Düşler olmasaydı,yaşam çekilmez olurdu. İnsanlar gelecekleriyle ilgili düşünceler üretemezdi. Yaşam yavanlaşırdı. Anlamsız kırılmalar bütünlüğü bozardı. Yaşama dair umutlar azalmışken birden bire güzelliklerle tanışmak. Ve bunu yaşam adına zenginleştirmeye çalışmak … Açık denizlere yelken açmak gibi bir şey….! O nedenle etrafa baktığımızda güzel şeyler görmek istememizin nedeni bu olmalı… İyi ve güzel şeylerin içinde hayat bulmak. O’na tutunmaya çalışmak. İnsan yaratılmış varlıkların en güzel olanıdır. Kabalığı ve çirkini olmayanıdır. Bu nedenle…. Kavga ;insana yakışmayan bir hususiyettir. İnsan olamamanın ilk halini anlatır. İnsan sevgi ürettikçe kimlik kazanır. Kavga ettikçe kendine yabancılaşır. Barbarlaşır… Kabalaşır… Fikir yerine kaba kuvvette sığınır. Yararlı işler yapmak idealimiz olmalıdır. Bunu yaparken sadece kendimizi değil çevremizi de düşünmeliyiz. Her yaptığımız işten insanlık adına yarar elde etmeyi bilmeliyiz. Bu nedenle… Savaş insanlık düşmanı bir eylemidir. İnsanlık dışıdır. Izdıraptır. İnsanların yok edilmesidir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarındaki insan kayıpları ve sakatlıklar bu açıdan önemli tecrübelerdir. Ne demek mi istiyoruz.? İnsanlar bütün yaşanan olumsuzluklardan ders almalıdır. Kavga ve savaşla bir yere varmak mümkün değildir… Evet savaş birçok teknolojik buluşa imza atılmasına vesile olmuştur ama…. Ama insanlık bunun da bedelini çok ağır ödemiştir. Bakınız… Endüstriyel devrimler sayesinde dünya küçüldü… Ama aynı zamanda buluşlar yüzünden de yaşlandı. Doğa kimliğini kaybetmek üzere… Ne zaman yağmur yağar ne zaman hava soğur şimdi kimse bilemiyor. Dünyayı garip duruma düşüren bir gelişme var. Küresel iklim krizi insanları ciddi bir biçimde tehdit ediyor. Günümüzde bilinmeyen yeni hastalıklar ortaya çıkıyor. Ve insanları günlerce yatağa bağımlı kılıyor. Doğal ortamların yok edilmesinin hastalık yapan virüslerin çoğalmasına yol açtığı ortada. Her şeyden önce geleceği ;yeni doğanlar/doğacak olanlar için düşünmek zorundayız. Bir reklamda söylendiği gibi… “Gelecekte bir gün gelecektir.” Evet… O zaman… İnsanlık, kendi çıkarları için yok ettiği bu doğayı her yerde arar olacak. Dahası… Her arayışta Ah/Vah çekecek. Ama iş işten çoktan geçmiş olacak.