KENT NEDEN ŞAŞKIN ?…

KENT NEDEN ŞAŞKIN ?…

Yayın: 16.09.2015 08:37
Paylaş:
A+ A-

İnsan için mekanların önemi yadsınamaz…
Mekanlar insanlar için ferahlık demektir…
Bu açıdan içinde yaşadığımız kent,mekansal açıdan özgürlüğünü yitirmiş görünüyor.
Coğrafi engellerle birlikte çoğalan taşıt sayısı ve nüfus artışı ister istemez ferahlığı engelliyor
Karabük tava içine oturmuş kent.
Vadinin tabanına kurulmuş…
Üç yüksek tepe ile kuşatılmış.
Bulutlu gün sayısı o kadar fazla ki,güneş bulutlardan dolayı yere temas edemiyor…
Edemeyince de hava yükselemiyor.
Kentin üzerinde kirlilik bir türlü dağılamıyor
Olduğu gibi kirli hava yere çöküyor
Sanki “bük”lerin kararınca şaka bir yana Kara-bük oluveriyor.
Ancak bük kalmadı demeyin sakın.
Çünkü bükler kentimizin ne de olsa isim babası.
Hatta can damarı
Asla onsuz yapamayız…
Bu durum artık kentin gerçeği olmuş gibi bir şey…!
Kentimizi verdiğimiz değer,kendimize verdiğimiz değerdir.
O değer aynı zamanda,
Ailemize verdiğimiz değeri de konu alır.
Bakın çevrenize…
Güzellikler görüyor musunuz?…
Görüyorsanız o sizin güzelliğinizin çevreye yansımasıdır…
Çirkinlikler mi?
Betonlaşma mı?
Ucube görüntüler mi?
O’nun nedeni nedir acaba?…
Bir düşünün bakalım
Yol kenarını dikilmiş tabeladan okudum
Ormanları” bekçi değil sevgi korur” diyor
Çok büyük bir söz…
Bu sözü ciddi biçimde düşünmek gerek.
Bütün medeniyetlerin temelinde önce sevgi vardır…
Uygarlıklar sevgi bahçesinde tohumlanıp yeşermiştir…
Sonra çevrelerini çeşitli araçlarla etkilemeye başlamışlardır…
Bundan dolayı;
İnsanlığa yararlı olma düşüncesi ancak sevgi ortamında kendi anlamını bulabilir
İçinde yaşadığımız yüzyıl maalesef bu kavramlardan yoksun olarak sürece katıldı.
Kentler yaşanmaz halde…
Kirlenme had safhada.
Kent adabı,görgüsü,soyluluğu diye bir şey kalmadı.
Sanki yağmurla birlikte kirli su olup derelere karıştı.
Bir türlü temizlenmek bilmiyor.
Bu fütursuzca durum nereden kaynaklanıyor?
İnsanlık nereye gidiyor?
Medeniyet denilen şeş neden bu kadar şaşkın.!
İşte bunu anlamak gerçekten çok zor…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kışı Kızılırmak Deltası’nda geçiren besicilerin göç yolculuğu başladı

Anadolu Ajansı
Yayın: 06.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – İLYAS GÜN – Samsun'da, Kızılırmak Deltası'ndaki kışlaklarda kalan besiciler, yazı geçirecekleri Karagöl Dağı'ndaki yaylalara gitmek için küçükbaş hayvanlarıyla yaklaşık 1 ay sürecek yolculuklarına başladı.

Hayvanlarını kış döneminde Kızılırmak Deltası'nda barındıran besiciler, havaların ısınmaya başlamasıyla hazırlıklarını tamamlayıp, Karagöl Dağı'nın eteklerinde yer alan bin ila 1500 rakımlı yaylalara gitmek üzere yola çıktı.

Deltadan yüzlerce küçükbaş hayvanıyla hareket eden besicilerin zorlu yolculuğu, yaklaşık 1 ay sürecek. Günde 10 ile 15 kilometre arasında mesafe katedecek besiciler, yolculuk boyunca hayvanlarını belirli aralıklarla sağacak.

Yazı yaylada geçirecek besiciler, ekim veya kasım aylarında yeniden deltaya dönecek.

10 yaşından bu yana besicilik yapan 48 yaşındaki Mustafa Coşkun, AA muhabirine, sıcak ve nemli havanın hayvanların hastalanmasına neden olduğunu, bu nedenle yaz aylarında serin yerleri tercih ettiklerini söyledi.

Yaklaşık bir ayda yaylaya ulaştıklarını belirten Coşkun, “Çünkü hayvanlarımızı otlatarak gidiyoruz. Akşam mola veriyoruz, sabahın ilk ışıklarıyla yeniden yola çıkıyoruz. Yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz, kışın daha sıcak olan Kızılırmak Deltası'nı tercih ediyoruz. İşimiz çok zor ama mecbur yapıyoruz.” dedi.

Besici Eyüp Çobanoğlu da yaklaşık 1 aylık yolculuklarının oldukça zorlu geçeceğine işaret etti.

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti Sorumlusu Kadir Yılmaz ise deltanın göçmen kuşların yanı sıra büyükbaş ve küçükbaş hayvan besicileri için de önemli bir yer olduğunu dile getirdi.

Manda ve koyunculuk yapan besicilerin yılın belirli aylarında deltada hayvanlarını otlattıklarını anlatan Yılmaz, “Besiciler kışı deltada geçiriyor. Eylül ayının sonlarına doğru deltaya yaylalardan gelen besiciler, birkaç ay burada kaldıktan sonra tekrar yaylalara hayvanlarını otlatmaya götürüyor. Kış aylarında 2 bin ila 3 bin arasında koyun deltada kışlıyor.” diye konuştu.

Yılmaz, havaların ısınmasıyla koyun sürülerinin deltadan ayrılmaya başladığını vurgulayarak, göçmen kuşlarla koyun sürülerinin deltada görsel şölen sunduğunu, yerli ve yabancı turistlerin de hem kuşları hem de besicilerin geçişini takip ettiğini sözlerine ekledi.