KBÜ Bilgisayar Mühendisliği TÜBİTAK 2209-A’da Türkiye İkincisi Oldu
TÜBİTAK 2209-A kapsamında 46 proje ile Türkiye ikinciliği Karabük Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünün oldu.
Karabük Üniversitesi (KBÜ), TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında gösterdiği yüksek performansla dikkat çekmeye devam ediyor.
TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından açıklanan bilimsel değerlendirme sonuçlarına göre KBÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümünün TÜBİTAK 2209-A programı kapsamında hazırladığı 46 proje desteklenmeye hak kazandı. Bu önemli başarı, Karabük Üniversitesine Selçuk Üniversitesinin ardından Türkiye ikinciliği kazandırdı.
Bu başarıyla birlikte Karabük Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği alanında bilimsel araştırma performansı yüksek üniversiteler arasında yer aldı.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, elde edilen başarıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Karabük Üniversitesi olarak bilimsel araştırma ve proje üretme konusunda Türkiye’nin öncü araştırma üniversiteleri arasında yer alma hedefimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bilimsel üretkenliği teşvik etmeye, genç araştırmacıları desteklemeye ve yenilikçi projelere katkı sunmaya devam edeceğiz. Bölümümüzü bu başarıya taşıyan değerli öğretim üyelerimizi ve projeleriyle katkı sunan tüm öğrencilerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.”
Üniversitenin farklı fakültelerinde hazırlanan çok sayıda öğrenci projesi de destek almaya hak kazandı.
2024/1 döneminde toplam 505 proje başvurusunda bulunan Karabük Üniversitesi, önceki dönemlere kıyasla başvuru sayısında %171,8, kabul edilen proje sayısında ise %162,2 oranında artış kaydederek dikkat çekici bir ivme yakaladı. Bu yükselişte akademik danışmanlık desteği, proje yazım atölyeleri ve öğrenci odaklı mentorluk programlarının önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
Karabük İl Özel İdaresi işçi alımları eleştiri konusu halinde geldi. 32 kişi alınacaktı şu ana kadar 24 kişinin alındığını öğrendim.
Alım sürecinin kamuoyuna bir basın toplantısı ile herkese ulaşacak şekilde önce duyurulmadan 3 günlük kısa süre içinde adeta bir oldu-bitti ile sürecin yürütülmeye çalışıldığı eleştiri aldı.
Yine; sonuçların açıklanmaması sadece işe alınanlara SMS ile bilgi verilmesi eleştiri aldı.
İşe alınanların siyasilere yakın kişiler olduğu iddiaları Karabük sokaklarını adeta sardı.
Karabüklülerin adalet, liyakat ve şeffaflık istediği vurgulandı.
Temel eleştiri konusu mülakat…
Aslına bakıldığında MÜLAKAT denilince akla gelen ilk şey nedir ?
Mesleki yeterlilik veya özel durum taşımayan alanlar haricinde mülakat demenin TORPİL, ADAMCILIK, KAYIMACILIK VE İLTİMAS anlamına geldiğini toplumun büyük kesimi düşünüyor bana göre.
Gidin anket yapın , kamuoyu yoklaması yapın, ne yaparsanız yapın!
Vatandaşa sorun ; ‘mülakat ne demektir’ deyin, bakın yukarıdaki dediklerim gibi bir sonuç çıkacak mı, çıkmayacak mı ?
***
Mülakat Kamu Vicdanını Yaralayan Bir Hale Dönüşmedi Mi ?
Adamın birine işe girişte sormuşlar: – “İkinci Dünya Savaşı ne zaman başladı?" –"1939'da.” “Doğru, geçtin.”
İkinci adaya sormuşlar: – “Amerika, 1945’te hangi şehirlere atom bombası attı?” – “Hiroşima ve Nagazaki.” “Doğru, sen de geçtin.”
Üçüncü aday gelmiş sormuşlar: – “Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasında hayatını kaybedenlerin isimlerini, doğum tarihlerini ve açık adreslerini söyle.”
Bakın bu bir fıkra değil aslında. Komiklik olsun diye de anlatmadım. Bu, yıllardır mülakat adı altında yaşanan adaletsizliği, torpili, kayırmayı ifade etmek için bir anlatı sadece.
Mülakatın, torpili olmayanın elenme, hak edenin dışlanma, garibanın umutlarının çalınma yöntemine dönüştüğüne dair yaygın bir kanı var.
Mülakat denilen şey; hakkı olanlara kapıyı kapatıp, arka kapıdan ‘eş, dost, yandaş’ geçirme sistemine dönüştü iddiasıyla hep eleştiriliyor zaten.
Adı mülakat ama aslında kocaman bir hak gasp, bir haksızlık! denilmiyor mu ?
Ve en acısı, hakkı yenenin sesi çıkmıyor/çıkamıyor, daha da acısı duyması gerekenler duymuyor, görmesi gerekenler görmüyor.
Hoş bizdeki anlamının aksine bir durumu ifade etse de,
Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru durumu yani. ***
Karabük –Yenice Ödül Aldı
TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği 11-13 Nisan 2025’te Kayseri’de "Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı" gerçekleştirdi. 12 Nisan akşamı Kayseri’de “Kent&Başkan 2025” ödül töreni de yapıldı.
Karabük Merkez Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, ‘Halka Ekmek Fabrikasından Glutensiz Ürün Satışı’ çalışmasıyla ödül almaya hak kazandı.
Yenice Belediye Başkanı Sertaş Karakaş ‘İçme Suyu Hattı Yenileme Projesi’ ile ödül almaya hak kazandı.
Ödüllerini emaneten teslim aldığımı, nasipse haftaya sahiplerine teslim edeceğimi dün yazmıştım.
Tekrar; genç, dinamik, başarılı ve şimdi de ödüllü olan her iki başkanı da tebrik ediyorum.
***
Seçimden Bu Yana 1 Yıl Geçti... Vatandaş Karneyi Bekliyor!
2024 yerel seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti. Seçim meydanlarında verilen sözlerin, vaatlerin, anlatılan projelerin üzerinden de koca bir yıl geçti. Artık vatandaş net olarak şunu soruyor: "Ne yapıldı, ne yapılamadı? Neden yapılamadı?"
Karabük ve ilçeleri seçim zamanında proje cennetiydi, şimdi proje çöplüğüne mi dönüştü ? Durum kel mi yani ? (Bana göre yerinde sayan da , çok güzel çalışmalar yapan da başkanlar oldu.)
Belediye başkanları bu bir yıllık süreci ne zaman halka anlatacaklar? Örneğin; devraldıkları belediyelerin borçları neydi, şu an kasada ne var? Personel durumu nasıldı, şimdi nasıl? Bir yıl içinde kaç kişi işe alındı, bu alımlar hangi kriterlerle yapıldı? Liyakat mi vardı, yoksa eş-dost/konu-komşu durumu mu var ?
Peki projeler ne durumda? Hangi işler hayata geçirildi, hangileri başlamadı bile? Ne zaman başlanacak?
Kısacası; bir yılda ne başarıldı, neler eksik kaldı? Vatandaş artık laf değil, icraat görmek istiyor. Şeffaf bir şekilde, basın toplantısıyla herkesin önünde anlatılmasını istiyor.
Sorumlu belediye başkanları, yıllık karnelerini açıklamakla mükellef bence. Halka, vatandaşa bunu borçlular…
Bakalım bu sorumluluklarını ne zaman yerine getirip yıllık karnelerini açıklayacaklar ?