Karabük’ün hali bizleri çok üzüyor. Bir kere şehir, kentsel özelliğini tamamen yitirmiş durumda. Harap ve bitap düşmüş bir manzara var ortada. Nefes almak git gide zorlaşıyor. Karabük beton yığını hale getirilince hareket sahası dar bir alana sıkıştırıldı. Böylece… Şehir estetik manzumesini tamamen yitirdi. Verilen imar izinleri ve belediyenin geçmişten itibaren yaptığı yanlış uygulamalar Karabük’ün şehirle örtüşmeyen hale dönüşmesinde etkili oldu. Şehrin bu hale getirilmesine ses çıkarmayanlara ne demeli bilemiyorum. Herhalde onlar gözlerini kapatarak cadde ve sokaklarda geziniyorlar. Cumhuriyetin bize armağan ettiği bu şehrin bitap hali bana göre tarihe yapılmış en büyük hakarettir. Durup dururken böyle bir yazıyı kaleme almamın en büyük nedeni de budur. Esas mesele… Tarihe yapılan saygısızlığı içine sindirememe Ve Bu “sorumsuzluktan “hepimiz “ sorumlu” olmasıdır. Şehri düşünmemek…! Gelecek neslin yaşamına ipotek koymak Bizi tarih önünde mahcup bırakan en önemli hususlardır.. ……………………………………………….. Biraz olsun şehri hafifletmek ve yaşanır hale getirmek için naçizane iki dikkat çekici önerim olacak.: Bunlardan birisi, kordon parkın yeni bir peyzaj düzenleme ile gezinti ve dinlenme mekanı haline dönüştürülmesi. Cumartesi günü sabahtan akşama kadar bu mekanda olup bitenleri iyice gözledim. Emekliler vakitlerini özellikle burada geçirmek istiyorlar. Ancak parkın yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Eğer böyle bir iş yapılırsa yetkililerin büyük sevaba nail olacakları aşikardır. İkinci mesele… Kent meydanı hadisesi… İşlevi olmayan bu meydanın, meydansal özelliğinden vazgeçilerek acale olarak otoparka dönüştürülmesi gerekiyor. Bu şehrin kuruluşunda 1948 yılında yapılan imar planındaki yanlışlık meydan oluşumuna izin vermeden hazırlanmış. Sonradan yapılan meydan bu nedenle şehrin dışında yapılmak zorunda kalınmış. İşlevsizliğinin sebebi de bu. O halde bu alanın şehrin ihtiyaçlarına karşılayacak bir duruma getirilmesi gerekir. Getirilmezse trafik sorunları artar. Yaşam dar alanlara sıkıştırılmış olur. Mesele ne? Taşıtların şehrin içinde cirit atmasını ve dolaşmasını engellemek değil mi? Bakın burada yayalar karşıdan karşıya bile geçemiyor. O halde… Şehri biraz olsun yaşanılır kılmak için… Bazı düzenlemeler yapmak ve Yetkililerin… Taşın altına yeniden ellerini sokmaları gerekiyor.!
‹
›
Garip
•Hür bey,Karabük öyle kadersiz bir şehirki üzülmemek elde değil,güzel konulara değinmişsiniz,kaleminize ,yüreğinize sağlık.Karabük’te sizin malum olduğunuz gibi basın ,radyo,tv ve internet haber kanallarının,kimi Rektörcü,kimi Rafetçi,kimi Yolbulancı,kimi Güleç çi,kimi marzingççi,kimi Kardemirci,birlik yok,beraberlik yok,sizi tenzih ederim,kim erelerde nemalanıyor,kim kimin adamı meslektaşlarınız zaman zaman köşelerinden,bazende birbirleriyle darılınca açıkça yazıyorlar,bu şehrin dinamikleri sivil toplum örgütlerinin büyük bir kısmı çehrin problemlerine kayıtsız,yardım ve hemşehri derneği olmaktan öteye geçemediler,Kent Konseyi gibi önemli bir örgüt devre dışı,belediye halktan sosyallikten çok uzak,hertarafta tek adam yönetimi zihniyeti hakim.Bahsettiğiniz düzenlemeler yapılsa elbette güzel olur ancak bu şehrin hava ve çevre kirliliği,otopark sorunu,trafik sorunu inanınki Millet bahçesinden önce yapılmalı,raylı sistem,Kardemir kavşağı vs yatırmları görmemiz yıllar bulacağa benzer,çünkü duyarlı bir toplum değiliz,şehre ve sorunlarına sahip çıkmıyoruz.Herkes layık oldukları idarecilerce yönetilir.2