Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Özgür Özel, "Hani ’One minute’? Kapalı salonda otururken yanındaki devlet liderine ’One minute’ deyip, onu 10 sene burada söylemek kolay. Artık ’One minute’ diyeceksen ’Filistinlileri oradan süreceğim. Oraya otel yapacağım. İsrail ile birlikte orayı dünya turizmine açacağım’ diyen Trump’a ’One minute’ diyeceksin" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bolu’ya geldi. Birinci olarak Kartalkaya’da çıkan yangında 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Oteli’ni ziyaret eden Özel, akabinde yangında hayatını kaybeden Gültekin, Güner ve Doğan ailelerinin mezarlarını ziyaret ederek, karanfil bıraktı ve dua etti. Programlarını tamamladıktan sonra Bolu Belediyesi tarafından kent merkezinde kurulan iftar çadırına geçen Özel, vatandaşlarla bir ortaya geldi.
"Kartalkaya faciasını gündemde tutmaya devam edeceğiz"
İftar programında yaptığı konuşmada Kartlakaya’daki otel faciasını gündemde tutmaya devam edeceklerini belirten Özel, "Tam 40 gün evvel büyük bir acıyla, büyük bir faciayla sarsıldık. Koştuk, Bolu’ya geldik. O günden bugüne üçüncü defa Bolu’da geçirdiğim gün. Dünyanın hiçbir yerinde kolay kolay olmayacak, gelişmiş ülkelerde artık olmayan işler Türkiye’de oluyor ve çok canımızı yakıyor. Bunların tekrar etmemesi için, yeni canların yanmaması için, bunları unutturmamak ve bunun üzerinde büyük bir kararlılıkla durmak gerekiyor. Ben Kartalkaya’da mevzunun tüzel boyutlarına, sorumlularına, sorumluluklarına dair, 40’ıncı güne dair birtakım açıklamalarda bulundum. Önümüzdeki salı günü de her salı olduğu üzere küme toplantımızda Bolu Kartalkaya faciasını yeniden gündemde tutmaya, sorumluların yargılanmasının, hesap vermelerinin ve en az bunun kadar değerli, bundan sonra bunun tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmasına emek vermeye, bu mevzuya dikkat çekmeye devam edeceğiz. Kıymetli olan bundan sonra emsal facialar yaşanmasın diye kurumların sorumluluklarının net halde tanım edildiği, bilhassa bir otelin açılıp da ondan sonra yıllarca yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kontrol yetkisinin olduğu, o yetkiyi de kendilerinin yalnızca turizme yönelik alanlarda kullanıp, insan hayatını bu kadar etkileyen konuların maalesef art planda kalmış olmasını artık hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Aslında Türkiye’nin yapması gereken ölümlerin kolay olduğu bir ülke olmaktan çıkmak" dedi.
"Hans’ın fıtratında olmayan şey Hasan’ın fıtratında olamaz"
Soma faciasına da değinen Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
"Sayın Erdoğan, Soma faciasından sonra ’Bu mesleğin fıtratında vefat var’ demişti. Ben o vakit da itiraz etmiştim, bu vakitte da itiraz ediyorum. Almanya’da çok uzun yıllardır maden kazalarında vefat olmuyor. Kömür madenlerinde vefat olmayalı 100 yılı aştı. İngiltere’de o denli, Fransa’da o denli. Hans’ın fıtratında olmayan şey Hasan’ın fıtratında olamaz. Şayet Alman, kendi vatandaşını, madencisini müdafaasını biliyorsa bunu biz de bileceğiz. Almanya’da bu türlü bir yangın olabilir lakin bu kadar kayıp olmaz. Bu türlü bir yangının bu kadar kontrolsüz, bu kadar süratli ilerleyen, bu kadar hiç bu tarafları düşünülmemiş bir formda olması gelişmiş dünyada yok. Onun için üstümüze düşeni yapacağız. Milletvekilimiz, Vilayet Liderimiz, Belediye Liderimiz, tüm takımlarımız üzerlerine düşeni yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler."
"İftar çadırlarında gündelik siyaset yapmamaya çaba ediyorum"
Özel, iftar çadırlarında gündelik siyaset yapmamaya çaba ettiğini belirterek, "Hatta bu türlü fırsatları Türkiye’de siyasetin çatışmalı lisanı, hakaretamiz, telaffuzlar, arbedeler, vatandaşın güzeline gitmeyen, ’Biz sizi bunun için mi seçtik’ dedirtecek yaklaşımlar ortadan kalksın diye ümit ediyorum. O yüzden bugün konuşmanın sonunda gündelik siyasete dair bir şey demeyeceğim lakin hepimizin vicdanlarına dair bir şey söylemek istiyorum. O da şudur; burnumuzun tabanında Filistin var. Yaser Arafat ile Bülent Ecevit’in bundan 50 yıl evvelki dostlukları, dayanışmaları, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasına verdikleri takviye, Türkiye’de toplumsal demokratların da, Türk solunun da, Türkiye’deki sosyalistlerin de üzerinde daima birlikte mutabık oldukları mevzu Filistin davasına sahip çıkmaktır. Gerektiği vakit antiemperyalistlere karşı gerekli direnci gösteremezseniz hem bütün mazlum milletler, hem günün birinde siz de bu emperyalizmin gayesi haline gelirsiniz. Biz CHP olarak bundan 100 yıl, 105 yıl, 106 yıl evvel de manda ve himayeyi reddediyorduk. Amerikan askerleri, işgal kuvvetleri, işgal İngiliz donanması bu ülkeye gelmesin diye can veriyorduk. Çanakkale Boğazı’ndan o donanma geçmesin diye dünyanın en büyük deniz ve kara savaşları yapıldı ve bu ülkenin insanları Conk Bayırı’nda kefensiz yatıyor. Sonra birileri müsaade verdi, o donanma geldi İstanbul’a demirledi. O günlerde o donanmaya kırmızı halı serenler, o donanmanın ’Osmanlı’nın misafiri’ olduğunu söz edenler bir yana; o donanmanın ortasından Kartal İstimbotu’nun ucunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk yanındaki yaverine diyordu ki ’Üzülme çocuk. Geldikleri üzere gidecekler.’ O emperyalistlere karşı korkmadan verilen gayret ülkeyi evvel kurtardı, sonra bir Cumhuriyet ve demokrasi kurdu" diye konuştu.
