blank
Anadolu Ajansı tarafından
27 Ağustos, 2024 20:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bolu Dağı Tüneli’nde heyelan riskini ortadan kaldıracak çalışmalar sürüyor

BOLU (AA) - MEHMET EMİN GÜRBÜZ - Anadolu Otoyolu'nun Bolu Dağı Tüneli İstanbul istikametinde heyelan riskini ortadan kaldırmak amacıyla başlatılan tünel uzatma projesinde hummalı çalışma sürüyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından alınan bilgiye göre, Ankara ve İstanbul'u birbirine bağlayan otoyolun Bolu Dağı geçişinde 2022'de meydana gelen heyelanın ardından tünelin her iki tüpünün Kaynaşlı yönünde uzatılmasına karar verildi. Ankara yönünde dağ geçişini sağlayan tüp geçen yıl 90 metre uzatıldı.

Çalışmaların ikinci ayağı kapsamında İstanbul yönünde hizmet veren tünel portalının uzatılmasına 31 Temmuz'da başlandı. 50 gün sürmesi planlanan çalışmalarda portalın betonarme temel imalatları tamamlandı, çelik yapı imalatında ise 5 metrenin montajı gerçekleştirildi.

Toplam 256 metre uzunluğundaki fore kazık imalatı tamamlandı, değişimi planlanan 4 adet genleşme derzinden birinde kaynak işi bitirildi, ikisinde yerine montajlama yapıldı, birinde ise çalışmalar devam ediyor.

Ayrıca refüjdeki 3 bin 500 metre beton bariyerin 2 bin 300 metresi ile toplam 19 bin 400 metrekare olan viyadükler arası koruma ağının 17 bin metrekaresi yenilendi.

19 Eylül'de tamamlanması hedeflenen çalışmalarla Bolu Dağı Tüneli İstanbul yönünde hizmet veren tüp 67 metre uzatılacak. Böylece bölgede yaşanabilecek olası heyelanlara karşı ulaşım güvenliği artırılmış olacak.

Öte yandan çalışmalar nedeniyle İstanbul yönüne trafiğe kapatılan Abant-Kaynaşlı kavşakları arasında 23 kilometrelik güzergahtaki ulaşım, D-100 kara yolu üzerinden sağlanıyor.

Özellikle hafta sonları trafik yoğunluğunun arttığı bölgeyi kullanacak sürücülerin, seyahat planlarını yaparken çalışmaları göz önünde bulundurması ve alternatif güzergahları değerlendirmesi isteniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.