Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Eşraf Meselesi..!

Haber Merkezi tarafından
14 Kasım, 2016 07:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:14
A+ A-

Eşraf Meselesi..!

Karabük gibi orta sınıfı yeteri kadar güçlü olmayan kentlerde sorunlar bitmek bilmiyor. Orta sınıfla konunun ne alakası var diyeceksiniz.? Bir kentin sahibi kimdir? Doğal olarak o kentte yaşayan insanlardır Bundan doğal bir şey de yoktur. Bir ülkede tarihi sosyal sınıfların sözcülüğünü yapan güçlü kişilikler yapar. Onlara da lider denir. Egemen sınıf, siyasette de egemen gücü oluşturur. Bu sınıf aynı zamanda üretim araçlarını elinde bulundurur. Kentin ya da ülkenin dinamik unsurları bunlardır. Ekonomi ve siyaseti onlar yönlendirir,şekillendirir. Karabük’e sahip çıkmak deyişi ile bu anlatılanların ne alakası var diyeceksiniz. Doğrudur… Dış cepheden bakınca binanın sağlamlığı konusunda ne kadar bilgi sahibi olabilirsiniz? Bu da öyle bir şey. Bir zamanlar bir gezi münasebeti dolayısıyla yerel basında Karabük ile Kayseri’nin karşılaştırılmasını okumuştum. Karabük neden Kayseri olamıyor biçiminde bir başlık çok ilginçti… Öyle ya Kayseri’de orman mı var… Ancak mobilya fabrikaları üretimlerini Kayseri’de gerçekleştiriyorlar. Topraklarının % 69’u ormanlarla kaplı Karabük’te buna dayalı bir işletme söz konusu değil. Neden böyle? Çünkü girişimcilik ruhu Kayseri’de en üst noktalarda. Karabük bu konuda yetersizlik ve çaresizlik içinde… Bu farklılığı ne ile açıklamak gerekir.? Tarihçiler yola çıkarken bir şoförün yaptığı gibi dikiz aynasına bakarlar. Arkadan gelen var mı diye. Dikiz aynasına bakmadan yola çıkmak ya da araba sollamak her an kazaya neden olabilir.! Bu da öyle bir şey…! Çesari/Kayzer/Kayseri… M.Ö. 2000 yılında Kültepe adıyla Yukarı Mezopotamyalı Asurlularla ticaret yapan bir kent. Anadolu’da tarih Kayseri yani Kültepe ile başlıyor. Daha henüz Anadolu’da Hititler bile yok. Proto-Hititler dediğimiz Hattiler var. Kültepe’de bir Hatti şehri. Ticaret kültürü genlerine yerleşmiş. Toprağında ve suyunda ticaret kültürü var. İnsanlar burada doğuştan tüccarlar. Eğitim almaya dahi gerek duymuyorlar. Ticaret ve yönetim deyince hepsi de Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun olmuş gibiler. Fazla söze gerek yok. Ancak Karabük’te durum böyle mi? Karabük hangi tarihten aldığı güçle, kendine özgü girişimcilik ruhu oluşturabilecek. Bu işi başarabilecek yetkinlikte güçlü bir orta sınıfa sahip midir? Sınıfların cılızlığı nedeniyle, kent içi siyaset üretim yapamıyor. Bu nedenle…. Siyasetçilerimizi genelde birbirleriyle kavga ederken görüyoruz. Hangi siyasi parti yöneticisi Karabük’ün bir sorununu sürekli gündeme getirip,işi çözümleyinceye kadar meselenin üzerinde durmuş… Tabi sürüncemeye bırakılarak kendi kaderine terk edildikten sonra sonuçlandırılmış işlerden bahsetmiyorum. Kendi yetkinliğinde zamanında tamamlanmış ve halk nazarında memnuniyet oluşturmuş işlerden söz ediyorum…. Esas olan da bu değil mi zaten…!

Bizi sosyal medyadan takip edin