Samsun Limanı’ndaki kuru yük gemisinde çıkan yangın, grupların ağır çalışması sonucu iki saatte söndürüldü.
Ceynak Küme Samsunport Sanayi Rıhtımı’nda demirli bulunan Uçak Kardeşler-Menas’a ilişkin Palau bayraklı Fıruze G isimli kuru yük gemisinde sabah saatlerinde yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine römorkörler, kıyı güvenlik, deniz polisi ve itfaiye grupları sevk edildi. Geminin makine dairesinde çıkan yangına, yangın söndürme römorkörleri ile denizden müdahale etti. İtfaiyenin de karadan dayanak verdiği çalışma sonucu yangın denetim altına alındı. Yangın, iki saat süren ağır çalışmalar sonucu büsbütün söndürüldü. Yangının makine dairesindeki jeneratörden çıktığı kestirim ediliyor.
1979 imali, 150 metre uzunluğunda ve 21 metre genişliğindeki Palau bayraklı kuru yük gemisinden 33 mürettebatın tahliye edildiği bildirildi.
50 itfaiye çalışanı ve 15 araçla müdahale
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise "Samsun Limanı’nda bulunan bir kuru yük gemisinde çıkan yangına takımlarımız anında müdahale etmiştir. 50 itfaiye işçimiz ve 15 aracımızla birlikte yangının birinci anından itibaren bölgede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İtfaiye teşkilatımız, kıyı güvenlik ve ilgili kurumlarımızın iş birliği ile yangın denetim altında alınmıştır. Yangın maddi hasarla atlatılmış, can sıhhatini etkileyen rastgele bir olumsuz duruma mahal verilmemiştir" denildi.
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…