"Trump’a ’One minute’ diyeceksin"
CHP Lideri Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün tıpkı emperyalistler, İsrail’de Gazze’ye zulmediyorlar. Suriye’nin Golan Tepeleri’ni işgal ettiler. Bir gözleri Şam’da. Bir taraftan da Trump çıkıyor ve diyor ki ’Gazze hoş yermiş. Burada turizm yaparız. Buraya villalar, oteller yapalım.’ Filistinliler ne olacak? ’Filistinlileri etraftaki Arap ülkelerine yerleştirelim’ diyor. Olağan koşullarda bu türlü bir kelamın Türkiye Cumhuriyeti hükümetinde oluşturacağı tek his infialdir, itirazdır. Fakat günlerce buna susan iktidar, artık de çok mahcup, çok kısık sesle ’Aman Trump’ın gazabını üzerime çekmeyim. Gelecek seçimlerde nasıl Trump ve onu destekleyenler Almanya seçimlerine karıştılar, İngiltere seçimlerine karıştılar, Türkiye’de de bizden taraf olsunlar’ diye Filistin üzerindeki hesaplara bile gerçek bir yansıyı verip had bildirme noktasında davranmıyorlar. Hani ’One minute’? Kapalı salonda otururken yanındaki devlet liderine ’One minute’ deyip, onu 10 sene burada söylemek kolay. Artık ’One minute’ diyeceksen ’Filistinlileri oradan süreceğim. Oraya otel yapacağım. İsrail ile birlikte orayı dünya turizmine açacağım’ diyen Trump’a ’One minute’ diyeceksin."
"Biz öyle yelkenleri indirenlerin partisi, yelkenleri indirenlerin ülkesi değiliz"
Savaşların bitmesi gerektiğini belirten Özel, "İç siyasetle ilgili mevzular kelam konusu olduğunda parlat fakat temel Filistin’e sahip çıkmak gerektiğinde baktın Trump birazcık farklı, oraya buraya meydan okuyor, çabucak bir anda yelkenleri indiriyorlar. Biz öyle yelkenleri indirenlerin partisi, yelkenleri indirenlerin ülkesi değiliz. Şayet o denli olsaydı bugün Kıbrıs, Yunan toprağıydı. Kıbrıs Barış Harekatı’nı merhum Bülent Ecevit’in başkanlığında, o periyot merhum Erbakan ile koalisyon hükümetinde Amerika’nın bütün tehditlerine, dünyanın bütün baskılarına ve ambargo tehditlerine karşı orada mezalim sürüyordu, gereğini yapmadılar. Bir baktı Kıbrıslı çocuklar, gökyüzünden Türk paraşütçüleri iniyor. ’Bizimkiler geliyor’ dediler. Biz barıştan yana bir partiyiz, biz savaşı istemeyiz, ’Yurtta barış, dünyada barış’ deriz ancak birilerinin de meydanı boş bulup Filistin’i işgal etmesine karşı bu yumuşak hal evvel Filistin’i işgal ettirir, sonra Şam’ı işgal ettirir, ondan sonra Suriye’de İsrail ve Amerika’nın hakimiyeti sağlanır. Bir ortalar ’İsrail’in bir sonraki gayesi Türkiye’ diyen Erdoğan’a soruyorum, o ortalar ’Dediğini anlat’ dedik. Altı boş çıktı da temel sen bu türlü yaparsan, Filistin’e sahip çıkmayıp Trump’a verirsen, Golan Tepeleri’nin verilmesine susarsan, Şam’a İsrail’in 20 dakika aradaki tehdidini görmezsen nitekim Türkiye’nin başını büyük belaya sokarsın. Akan kanın durmasını, barışın gelmesini temenni ediyoruz" sözlerini kullandı.
"Süreç CHP’nin adım adım iktidara gidiş sürecidir"
Bolu Belediyesi’ndeki çalışmaları hasebiyle Tanju Özcan’a, milletvekillerine ve Vilayet Başkanlığı’na teşekkür eden Özel, "Bundan sonraki süreç CHP’nin adım adım iktidara gidiş sürecidir. Bolu’daki iktidarımızdan Bolulular şad. Türkiye’deki iktidarımızdan da Türkiye mutlu olacak" dedi.