Bugün Cumartesi…. Tatil günümüz. İsterseniz hiçbir şeyi kendinize dert etmeyin. Üzülmeyin diyeceğim ama elde değil. Bütün yaşadığımız olumsuzluklara karşın hayatın devam ettiği de bir gerçek tabi.. Bazen insanın kendisine yeni dünyalar oluşturması gerekiyor. Yoksa bu hayat çekilmez oluveriyor. Öyle değil mi? Fıkra eşliğinde biraz düşünmeye ne dersiniz? Fena olmaz değil mi? İsterseniz fıkra nedir, ne değildir isterseniz önce bu hususu masaya yatıralım. Fıkralar;insanları kısa bir zaman dilimi içinde olsa,stres ve kaygılardan kurtaran,moral ilaçlarıdır. Bu anlatımların insanı dinlendirici özellikleri de vardır. Toplumdaki uygunsuzlukları,ince bir hiciv üslubu içinde sergiler. Fıkralar,insanları güldürürken,aynı zamanda düşündüren;olaylara değişik pencerelerden bakmamızı sağlayan zeka ürünleridir. Eh artık fıkra ile bu kadar bilgi yeter. Nerde bu fıkralar dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız. Birinci fıkrayı anlatmaya başlayalım. Bakalım ne ile karşılacaksınız? ABD’nin ünlü devlet başkanlarından Abraham Lincon,bir gün arkadaşlarıyla kuduz hastalığı konusunda konuşuyormuş. Onlardan birisi Lincon’a şöyle bir soru yöneltmiş. -Sayın Başkan,kuduza yakalanacak olursanız ilk olarak ne yapardınız Lincon yanıt vermiş: -İlk önce bir kağıt isterdim… Arkadaşı şaşırmış ve vasiyetinizi yazmak için mi demek zorunda kalmış. Lincon hiç duraksamadan devam etmiş: -Hayır… Isıracağım politikacıların listesini yapmak için. Kıssadan hisse… İkinci fıkrayı sizlerle paylaşalım. Politikacının biri,köylere seçim propagandası yapmaya çıkmış. Daha önce köy yaşamını hiç görmediğinden,her şeyi merakla incelemeye koyulmuş. Bir köyde su dolabını çeviren eşeği izlemeye başlamış. Sonra da Köylüye şu soruyu yöneltmiş :”Hayvanın gözlerini neden bağladığını anladım da boynuna niçin çıngırak taktın,onu anlayamadım “ demiş. Bunun üzerine köylü şöyle cevap vermiş ”Efendim,eşek dönerken durursa,çıngırağın sesi kesilir. Ben de durduğunu anlarım. Koşup,hayvanı tekrar yürütürüm cevabını vermiş. İyi ama eşek yerinde durur da,yürürmüş gibi yapıp,başını sallarsa,ne yaparsın o zaman deyince… Köylü soruya gülerek hemen yanıt vermiş: -Aman efendim,böyle sizin kadar akıllı eşek nerede demiş. Öyle ya… Kıssadan hisse….