Tarihle Oynamak..!

Tarihle Oynamak..!

Yayın: 06.05.2016 08:46
Paylaş:
A+ A-

Tarihle oynanır mı?
Böyle bir soruya neden gerek var ki demeyin.
Birileri bugünlerde tarihle oynuyor.
İyi ama…
Bilenler bilir.
“Tarih oyun sevmez.”
Kendisiyle oynanmasını da istemez.
Tarihle oynamak bir bilinçsizlik işaretidir.
Tarih bilmek ve tarihle oynamak kavramını birbirine karıştırmamak gerek.!
Tarih bilmek fevkalade bir durumdur.
İnsana yaşama isteği verir.
Bilgi ve kültürü artırır.
Yaşam açısından tecrübe kazandırır.
Bu bakımdan tedavi edici özelliği olduğu için…
Herkese tavsiye edilir.
Çünkü;…
Tarihini bilen toplumlar geleceğe emin adımlarla yürürler.
İnsanlığın birikimini kendi mutlulukları için kullanırlar.
Refah toplumu olma noktasında ilerlerler.
Tarih öğretiminden istenen de budur.
Maalesef biz de tarih öğretimi ; hiçbir zaman insanlığın birikiminden yararlanma noktasında kitleleri motive edeci bir hususiyet kazanmadı/kazanamadı.
Bu nedenledir ki;…
Tarih yüzünden insanlar zor durumda bırakılıyor.
Adeta “tarih” günah keçisiymiş gibi takdim ediliyor.

Osmanlı tarihi ile Cumhuriyet tarihi dilemması (ikilemi) ile karşı karşıyayız.
Tarih üzerinden toplum neredeyse ikiye bölünme noktasına gelindi.
Osmanlıyı sevenler buraya…
Cumhuriyeti sevenler karşı tarafa…
Tarih bir bütündür.
Balta ile keser gibi bu işi kendi zevkinize göre ayıramazsanız.
Allah aşkına bu ülkede neler oluyor.
Birileri bana anlatsın….!
Tarihle bu biçimde oynamak kimin haddine…!
Bizim bu ülkede tartıştığımız asla “tarih” olamaz.
Tarih;insan tecrübelerinden yararlanarak mutsuzluğu/kini/nefreti yok etmeyi amaçlar.
Biz de ise tam tersi oluyor.
Bugünlerde o kadar çok soru ile muhatap oluyorum ki…
Neden böyle olduk demekten kendimi alamıyorum.
Evet…
Herkesin bu tartışma ortamında tarih öğrenme isteği birdenbire arttı.
Meğerse;…
Ne kadar da tarihe meraklıymışız..!
Oysa okullara bakıyorsunuz….
Sevilmeyen/ilgi çekmeyen derslerin başında tarih dersi geliyor.
Hocam biz okulda tarih derslerinde mışıl / mışıl uyuyoruz diyen çok öğrenci gördüm.
İyi ama…
Herkesin uyku saati olarak nitelendirdiği tarih dersi ise…
Bu öğrenme isteği niye.?..
Demek ki…
Birileri tarihimizin bilinçli bir şekilde öğrenilmesi/öğretilmesinden rahatsızlık duyuyor.
Çıkan sonuç bu….!
Geçenlerde ortaöğretim kurumlarında tarih dersinin işlenişini konu alan bir araştırmaya rastladım.
Çok ilginç tespitler ortaya koyuyordu…
Öğrencilerin kavram bilmeden olayları öğrenmeye daha doğrusu ezberlenmeye zorlandığı ifade ediliyordu…
Ve bu araştırmaya göre tarih öğretiminde bütünsellik yoktu.
İşte içler acısı bir durum size…
Hem tarih bilmeyeceksin hem de tarihle oynayacaksın.!
Bu durumda olsa olsa…
Adama gülerler…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolu’da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

BOLU (AA) – Bolu'da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” gerçekleştirildi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulunca sıfır atık ve geri dönüşüm konularında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program TSO konferans salonunda yapıldı.

Vali Yardımcısı Abdullah Şen, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, çevrenin çok önem arz ettiği bir asırda yaşandığını vurguladı.

Şen, bu konuda toplumun topyekun mücadelesinin gerekliliğine dikkati çekerek, “Toplumsal katılım açısından farkındalık gerekiyor. Bu konu katılımcılardan hane halkına kadar çok detaylı olması lazım. Evlerdeki duyarlılık, şuur, bakanlığımızın ve belediyelerimizin koymuş olduğu geri dönüşüm kutularına çöp atarken de öne çıkmalı.” diye konuştu.

Bolu TSO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Ayarcan, artan tüketim ve üretim faaliyetlerinin doğal kaynakların tükenerek çevre kirliliğinin artmasına yol açtığını belirtti.

Sürdürülebilir geri dönüşüm ve sıfır atığın, iş dünyasında da çevresel etkileri en aza indirerek doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ayarcan, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılabilmesi, atığın miktarının azaltılması, toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesinin her yeni günde daha çok önem kazandığını kaydetti.

TOBB Bolu İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Emine Yüce de sıfır atığın sadece azaltmak değil aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesi anlamına da geldiğinden bahsetti.

Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek kaynakların daha bilinçli kullanılmasının sürdürülebilir yaşam tarzının benimsenmesi anlamına geldiğini de söyleyen Yüce, “Ülkemizde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla küresel çevre hareketine dönüşmüştür. Tüketimin arttığı günümüzde, satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiata uyumlu hale getirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sunum yapan TOBB Çevre Müdürlüğü uzmanı Esin Özarslan, sıfır atık ve geri dönüşüm konularında Türkiye ve Avrupa'da yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

Programda ayrıca, tarımda ve sanayide sürdürülebilirlik, sanayide sıfır atık stratejileri ve uygulamaları, iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve karbon ayak izi oturumları gerçekleştirildi.