Kendini Hasta Sanmak…!

Kendini Hasta Sanmak…!

Yayın: 15.10.2015 08:34
Paylaş:
A+ A-

1950’li yıllarda kent kültürüne ait birikimlerimiz yetersiz kalınca ortaya salkım söğüt bir yerleşim alanı ortaya çıktı.
Mimari açıdan bütünlük göstermeyen,kimliksiz binalar etrafımızı kaplar oldu.
Çoğu gecekondu tipi yapılar.
Yeşil Mahallede yola sıralı olarak dizilmiş pembe evlere bakın…
Ev midir,kümes midir belli değildir.!
İnsanlara reva görülmeyecek kadar döküntü yapılardır.
TOKİ evlerinden önce Cevizlidere bu durumdan farksız bir görüntü sergiliyordu.
Kent kavramıyla bütünleşmemiş yapılar.
Bayır mahalle,Yeni mahalle,Atatürk mahallesi ve Soğuksu…
Keza Kayabaşı…
Yapılaşma tezatlarının ilginç örneklerini oluşturur.
İlginç görüntüler Karabük bu mu sorusunu gündeme getirir.
Ve insanı düşünmeye zorlarlar.
78 yılda yapılaşma kültürü bir kentte bu kadar yozlaşır mı?
Bu durum olsa olsa gecekondu kültürüne konu olur.
Ne biçim denetimsizliktir ki belediyeler bu durumdan hiç rahatsızlık duymamışlardır.
Ya da işlerine öyle gelmiştir.!
Belediye meclislerinde bu konuya dair çok büyük tartışmaların olduğu bir gerçektir.
Sözü nereye getirmek istiyorum…
Hürriyet caddesi Karabük’ün tek işlek caddesidir.
Sabah saatlerinde cadde sakindir.
Ulaşıma kapalı bu caddede esnaflara mal taşımacılığı yapan taşıtları görürsünüz.
Y ada bankadan para çekmek için sıraya girmiş insanları.
Geceleyin de öyledir.
Saat 21’den sonra derin bir sessizlik kaplar bu cadde de her yeri.
Gelin görün ki gündüz 14’ten itibaren cadde hızla dolmaya başlar.
Yoğunluk izdihama dönüşür.
Adeta nefes alınmaz olur.
Sigara dumanı kaplar her yeri.
İnsanlar zehir solumaktan dahi kendilerini sakınmazlar.
Adeta insanların birbirine çarpmadan yürümeleri olanaksızlaşır.
O kadar kalabalıklaşır ki şaşar kalırsınız.
Haliyle…
İyi ki bu yol trafiğe kapatılmış dersiniz.
Ya böyle bir uygulama başlatılmamış olsaydı keyifsiz bir görüntü ortaya çıkacaktı.
Oysa bazı esnaflar bu duruma tepki göstermişlerdi.
Yapılan yeniliklerin benimsenmesi zaman alır.
Vatandaş olayın önemini yaşayarak kavrar.
Bizim ülkemizde hep bu işler böyle olmuştur.
O nedenle isabetle alınmış kararlarda ısrarcı olmakta yarar var.
Karabük fiziksel/mekansal boyutta kendini çaresizliğe terk etmemeli.
Kentin çehresi kültürel hüviyeti ile kendini belli etmeli.
Ama kültür adına elde avuçta bir şey kalmamış durumda.
Yapılanlar ve ortaya konulanlar geçmiş,bugün ve gelecek arasında köprü kurmaktan çok uzak.
Yetkililerin buna seyirci kalması şaşırtıcı bir durum yaratıyor.
Varsa yoksa siyaset.
Birbirini çekiştirme…
Dedikodu.
Çıkar çatışması…
Bunlar bir kentin maneviyatına zarar verecek gelişmelerdir.
Bu arada…
Kentin Hürriyet caddesine mahkum edilmesi hiç hoş bir durum değil.
Kent meydanının açılmasıyla Karabük’ün yeni bir çehre kazanacağı sanılıyordu.
Ama umulan olmadı.
Şimdiye değin sosyal hayatın estetik veçheleri hep es geçildi.
Yaşam kalitesine artırmaya yönelik çabalar aksatıldı.
Bakın ne hale geldik…
Şimdi bu kentte üç adet belediye binası var.
Kimsenin gıkı çıkmıyor.
Kenti betonlaştırmadaki maharetimiz dip yaptı.
Yamalı bohça görüntülü bir kent ortaya çıktı.
Şimdi siz bu kente iyi bakın.
Arada sırada başı ağrıyan,sonra tekrar normalleşen ya da kendini hasta sanan insanlardan ne farkı var.?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kaspersky’den 2023 kritik siber olay raporu

