Bakamıyorum Meşgulüm…!

Bakamıyorum Meşgulüm…!

Yayın: 01.02.2016 08:27
Paylaş:
A+ A-

Sosyoloji toplumu anlamaya çalışan bir bilim dalı…
Toplumsal davranışlar,tutum ve insanların birbirleriyle olan ilişkileri sosyolojinin mercek altına aldığı konular…
Toplumu anlamak ve buna dair çözümlemeler yapmak onun işi…
Bu bakımdan içinde bulunduğumuz anı anlama açısından sosyolojiye gereksinme duymaktayız…
Türkiye’de farklılıkların çoğalması belki sosyoloji açısından hoş bir durum…
Ancak bu husus biz de hiçte bir zenginlik olarak kullanılmıyor.
Daha doğrusu…
Gelecek için bir yatırım olarak ele alınmıyor.
Bu gerçekten büyük eksiklik….
Bunun nedeni ne olabilir.?
Türkiye’de toplum olma sürecinde sıkıntıların olmasıdır.
Evet…
Sınıf bilincinin kendi tarihsel sürecinde kimlik oluşturamaması toplumsallaşmayı zorlaştırıyor
Bir de birey olamama sorunu var tabi…
Toplum içinde yerini bulamamış olma bunun nedeni olarak görülebilir.
Konuşmalara bakın…
Herkes ben iyiyim diyor.
Anlaşılan herkes çok mükemmel…
Eğer böyleyse toplumda yaşanan olumsuzlukları nasıl açıklayacağız.
Hatasız toplum,mükemmel insan…
Böyle bir şey olabilir mi?
İnsanın kendini görmesi için önce hatalarını görmesi gerekir.
Biz de öyle mi?
Bir de Türkiye’de eğitim sisteminin ilkesizliğinden ve bozukluğundan kaynaklanan sorunlar var.
İnsan yetiştirme düzenimiz kime hizmet ediyor.?
Belli değil…!
Ben çalışkan ve zeki öğrencilerin sistem içinde nerelerde kaybolduğunu hep düşünmüşümdür.
Hani şu imrendiğimiz öğrenciler.
Medar-ı iftiharlarımız.
Sahi onların varlığını görebiliyor musunuz.?
Biz de öğretim; aktörler tarafından meziyet kazandırıcı hususiyette kullanılamıyor.
Toplumda ‘biz’ duygusu giderek yerini ‘ben’ duygusuna bırakırken nereye gidiyoruz sorusunu haklı olarak kendimize yöneltmek zorundayız.
Bence sosyolojik açıdan birden fazla sorunla karşı karşıyayız.
Kapitalizmin küreselleşmesi ve devletler üstü sermayesel yapılanmaların ortaya çıkması her şeyi altüst etti.
Dijital teknoloji sosyal ilişkileri belirleyen en önemli unsur oldu.
Dün üretici olan toplumun bireyleri bugün tüketici konuma düştüler.
Küresel sermayenin kölesi haline geldiler.
Bugün toplum olarak hızlı bir dönüşüm yaşıyoruz.
Kime sorarsanız sorun…
Herkes içinde bulunduğu toplumu anlama konusunda zorluk çekiyor.
Giderek bu yöndeki şikayetler artıyor.
İnsan ilişkilerinde yabancılaşma toplumu tehdit eder bir noktada…
Kadına şiddet…
Yaşlılara saygısızlık.
Komşuluk ilişkilerinde pervasızlık.
İtiş-kakışlar.
Sevgisizlik.
Saygısızlık
Had safhada…
Yaşam biçimimizde “ilkesizlik” yer etmeye başlamış durumda.
Küresel süreçte görgü diye bir davranış şekli kalmadı…
Bugün sermayeyi elinde bulunduran güç kendi yaşam biçimini hepimize dayatıyor.
Bakın herkesin elinde gelişmiş bir cep telefonu ya da tablet var.
Kimse kimseyi tınlamıyor bile…
Bir dakika…
Bakar mısınız.?
Bakamıyorum meşgulüm…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük’te Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Bölge Finali Yapıldı

Yayın: 30.04.2024 13:10
Paylaş:
A+ A-

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce düzenlenen “Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması 1. Bölge Finali” Karabük’ün Safranbolu ilçesinde gerçekleştirildi.

Şehit Murat Akdemir Anadolu İmam Hatip Lisesinde ortaokul ve lise kategorilerinde yapılan yarışmaya Karabük, Bartın, Zonguldak, Ankara, Kastamonu, Sinop, Kırıkkale, Çankırı, Çorum ve Bolu’dan 25 öğrenci katıldı.

Jüri üyelerince tecvit kuralları, okuma tarzı, ses ve makam gibi kriterlere göre 100 üzerinden puan verilen yarışmada birinci olanlar, 21 Mayıs’taki final programında bölgeyi temsil edecek.

İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, programda yaptığı konuşmada, Kur’an-ı Kerim’in okunması ve anlaşılmasının kendileri için önemli bir ibadet, manevi huzur ve güç kaynağı olduğunu söyledi.

Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesindeki mesleki yarışmaların, gençlerin Kur’an-ı Kerim’i daha iyi anlamalarına ve doğru şekilde okumalarına katkı sağladığını belirten Akbaş, “Aynı zamanda gençler arasında dostluk ve dayanışmayı arttırır, İslami bilgi ve kültürün yayılmasına da katkıda bulunur. Yarışmaların düzenlenmesi ve desteklenmesi, gençlerin dinlerine daha sıkı bağlı olmalarını ve daha bilinçli Müslümanlar olmalarını sağlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Akbaş, gençlerin akademik, sosyal ve kültürel alanlarda kendilerini çok yönlü geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Gelenek ve göreneklerine sahip çıkan, milli ve manevi duygularla bezenmiş, Kur’an ahlakıyla donanmış nesil yetiştirmek ana gayemizdir. Genç Sada Kur’an-ı Kerim Güzel Okuma Yarışması’na katılan her öğrencimiz, bizim nezdimizde çok değerlidir. Arkadaşlık, kardeşlik ve dostlukların tesisi ile yaptığımız işin ehemmiyetini kavrama, bu programın sonunda en büyük kazancımız olacaktır.” ifadesini kullandı.

Yarışmanın akşam saatlerinde sonuçlanacağı belirtildi.