AKASYA VE MEYVELER

AKASYA VE MEYVELER

Yayın: 04.05.2023 11:33 |Güncelleme: 21.09.2023 14:50
Paylaş:
A+ A-

Doğa tutkunu ben, çiçek bakımında sınıfta kalıyorum. Sulama işinde bir türlü  kararı tutturamadım , ya fazla su verip çürütüyorum, yahut az sulayıp kurutuyorum. Ortayı bulmak bana mümkün görünmüyor. Ancak kaktüs ve kaktüsvari çiçekler yanımda canlılığını sürdürebiliyor.

Durum vaziyet böyle de olsa, bitkilerle ilişkimi kesmiş değilim. Değilim çünki bu benim için olanaksız bir şey. İnsan sevdiğine ilişmeden  duramaz ya, ben de köye epey bir fidan diktim. İki yaban mersini, bir hünnap, bir taflan, iki çınar, bir Trabzon hurması, üç dört iğde,  bir ıhlamur,  iki üç Amasya elması, dut, fıstık çamı, kestane ve şu an hatırlayamayıp unuttuğum başka başka ciciler. Tabiki de sulamalarını annem yapıyor.  Ben sık sık hallerini hatırlarını sormak için yanlarında oluyorum. Yarın birgün onlar hem meyve verecek, hemde atmosferimize oksijen. Severim böyle bir taşla iki …………….  fakat  dilim de, kalemim de varmıyor son iki  kelimeye !

Seneye yahut sonbaharda, akasya da ilave etmeyi planlıyorum nasipse.. Bu ağaca karşı bir sempatim var çocukluktan, severim akasyayı. Adı bile ne kadar güzel değil mi, melodisel bir ses dizilimi var  Kelimesinin içinde sesli olarak sadece  “a” olması,  “a” ile başlaması, “s” ve “y” yi de barındırması, yumuşak bir tonlama yapıp  onu ezgisel  bir hale de sokmuş. Seneler evvel Hakkari’de Orman İşletme Müdürlüğü’nün misafirhanesinde kalırken, müdür beyden öğrenmiştim. Maden ocaklarının içine akasya direkleri dikilirmiş. Çünki akasya sert ve çok dayanıklı olmasının yanında çok da esnek olduğu için eğilir ama kırılmazmış . Eğilirken kırılacakmış gibi çatırdayarak, madencilere kaçmak için zaman verirmiş. Yani güvenilir bir ağaçtır o, güveninizi boşa çıkarmaz.. Odunu rendelendiğinde, pürüzsüz düzgün bir yüzey oluşturmasıyla, mobilya yapımında tercih edilen  ağaçlardandır.. Yapraklarını  suyun içine soktuğunuzda, suya güneş de vuruyorsa, gümüş renginde,  gümüşten yapraklara dönüşürler. Çocukken yapraklarına ip bağlar ipin diğer ucuna da bir ağırlık bağlayıp havuza atardık. Havuzun dibinde minik ağaçcık görünümünde olur,  parıl parıl parlarlardı. Yapraklarıyla papatyada olduğu gibi seviyor sevmiyor da yapabiliriz. Dekoratif güzel bir ağaç türü olarak parklarda yer alır. Fazla su istemez, her toprakta yetişir, yani kanaatkardır. İnsan da kanaat etmezse gönülden şükür edemez.  Çiçekleri, görüntüleri ve kokusuyla bulundukları yere güzellik verir, yapraklarının çokluklarıyla, yoğun trafiğin olduğu yerlerde havayı temizlerler. Çiçekleri parfüm yapımında kullanıldığı gibi, solunum yolu hastalıklarında sifalı  bitki olarak da kullanılır. Çiçeklerinden  reçel bile yapılabiliriz gül gibi… Şimdilerde galiba biraz unutuldu. Oysa zamanında hakkında şarkılar bile  yapılmış. Akasyanın modası mı  geçti ? Herşeyi çabuk tüketmeye alıştırılınca, değer bilmez oluyor insan. Bu kadar işlevsel bir ağaç daha var mıdır bilemiyorum. Fikrime göre, belediyelerimiz bu ağacı daha çok hatırlamalı.

