Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK ve Hak-İş ile yaptığı ortak açıklamada minimum fiyatın sayıdan öte insanın insanca yaşayabileceği bir fiyat olması gerektiğini söyledi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde maden şehitlerinin yakınları ile bir ortaya geldi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, taban fiyatın geçim fiyatı olduğuna dikkat çekerek, "Kanun gereği 40 yıldır taban fiyat temsil noktasında Türk-İş yetkili. Bundan 25 sene evvel taban fiyata kimsenin baktığı yoktu. Taban fiyat kimsenin aklına gelmiyordu. Taban fiyat ne? Hepinizin bildiği üzere belirleme fiyatı. Devlet diyor ki bu fiyatın altında fiyat veremezsin. Evlenmeyi, boşanmayı ilgilendiriyor, askerliği ilgilendiriyor. 20 kalemi ilgilendiren taban fiyat, bir belirleme fiyatı. Lakin maalesef o denli bir noktaya geldik ki son yıllarda bu fiyat geçim fiyatı oldu. 2-3 milyon civarında ise on sene önce, artık Türkiye’nin en büyük mukavelesi. 9 milyon civarında arkadaşımız, insanımız var. Bunlar ekseriyetle yüzde 99 sendikasız. Artık temsil niteliğinde 5 tane patron katılıyor" dedi.

"Rakam söylemesi gerekenler komitedeki arkadaşlarımız"
Asgari fiyat tartışmaları sürerken Merkez Bankası, patron ve partilerin sayı açıkladığını hatırlatan Atalay, "Dünya Bankası, Merkez Bankası, patronlar, partilerimiz sayı açıklıyor. Bize de diyorlar ki bir sayı söyle. Ben komitede değilim. Sayı söylemesi gereken kuruldaki arkadaşlarımız. Onlar da salı günü saat 14.00’te Türk-İş’te toplantı yapacaklar, 16.00’da bakanlığa gidecekler. Birinci toplantıda evvela patron ne söylüyor sayısı söylesin. Hükümet ne söylüyor, sayısını söylesin. Ondan sonra personel tarafı da sayısını söyler" halinde konuştu.

"Bu fiyat kabul edilebilir bir fiyat değil"
Yaklaşık 10 yıl evvel emeklinin taban ücretliden yüzde 50 fazla maaş aldığına dikkat çeken Atalay, "Bu fiyat kabul edilir bir fiyat değil, 17 bin lira, emekli 12 bin lira para alıyor. Hiç kabul edilir fiyat değil. Kamuoyunda açıklanıyor, öngörülen enflasyon mu, yaşanan enflasyon mu? İkisinin de kabul edilir bir tarafı yok. Minimum fiyatla ilgili o denli bir noktaya geldik ki bundan 10 sene önce emekli minimum fiyattan yüzde 50 fazla alıyordu. Şu anda emekli taban fiyatın altında alıyor. Yani bu ülkede emekli de bizim insanımız, minimum fiyatlı de bizim insanımız fakat bu kurul görüşmelerinde işte bize deniyor ya bunlarla ilgili artık grev yapabilir misin? Grevi kendi işçinle yaparsın, üyenle yaparsın. Bunlar ilgili, bizim o denli bir imkanımız yok" tabirlerine yer verdi.

"Komisyonun hükümetin önüne götüreceği taleplere kulak verirler"
Ankara’da 150 bin kişi ile miting yaptıklarını hatırlatan Atalay, "İşte söyleniyordu bize miting yapın konuşturun. Biz 150 bin kişi topladık. Ben artık buradan söylüyorum, partiler toplayamaz 150 bin kişi Ankara’da. Ne iktidar partisinde, ne muhalefet toplayamazlar. Şu anda Merkez Bankası’nın, patron örgütlerinin açıkladığı sayıların kabul edilir bir tarafı yok. Ayıptır, günahtır. Yani bu sayılar çerçevesinde minimum fiyat görüşmeleri olmaz. Oturup konuşulacak sayılar değil. Geçen sene yumurtanın kolisi 40 liraydı, artık 140 lira oldu. TÜİK’in açıkladığı sayılara nazaran enflasyon âlâ gidiyor, piyasalar uygun gidiyor. Ben onu hissetmiyorum, emekçi hissetmiyor, minimum fiyatlı hissetmiyor, emekli hissetmiyor. Onun için ülkeyi yönetim edenler, dünyanın her yerinde kamu ülke idarecileri bayanı korur, kamuyu korur, emeği korur. Bununla ilgili sorunumuz had safhada. Yani geçinmeyle ilgili insanların derdi var. Onun için bu bizim kurulun hükümetin önüne götüreceği taleplere kulak verirler, makul bir sayı deriz, arkadaşlarımız orada olurlar" dedi.

"Asgari fiyat o denli bir noktaya gelsin lakin enflasyonu da bir an önce dizginlemeleri gerekiyor"
Türk-İş’in DİSK, Hak-İş ile birlikte ortak açıklama yaptığını hatırlatan Atalay, "Burada da üçümüz imzaladık, sayıdan öteye insanın insanca yaşayabileceği, hayat standartları en azından nefes alacak fiyat olması lazım. Yani sen minimum fiyata bir sayı koyarsın. Minimum fiyat bir noktaya gelsin lakin enflasyonu da bir an önce dizginlemeleri gerekiyor. Yoksa bu alınan bir minimum fiyatın kıymeti kalmıyor" diye konuştu.

"Asgari ücretlinin eline ne geçecek"
Atalay, MÜSİAD’ın yüzde 25 açıklamasıyla ilgili olarak da, "Hiç uygun değil. Onların hepsi patron arkadaşlarımız, işveren arkadaşlarımız. Alışılmış ki onlar da olacak bu ülkede, onlara da gereksinimimiz var lakin onlar şöyle bir baksınlar. Yani ben bu sayısı söylediğim vakit bu minimum ücretlinin eline ne geçecek, bu adam bu fiyatla kaç gün geçinecek? Yani bir kendileri bu türlü bir baksınlar. Yarın öbür gün kim ne olacak, kimin başına ne gelecek muhakkak değil. Yani onun için emeklinin talebine kulak versinler, taban ücretlinin talebine kulak versinler" dedi.
Programada Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve Genel Maden İş Sendikası Başkanı Hakan Yeşil de katıldı.