blank
Anadolu Ajansı tarafından
03 Nisan, 2024 14:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Azerbaycanlı yazar ve doktor Sabrin İsmetli, yazarlık serüvenini anlattı

Yazar ve doktor Sabrin İsmetli, "Bence yazmanın en güzel tarafı insanlara umut aşılamak ve hayata farklı farklı pencerelerden bakılmasını sağlamak." dedi.

Azerbaycanlı yazar ve doktor Sabrin İsmetli, Türkiye'ye olan sevgisini, "Türkiye'yi çok seviyorum. Türkiye'deyken kendimi hiç yabancı hissetmiyorum. O yüzden burada bir şeyler yapmak benim için aslında Azerbaycan'da bir şeyler yapmakla eş değer ve aynı mutluluğu, gururu duyuyorum." sözleriyle aktardı. Almanya'da doktorluk yapan İsmetli, edebiyat ve seyahat tutkusunu, yazarlık serüvenini ve Türkçe yayımlanan "Yeniden Doğuş" adlı ilk kitabını anlattı. Edebiyatı çok sevdiğini ve çok fazla kitap okuduğunu dile getiren İsmetli, "Çok iyi bir yazar olduğumu iddia edemem ama iyi bir okuyucu olduğumu düşünüyorum.14, 15 yaşındayken evimizin hemen karşı tarafında bir kütüphane vardı ve bir gün öğretmenimiz, 'Herkes bir kütüphaneye gitsin ve seçtiği bir kitabı okusun. Onu özet geçsin' dedi. Ben o güne kadar kütüphaneye hiç gitmemiştim. Okuldan sonra o kütüphaneye gittim ve birçok kitabı bir arada gördüm. O an çok farklı duygular içimi kapladı. Her kitapta birçok bilgi vardı. Hepsine birdenbire sahip olma iç güdüsü büründü bende. Böyle okumaya başladım ve okudukça kitaplardaki dünyanın beni daha çok cezbettiğini fark ettim." dedi. blank"İnsan kitaplardan medet umuyor" Yazmaya üniversite yıllarında karar verdiğini aktaran İsmetli, "Tıp fakültesinde okumam da aslında edebiyatla felsefeyle bu kadar haşır neşir olmama sebep oldu bence. 18, 19 yaşımızda artık hastanelere gidip geliyorduk ve insanın en genç yaşlarında, hayatın rengarenk göründüğü bir dönemde her gün ölüm gerçeğiyle yüzleşiyorduk. Yardıma muhtaç insanlar görüyorduk ve ister istemez insan hayatın anlamını sorguluyor. Bu noktaya geldiği zaman insan kitaplardan medet umuyor." diye konuştu. Sabrin İsmetli, Almanya'da çok farklı kültürlerden insanlarla tanıştığını ve çok mutlu olduğunu belirterek, bunun da kaleme aldığı yazılara yansıdığını vurguladı. Yazmaya başladıktan sonra kitap okuma farkındalığının da arttığına kaydeden İsmetli, en büyük hayalinin Türkiye'de bir kitap çıkarmak olduğunu söyledi. Genç yazar, "Yeniden Doğuş" adlı ilk kitabını bu nedenle Türkçe kaleme aldığını belirterek, "Türkiye'de daha çok insana ulaşabileceğimi düşünüyorum ve kitabımın başka dillere de çevrilmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.

"Bence yazmanın en güzel tarafı insanlara umut aşılamak"

Azerbaycan'da Türk kültürünün oldukça yaygın olduğundan ve bu sayede Türkçeyi rahatlıkla öğrendiğinden bahseden İsmetli, romanına dair şunları kaydetti: "Türk ve Azeri kültürü aslında kitabın çıkış noktası. Ama kitabı Azerbaycan, Türkiye kültürü diye sınırlandırmak istemiyorum. Bence dünya insanına hitap ediyor. Daha çok felsefi yönden hayatın sorgulamasını, bir insanın toplum içindeki varoluş mücadelesini anlatıyor. Varoluşçuluk felsefesi de ilk okuduğum andan beri beni çok heyecanlandırmıştı ve çok büyük bir ilham kaynağı oldu. Her insan, olmayı seçtiği kişidir ve seçimlerinin sonucudur. Aslında bu fikir omuzlara çok büyük bir sorumluluk yüklüyor ama aynı zamanda çok büyük bir özgürlük duygusu aşılıyor." İsmetli, kitaba dair çok güzel yorumlar aldığını aktararak, "Bence yazmanın en güzel tarafı insanlara umut aşılamak ve hayata farklı farklı pencerelerden bakılmasını sağlamak. İkinci kitabım da bitti, editörlük aşamasında." dedi. Rus edebiyatını çok sevdiğini ve Fyodor Dostoyevski üzerine bir belgesel hazırlığında olduğunu dile getiren İsmetli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu hayalimin gerçekleşmesini de çok istiyorum. Dostoyevski, aslında anlaşılması çok zor bir yazar ve her kitabında onun farklı farklı yüzleriyle karşılaşıyoruz. Zaten hayatı çok ağır koşullarda yaşamış. Bu yüzden kendi anladığım şekilde Dostoyevski'yi anlatmak istiyorum. Özellikle onun romanlarından, yazdığı karakterlerden yola çıkarak yeniden Dostoyevski'yi tanımlamak istiyorum." Sabrin İsmetli, film, dizi ve senaryo yazdığını da aktararak, "Türkiye'yi çok seviyorum. Türkiye'deyken kendimi hiç yabancı hissetmiyorum. O yüzden burada bir şeyler yapmak benim için aslında Azerbaycan'da bir şeyler yapmakla eş değer ve aynı mutluluğu, gururu duyuyorum." değerlendirmesinde bulundu. Yazarın "Yeniden Doğuş" kitabı Alfa Yayınları'ndan okurlarla buluştu. (AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
13 Mayıs, 2025 13:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kastamonu Üniversitesi’nde otizmli çocuklar doyasıya eğlendi

Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen farkındalık aktifliğine otizmli çocuklar ile üniversite öğrencileri doyasıya eğlendi.
Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Kısmı, Engelliler Haftası çerçevesinde, farkındalık oluşturmak maksadıyla manalı bir aktifliğe konut sahipliği yaptı. Hemşirelik Kısım Lideri Doç. Dr. Havva Kaçan ve Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Kolu Araştırma Vazifelisi Şevval Yiğit öncülüğünde fakülte bahçesinde düzenlenen "Otizm Farkındalık Etkinliği", öğrenciler, akademisyenler ve özel bireylerin bir ortaya geldiği renkli manzaralara sahne oldu.
Günün mana ve değerine binaen aktiflik, Hemşirelik Kısmı öğrencisi Gonca Erdaş’ın otizme dair his yüklü bir şiir okumasıyla başladı. Akabinde, Anneler Günü vesilesiyle Hemşirelik Kısmı öğrencilerinden Gülben Demirel bir konuşma gerçekleştirerek, özel bakıma muhtaçlık bireylerin annelerine duyulan minnettarlığı ve toplumdaki rollerinin kıymetini vurguladı.
Etkinlik, Hemşirelik Kısım Lideri Doç. Dr. Havva Kaçan’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Doç. Dr. Kaçan, otizmli bireylerin sadece fark edilmek değil, tıpkı vakitte toplumsal hayata tam ve aktif iştirak sağlamak istediklerini vurgulayarak, "Farkındalık sadece sembolik bir haftaya sığdırılamaz. Hepimizin sorumluluğu, daha kapsayıcı ve anlayışlı bir toplum inşa etmektir" tabirlerini kullandı.
Etkinliğe Hüseyin Üster Özel Eğitim Merkezi ve İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu da katıldı. Özel eğitim kurumlarından gelen öğrenciler, öğretmenleri ile birlikte oyunlar oynayarak, müzik ve dans eşliğinde keyifli vakit geçirdi. Kurulan çeşitli atölyeler ve interaktif alanlarda teğe bir irtibat kurulması, farkındalık iletilerinin daha derinlemesine hissedilmesini sağladı.
Etkinlik kapsamında sahne alan Raksan Halk Dansları Topluluğu, sergilediği halk oyunları performansıyla büyük beğeni topladı. Program mühletince Hemşirelik Kısmı öğrencileri etkin rol üstlenerek tertibin her evresinde misyon aldı ve özel bireylerle birebir ilgilendi.
Gün boyunca süren etkinlikler sonunda iştirakçiler keyifli anlar yaşarken, otizme dair farkındalık iletileri daima birlikte paylaşıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.