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Kaspersky Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) ekibine göre, doğrudan insan müdahalesi içeren yüksek ciddiyetli olayların sıklığı 2023'te günde 2'nin üzerine çıktı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Yıllık olarak yayınlanan rapor, raporda yer alan olaylar hakkında, niteliklerine, sektörlere ve coğrafi bölgelere göre dağılımlarıyla ilgili bilgi sağlıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Sergey Soldatov, şirketin geçen yıl daha az sayıda yüksek önem derecesine sahip olay tespit ettiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak orta ve düşük önem derecesine sahip olayların sayısında eş zamanlı bir artış gözlemlendi. Olayların bu şekilde yeniden dağılımı, saldırılara aktif insan katılımının görünür izleri olmadan kötü amaçlı yazılımların tespit edilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum 'araçların metalaşması' ile açıklanabilir. Bununla birlikte, yüksek nitelikli olayların sayısının düşük olmasının mutlaka düşük hasar anlamına gelmediğini anlamak önemlidir. Hedefli saldırılar artık daha dikkatli planlanıyor ve daha tehlikeli hale geliyor. Bu nedenle, deneyimli SOC analistlerinin yardımıyla yönetilen etkili otomatik siber güvenlik çözümlerinin kullanılmasını öneriyoruz.”

Rapor saldırganların geçen yıl kullandıkları en yaygın taktik, teknik ve araçları da vurguluyor. Bu sonuçlar, Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) tarafından tespit edilen MDR olaylarının analizine dayanıyor.

Rapora göre tespit edilen tüm ciddi olayların yüzde 22,9'u kamu sektöründe kaydedildi. İkinci sırada BT şirketleri yüzde 15,4 ile yer alırken, onları sırasıyla %14,9 ve %11,8 oranında finans ve sanayi şirketleri takip etti.

– “Saldırıların metalaşması”

Raporda yer alan olayların niteliğine bakıldığında, yaklaşık yüzde 25'inin bireyler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bunların yüzde 20'den biraz fazlası, Kaspersky tarafından daha önce hedefli saldırılar olarak sınıflandırılan, ancak müşterinin açık onayı üzerine 'siber tatbikat' olarak belirlenen çeşitli “siber tatbikat” türlerini içeriyordu.

Ciddi sonuçlara yol açan kötü amaçlı yazılım saldırılarının oranı 2023'te önceki yıllara kıyasla biraz düşmüş ve rapor edilen toplam kritik olayların yüzde 12'sinden fazlasını oluşturdu. Bu düşüş, son yıllarda yüksek ciddiyete sahip olayların en küçük payını temsil ediyor ve bu durum “saldırıların metalaşmasına” bağlanıyor.

Bu eğilim, kasıtlı veya kazara sızıntılar nedeniyle yaygın hale gelen hedefli kampanyalar yürütmek için önceden geliştirilmiş araçların yaygın olarak benimsendiğini gösteriyor. Söz konusu araçlar otomatik saldırı senaryoları uygulama girişimlerinde tekrar tekrar kullanılıyor.

2023 MDR'nin raporu ayrıca hedefli saldırı kalıntılarının, kamuya açık kritik güvenlik açıklarının ve sosyal mühendislik kullanımının tespit edildiği olayların yüzde 4-5 oranında olduğunu ortaya koydu.

Gelişmiş saldırılara karşı korumayı artırmak için şirketlere etkili siber güvenlik çözümleri uygulamaları, bunları yönetmek için nitelikli uygulayıcılar tutmaları veya MDR ve Olay Müdahalesi gibi yönetilen güvenlik hizmetlerini benimsemeleri tavsiye ediliyor.

Hizmetler, tehdit tanımlamasından sürekli koruma ve düzeltmeye kadar tüm olay yönetimi döngüsünü kapsıyor. Ayrıca bu hizmetler, kaçamak siber saldırılara karşı korunmaya, olayları araştırmaya ve bir şirketin güvenlik çalışanı olmasa bile ek uzmanlık sağlamaya yardımcı oluyor.