Karabük’e bakmak…
Bu başlık eşliğinde…
Ünlü şairimiz Yahya Kemal Beyat’ı yad etmek…
“Sana dün bir tepeden baktım Ey Aziz İstanbul”…!
Bu söyleyişte büyük bir azamet ve ihtişam var…
Öyle değil mi?
Şimdi…
Karabük’e nereden bakmak gerekir sorusuna yanıt aramaya çalışalım.
Evet doğru teşhisler ortaya koyabilmek için zaviyenin yani bakış açısının çok iyi ayarlanması gerekir inancındayız.
Karabük’e bakarken ,buna olanak sağlayacak görüş açısının yapılacak yorumları doğrudan etki yapacağı bir gerçek.
Bu şehirde kente bakış noktaları çok çeşitli yükseltileri/dorukları konu alır.
Ne gibi mi?
İşte size bu doruk noktaları…
Esentepe…
Kartaltepe…
Kayabaşı
Öğlebeli…
Yaylacık…
Yenişehir…
****
Farklı bakış alanları…
Değişik Karabük görüntüleri/manzaraları.
Karabük’te bu mekansal farklılıklar insanların ortak bir kültürde buluşmasını sekteye uğratıyor.
Hatta sosyal yapıda sınıf farklılıklarının anlaşılmasına yardımcı oluyor.
Coğrafi engebeler kente dair ortak manevi duyguların oluşmasına mani oluyor dersek yanılmış olmayız.
Birbirinden haberi olmama.
Yapılanları görmeme…
Hiçbir şey olmamış gibi davranma..
Tuhaf karşılıklar…
Bu manasızlık içinde anlayamadığımız durum şudur:
Karabük’e bakışta ortak çıkarlarda bir araya gelememek.
Doğruyu bulamamak.
Zaman kaybının önüne geçememek.
Belediye Başkanı Sayın Rafet Vergili’nin köprü yapma uğraşını bu açıdan değerlendirmekte yarar var.
Birbirinden kopuk zor tepeleri birbirine bağlamak.
İnsanların ortak noktalarda buluşmasını sağlamak.
Karabük için önemi yadsınamaz bir durumdur.
****
Şimdi bu düşünceleri ortaya koyduktan sonra…
Karabük kentlilik ruhunu sorgulamak gerekir.
Böyle bir kent çıkar çatışmalarına konu olmamalıdır.
Karabük’e hangi zaviyeden bakarsanız bakın…
Ortada şu gerçekleri görürsünüz.
Günübirlik yaşama.
Değerbilmeme…
Oldu bittileri kaderci bir anlayışla yorumlama çabası içinde olma…
****
Mekanlar ve bu mekanların neden olduğu farklı bakış açılarının buluştuğu düşüncelerdeki gerçekler…
Bunları değiştiremediğimiz sürece bütünlük sağlanamayacak.
Ortak akıl işlevsel hale getirilemeyecektir.
Mekansal bütünlüğün sağlanamaması ruhsal vaziyeti tedirgin etmektedir.
Kitle psikolojisini olumsuz etkilemektedir.
Kentin yeterliliğini zayıflatmaktadır.
Bu da insanların hal ve hareketini,dinamizmi ortadan kaldırmaktadır.
Toplumsal canlılık ihtişamını yitirmektedir.
