Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
22 Ekim, 2023 15:06 tarihinde yayınlandı
A+ A-

ABD’lilerin istediği Alman şirketi Türkler aldı

Nurol Teknoloji, Alman seramik ham madde üreticisi Industriekeramik Hochrhein'ın çoğunluk hissesini satın alarak ileri teknik seramik teknolojileri alanında önemli bir hamle yaptı.

Türk savunma sanayisi, ABD'den de taliplileri olan ve birçok sektör için teknik seramik ham maddeler üreten Alman şirketi bünyesine kattı. Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen ileri teknik balistik seramik üretici ve zırh tedarikçilerinden Nurol Teknoloji, Alman seramik ham madde üreticisi Industriekeramik Hochrhein (IKH) firmasının çoğunluk hissesini satın alarak ileri teknik seramik teknolojileri alanında önemli bir hamle yaptı. Yenilikçi seramik tozlar geliştiren ve üreten şirket, otomobil endüstrisi, makine mühendisliği, havacılık, çelik işleme, döküm, kağıt ve tekstil endüstrisi, cam endüstrisi, çevre ve enerji mühendisliği ile sağlık sektörü alanında faaliyet gösteriyor. Nurol Teknoloji Genel Müdürü Selim Baybaş, AA muhabirine, şirket olarak faaliyetlerini seramik ve kompozit üretimi olmak üzere iki ana alanda sürdürdüklerini söyledi. Bu alanlarda dikey genişleme ve yeni kabiliyetler kazanma üzerine stratejik plan yaptıklarını dile getiren Baybaş, Nurol Holding Yönetim Kurulu'nun onayı ve destekleriyle dünyanın en büyük, en iyi, en ileri balistik ürün ve balistik seramik üreticisi olmak istediklerini vurguladı. Bu kapsamda Almanya'da yaklaşık 30 yıldan beri seramik ve toz metalürjisi alanında kabiliyetlere sahip bir şirketin çoğunluk hisselerini alarak bünyelerine kattıklarını ifade eden Baybaş, şöyle konuştu: "Bunu çok önemsiyoruz. Birincisi bir Türk şirketi olarak Almanya'da şirket satın alabilmek ve teknoloji transferi yapabilmek büyük fayda getirecek. İkincisi Türk savunma sanayisinin gelişimi açısından çok önemli. Endüstriyel birikim zamanla kazanılan, farklar zamanla kapanan bir alan. Bu tarz inorganik büyümelerle farkı hızlı şekilde kapatma imkanına sahip olacağız. Bu tesis sadece balistik seramikler değil, diğer alanlardaki seramik üretimi noktasında da bize önemli bir itme sağlıyor olacak. Özellikle elektronik, farklı medikal alanlarda toz üretimi ve seramik malzeme üretimi hedefimizde olan bir konuydu ve şu an radarımıza girmiş durumda."

Türk sanayisine önemli kapılar açacak

Ürettikleri ürünlerin ana ham maddesinin toz olduğuna işaret eden Baybaş, toz metalürjisinin Türkiye'de son dönemde parladığını ve bilgi birikiminin arttığını vurguladı. Baybaş, şu değerlendirmelerde bulundu: "Aldığımız şirketin bilgi birikimi bu anlamda samimi söylemek gerekirse bizlerden çok daha önde. O yüzden öncelikle ürettiğimiz ürünleri çok daha iyi üretmeyi sağlamakla birlikte hiç üretmediğimiz, bilmediğimiz alanlarda, bilmediğimiz tozları kullanmak suretiyle yeni ürünler üretmemize fayda sağlayacak. Elektronik alanı bizim açımızdan bilmediğimiz, öğrenmeye çalıştığımız ve genişlemek istediğimiz bir alan. Aldığımız şirketin elektronik seramikleri konusunda da önemli girişimleri, projeleri var. Alman hükümeti ve enstitüler tarafından desteklenen önemli projeleri var. Bunların içinde yer alıyor olmak, yer alacak olmak bizi çok heyecanlandırıyor. Bize ve şüphesiz ki ülkemiz sanayisine önemli kapılar açıyor olacak."

Olumlu referanslar süreci hızlandırdı

Seramik alanında dünyanın en iyisi olma idealinin peşinde koşarken buna destek verebilecek şirketleri mercek altına aldıklarını anlatan Baybaş, bunların birçoğuyla da görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi. IKH'nin zaten önemli referans tedarikçilerinden biri olduğunu ifade eden Baybaş, şunları kaydetti: "İlişkilerimiz zaten çok çok iyiydi ve ilişkileri başka bir noktaya getirmeyi konuşmaya başladık. Bu aylar sürdü. Bu şirketi satın alma masasına getirme sürecinde farklı rakiplerimiz vardı. Amerikalı şirketler, büyükler de vardı. IKH firmasının kurucu sahibi bizimle olan ilişkisini çok kıymetli buldu ve bizle devam etti. Değerleme sürecini bitirdikten sonra her şey bitmedi. Sonrasında da Alman hükümetinin şirketin satışına onayını bekledik. Bunun için de Almanya'ya defalarca gittik. İlgili bakanlıklarla görüşmelerimiz oldu. Kendimizi, grubumuzu, niyetlerimizi anlattık. Bunun sonucunda da beklediğimizden nispeten kısa bir sürede Alman hükümetinden onayı almış olduk. Onlara şirketin devamlılığıyla alakalı yapılması çok kolay bazı sözler verdik. Nurol Teknoloji, Nurol Grubu ve grup şirketlerinin küresel anlamdaki faaliyetleri, savunma sanayisi tarafımızın NATO ülkelerine olan faaliyetleri ve çok çok temiz bir geçmişe sahip olmamız. Bu satın alma faaliyetinin onaylanmasını çabucak sağladı. Aileye yeni bir üye katmış olduk."(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okan Şimşek tarafından
11 Mayıs, 2025 13:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Festivalin En İyiler Ödüllerini Aldı

UNESCO ve Cittaslow Kenti Safranbolu'da bu yıl 26.’sı düzenlenen Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, final gecesinde gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. 145 ülkeden 1605 filmin başvurduğu festivalde, 38 eser finale kalırken farklı kategorilerde ödüller sahiplerini buldu.

Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinemalar Genel Müdürü Birol Güven, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Kırışık, Vali Yardımcısı Kerem Süleyman Yüksel, Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı Şefik Dizdar, akademisyenler, yapımcılar, yönetmenler, sanatçılar, siyasi parti temsilcileri, dernek, oda, stk temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Final gecesinin sunuculuğunu Mutlu Ulusoy üstlenirken, Gordion Tango Jazz Ensemble’ın sahne performansı izleyenlerden büyük beğeni topladı.

Gecede yarışmaya katılan eserlerden kısa fragmanlar da izleyiciyle buluştu.

Festivalde ödül alan eserler ve sahipleri şöyle sıralandı:

ULUSLARARASI KISA METRAJ BELGESEL FİLM YARIŞMASI

 En İyi Kısa Metraj Belgesel Film Ödülü: Paula Fuentes & Guillermo Carera – İspanya – Wind Blow By

ULUSLARARASI UZUN METRAJ BELGESEL FİLM YARIŞMASI

En İyi Film Ödülü: Matthaus Wörle – Almanya – Where We Used to Sleep

Mansiyon Ödülü: Daria Morar (Mariya Bulavinskaya yerine) – İzmir – The Forest

ULUSAL ÖĞRENCİ BELGESEL FİLM YARIŞMASI

En İyi Film Ödülü: Cemal Karasalan – Mardin/Kızıltepe – Uzun Kol

Jüri Özel Ödülü: Hasan Hüseyin Korkmaz – Antalya – Antakya Miladı

Mansiyon Ödülü: Rümeysa İnan & Merve Dülger – Safranbolu – Damga

KÜLTÜREL MİRAS VE KORUMACILIK TEMALI ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI

Suha Arın En İyi Belgesel Ödülü: Adnan Memiş (Sevinç Baloğlu yerine) – İzmir – Oya

Mansiyon Ödülü: Cemalettin İrken – İzmir – Nazlı Hanım’ın Telaşları

ULUSAL KISA METRAJ BELGESEL FİLM YARIŞMASI

En İyi Film Ödülü: Fatih Diren – İzmir – Baletler Köyü

Jüri Özel Ödülü: Kadir Can Arabacı – İstanbul – Buzun Ruhu

ULUSAL UZUN METRAJ BELGESEL FİLM YARIŞMASI

En İyi Film Ödülü: Kenan Diler – Van – Kavak Ağacının Gölgesinde

Jüri Özel Ödülü: Aybüke Avcı – Ankara – Domates Biber Depresyon

Törende konuşan Festival Komite Başkanı ve Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, festivalin Safranbolu’nun tarihi ve kültürel değerlerinin korunması açısından önemli bir misyon taşıdığını belirtti. Başkan Köse, “Altın Safran Belgesel Film Festivali, sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda geçmişi geleceğe taşıyan bir bellek oluşturma çabasıdır. Katılan her belgesel bu kentin ruhuna, tarihine ve kültürüne bir iz bırakıyor. Safranbolu olarak bu izleri korumak ve çoğaltmak için çalışmaya devam edeceğiz. Geceye katılan herkese ve Safranbolu Belediyemiz Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz başta olmak üzere festivalde emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Sinemalar Genel Müdürü Birol Güven ise yaptığı konuşmada, "Nasıl Safranbolu dünyanın göz bebeği ise, Altın Safran Belgesel Film Festivali de bizim göz bebeğimiz. Gerçekten çok iyi bir etkinlik, örnek alınacak bir etkinlik. Ben bu etkinlik için Sayın Başkanımızın nezdinde emeği geçen herkesi kutluyorum.

26 yıldır bu festivalin arkasında duran Safranbolu halkına teşekkür etmek istiyorum. Bu vesileyle, bu şehri bir sinema şehri yapan büyük vizyoner Suha Arın ve bizim meslek büyüğümüz, abimiz Türker abiyi de saygıyla ve rahmetle anmak istiyorum. Mekânları cennet olsun, nur içinde yatsınlar." ifadelerine yer verdi.

Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık konuşmasında, "Dünya biliminde kim en üst seviyeye çıkıyorsa filmleri de belgeselleri de çok daha iyi yapıyorlar. Geçmişten günümüze baktığımızda bilimde kim birinci sıraya gelmişse ürettiği eserlerin, ürettiği sanatın, ürettiği müziğin bütün dünyayı etkisi altına aldığını görüyoruz. O halde biz de hep birlikte önceliğimizi ve ağırlığımızı bilime vermek zorundayız." ifadelerine yer verdi.

Vali Yardımcısı Kerem Süleyman Yüksel  yaptığı konuşmada, festivalin çeyrek asrı aşkın bir süredir kültürel miras ve belgesel sinema alanında önemli bir platform oluşturduğunu ifade ederek, tüm katılımcılara ve emek verenlere teşekkür etti.

Festival kapsamında ayrıca bu yıl doğa ve belgesele katkı ödülü belgesel yapımcısı ve doğa eğitmeni Serdar Kılıç'a, Türker İnanoğlu Sinema Onur Ödülü ise usta yönetmen ve senarist Nesli Çölgeçen'e verildi. 26. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.