Meyveleri yazayım istedim bugün. Son yıllarda onlarla ilgili de kafamız karıştı. Kimisi toptan meyveye karşı, kimisi tarım ilaçları olduğu için, kimisi de yapısında fruktoz olduğu için karşı. Ee tabi birde genetiği değişmiş olanlara karşı duranlar var haklı olarak. Mesela kendi erik ama tadı şeftali gibi, yahut  elmada çilek aroması hissetmek gibi, veya küp şeklinde karpuzlar gibi. Bunlara rastlayınca acımadan çöpe !

Günde iki en fazla üç porsiyon  meyveye evet diyorum. Bunları da iki öğün arasında tüketmekte fayda var. Ben yapılarında fruktoz olmasını kafaya takmıyorum, yeter ki ölçüyü kaçırıp karaciğeri fruktoza boğmayalım, çünki furuktoz bütün değişim dönüşüm işlerinin yapıldığı  karaciğerde glikoza çevrilir.. Bana göre Allah bir yiyeceği insanın yemesine uygun yaratmışsa iş tamamdır. Meyveler bizlere Allahın armağan ettiği tatlılardır. İnsan yapımı tatlılara bile, binde bir de olsa, ölçülü davranmak şartıyla izin verebiliyorsak, meyveyi düşünmeye gerek yok diyorum. Herhangi bir yiyeceği yediğinizde sizi rahatsız ettiğini duyumsamıyorsanız yiyebilinir olduğu içindir. Meyveleri kimilerinin yaptığı gibi salt karbonhidrata indirgemek yanlış bir tutumdur. Onlarda çeşitli vitamin ve madenler olduğu gibi çeşidim çeşidim antioksidan maddeler vardır. Antioksidanlarsa  yaşlanmayı önleyici, hastalık önleyicidirler.

Kivi, turunçgiller, yeşil erik, nar önemli miktarda C vitamini, kayısı, şeftali, Trabzon hurması, kavun, papaya, mango beta karoten dolayısıyla A vitamini, turuçgiller, çilek, avakado, papaya, muz kayısı folik asit vitaminlerini içerir. Muz, nar, şeftali, kayısı, kavun, kivi, karpuz, avakadoysa potasyumca zengindir.

Antioksidanlara gelirsek;  meyvelerin hepsinde  bol bol antioksidan vardır . Birisinde A olan varsa diğerinde B olan  bir diğerinde Z olan daha  çoktur. Yeter ki ilaçlanmış olmasınlar ve yeter ki kabuklu olarak yenebilsinler. Gruplayarak söylersek, turuncu olanlarda kayısı, kavun, şeftali, Trabzon hurması, yeşil incir,  portakal, mandalina gibi beta karoten ve diğer karotenler, bordo, mor olanlarda vişne, kiraz, kara incir, yaban mersini, mor erik,taflan gibi antosiyoninler, kırmızı olanlarda karpuz, kırmızı portakal veya kırmızı greyfurt gibi likopen, yine mor olanlarda nar, böğürtlen, kara dut, kızılcık, ahududu, yaban mersini, taflan gibi  ellagic asit vardır. Bunların hepsi kanser önleyici, yaşlanmayı yavaşlatıcı, enflamasyonu azaltıcı etkidedirler. Vücudun  paslanmasınıı önlerler.

Bu kadar önemli besin ögelerini barındıran meyveleri toptan çöpe atamayız. Üstelik bazen midemiz çok bozulduğunda, safra kesesi sorunlarında, içimizi çamur gibi hissettiğimizde   mide  bize ; sadece meyve ye, ben şu an yalnızca onu kaldırabilirim der.  Hakikaten de meyve tükettiğimizde  sanki ilaç gibi gelirler. Çamuru temizler atarlar.

Sevgilerimle

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Giresun’da dereye devrilen otomobilin sürücüsü öldü

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

GİRESUN (AA) – Giresun'un Yağlıdere ilçesinde otomobilin dereye devrilmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Kanlıca köyü mevkisinde, Üçtepe beldesi yönüne giden M.T. (55) idaresindeki 28 ADD 105 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu dereye devrildi.

İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler sürücünün yaşamını yitirdiğini belirledi. M.T'nin cenazesi Yağlıdere Devlet Hastanesi morguna götürüldü.