Sen beni Gazeteci mi sandın?

Ne EDEP...

Ne ADAP...

Ne SAYGI...

Ne hallere düştü şu GAZETECİLİK...

Hani bazıları kendince konuşur sen Gazeteci misin diye..

Evet ben Gazeteci değilim!

Ben Gazete patronuyum...

İnsan mesleğinden bu kadar çok utanır mı?

*

Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var.

Bu cümle bir Sivas türküsü içinde söz alır. 

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık için iddia edilen şuradan bunu alıyor, buradan şunu alıyor diyerek ve bunu da iddia deniliyorsa, benim de Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var desem ne olur? Tabi ki yalan olur.

Maalesef Karabük deki bazı gazeteciler hep iddialar üzerine haber yaparak yaptığı haberleri kendi yandaş medyalarına servis eden, Karabük ve Üniversite zarar görür diye düşünmeden sözde habercilik yapıyorlar.

*

Sayın Rektör hocamızla bir telefon görüşmemiz oldu bu konular hakkında

Sorduk hocamıza hakkınız da gerek yerel medyada gerekse ulusal medyada çıkan haberler ve iddialara doğrumu dur? sayın hocam diye;

Hocamızın direk cevabı şu oldu.

Kesinlikle ve kesinlikle YALAN haber YALAN iddialar dedi.

Peki hocam bunu resmi bir dille açıkladınız mı diye sorduk hocamıza

"Tabi ki açıkladık. Daha öncede pek çok resmi açıklama yaptık. Neden açıklama yapmıyorsunuz  diyenler resmi açıklamaları görmezden gelmeye, alaya almaya ve yalanlarını tekrar etmeye devam ettiler. Karabük Üniversitesi'nin başarıları birilerini rahatsız ediyor. Her başarının arkasından bir yalan ve iftira kampanyası başlatılıyor. Elbette hukuki süreçleri başlatacağız. Ancak bu esnada olan Karabük Üniversitesi'ne ve Karabük'e oluyor. Üniversite ve şehir zarar görüyor." dedi.

Peki bu söze karşılık ne cevap verilir?

Demek ki Karabük’te YALAN Gazetecilik hat safhada ne diyelim artık.

*

Bir iş adamı çıkıyor. Dostum, arkadaşım, ADNAN ÇEBİ

Uzun yıllardır tanırım kendisini, O kadar büyük işlere imzasını attı ki…

Yaptığı birçok işten allının akıyla çıkmış başarılı bir iş adamımızdır.

Artık çok bunalmış ve daralmış olmalı ki bu açıklamayı yapmak zorunda kalmış, durum bunu gösteriyor.

Sayın Adnan ÇEBİ, Gazeteci olarak bilinen kişiler üzerinden veryansın yapıyor.

Şantaj yapıldığını dile getiriyor. Tehditlere maruz kaldığını söylüyor.

Ve bu bilinen gazetecileri ifşa ediyor.

*

Geçtiğimiz günlerde kaleme almış olduğum

GAZETECİLERE Eğitim Şart!

Konulu yazımda ne kadar haklı olduğumu bir kez kanıtlamış oldum.

*

Bir yandan gazeteciler cemiyetin de seçimler belli iddialar yüzünden mahkemelik oldu. Bence İHA muhabiri Sayın Yasin ERDEM konusunda haklı olduğu düşüncesindeyim.

Gerçi bu zamana kadar Gazeteciler Cemiyetlerinin hiçbir amaç taşıdığını da görmedim.

Haa şunu da söyleyelim…

Ben hiçbir cemiyete üye değilim ve hiçbir eksikliğini de bu zamana kadar görmedim.

Ama Maalesef; tüzüklerin de Gazeteci olma şartı olmasına rağmen,

Cemiyetlerde alakasız kişileri kafalarına göre üye yaparlar.

Mesleği hiç önemli değil?..

Berber olmuş…

Kunduracı olmuş…

Neden mi?

Bir basın kuruluşuna bağlı bir gazeteci mi sorgulamak yok…

Vatandaş gel, gel sizi de Gazeteciler Cemiyetine üye yapalım.

Durum böyle olunca aklımıza gelen ilk düşünce…

KARABÜK GAZETECİLER CEMİYETİ BİRİLERİNİN MAŞASI MI?

*

Ben buradan Sayın Valimizi nezaketine, affına sığınarak göreve davet ediyorum.

Ancak bu gazetecileri siz yola getirebilirsiniz.

Kurumsal gazetecileri zan altında bırakmadan bu mesleğe zarar verenleri ayıklamamız gerekiyor, Sayın Valim.

Bizim gibi işini gerçek manada yapan, Kurumsal firmalarımıza zarar veriyorlar.

Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla