Batı Karadeniz Gelişim Projesi Tanıtım Toplantısı

blank
Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
02 Haziran, 2015 10:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
AK Parti İl başkanı Timurçin Saylar ve milletvekili Osman Kahveci dün parti binasında düzenledikleri basın toplantısı ile Karabük, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu, Kastamonu ve Sinop İllerini kapsayan BAKGEP projesiyle ilgili açıklamalarda bulundular. AK Parti İL binasında düzenlenen Basın toplantısına; İl başkanı Timurçin Saylar,Karabük Milletvekili ve Milletvekili Adayı Osman Kahveci ile Milletvekili Adayı Sedat Namal da katıldı. Toplantıda konuşan İl Başkanı Timurçin Saylar, Proje ile birlikte Karabük’ün sadece Demir Çelik Sanayinin bulunduğu kent değil, doğasıyla turizme her alanda farklı bir kent olarak anılacağını ve cazibe merkezini olacağını söyledi. Saylar; "Eşsiz tabiata ve zümrüt yeşiline sahip Batı Karadeniz'de sulamadan içme suyuna hidroelektrik enerjiden dere ıslahlarına ağaçlandırmadan havza planlamaya tabiat turizminden meteorolojik gözlem ağına kadar toplam 18 milyar tl’lik 1.250 adet proje hizmete alınacak. Refahın Yeni Adresi BAKGEP İle Batı Karadeniz Bölgemizdeki Bartın, Bolu ,Düzce ,Karabük,Kastamonu Sinop Ve Zonguldak’ta 2019 Yılı Sonuna Kadar; 62 Adet Baraj Ve Gölet, 27 Adet İçme Suyu Temin Tesisi, 134 Adet Hidroelektrik Santral Tesisi, 302 Adet Dere Islah Tesisi, 128 Adet Otomotik Meteorolojik Gözlem İstasyonu, 1 Adet Meteoroloji Radarı, 3 Adet Yıldırım Tespit Ve Takip Sisteminin Tamamlanarak Hayata Geçirilmesi, 3 Milyon 800 Bin Dekar Arazide Ağaçlandırma Çalışması Yapılması, 246 Milyon Adet Fidanın Toprakla Buluşturulması, 308 Ormancılık Ve Ağaçlandırma Faaliyetleri, 148 Adet Mesire Yeri, 11 Adet Şehir Ormanı, 48 Adet Bal Ormanı Tesis Edilmesi, 257 Milyon Fidan Üretilmesi, 22.200 Dekar Arazide Badem ,Ceviz Gibi Gelir Üretici Türlerde Ağaçlandırma Yapılması, 78 Adet Tabiat Turizmi Etkinlik Alanında Çalışma Yapılması Planlanmaktadır. Böylece; 653.100 dekar münbit arazi sulanacak, 2 milyon kişiye ilave içme suyu temin edilecek, Yılda 5.5 milyar kilowatt.saat enerji üretilecek , 76 bin dekar arazi taşkınlardan korunacak, 180 bin kişi istihdam edilecek, Yıllık 913 milyon TL ekonomiye katkı sağlanacak." Batı Karadeniz Bölgesi'nin yağış alan bölgelerden birisi olduğunu ifade eden Tosun, BAKGEP ile bütün derelerin de ıslah edilerek taşkınların önleneceğini belirtti. Filyos Vadisi'ne ilişkin değerlendirmede de bulunan Tosun, şöyle devam etti: "Ülkemizin Çok Ve Düzensiz Yağış Alan Bölgelerinden Biri Olan Batı Karadeniz'de Taşkın Riskide Yüksektir. BAKGEP İle Bütün Dereler Islah Edilecek , Taşkınlar Önlenecek. BAKGEP Bölgesinin En Önemli Havzası Olan Filyos Vadisi, Taşkın Riski Açısından Hassas Bir Bölgedir. Filyos Havzası Taşkın Projesi İle Filyos Nehri Yatağının Çevresinde Büyük Bir Lojistik Liman Ve 4 Önemli Üretim Bölgesi Oluşturulacaktır. Taşkın Havzası İçinde Kalan Yatırım Havzasında 8 Adet Baraj Ve 6 Adet Sel Kapanı Planlanmıştır.Bunlardan Ak Hasan Barajı İle Köprü Başı Barajı Ve HES Tamamlanmıştır. Filyos Havzası Taşkın Projesi Hayati Öneme Hayizdir.Havzanın Korunmasını Sağlayacak Proje , Yatırımlarında Sağlıklı Bir Şekilde Devam Etmesine İmkan Sağlayacaktır. Ayrıca Bartın Çayı Islah Edilerek Hem Taşkın Riski Azaltılacak Hem de Turizmin Hizmetine Sunulacaktır. Bölgede Tamamlanan Ve Planlanan Taşkın Projeleri İle Suyumuzda Toprağımızda Korunacak. Ayrıca Bölgenin Taşkın Riskini Azaltmak İçin Taşkın Erken Uyarı Sistemleri Kuruyor Ve Meteorolojik Gözlem Ağını Geliştiriyoruz. BAKGEP İle Batı Karadeniz’in Bütün Yerleşim Yerlerinin Su Meselesini 2050 Yılına Kadar Çözecek Projeler Geliştirdik. Erfelek Barajı İle Sinop’un İçme Suyu Problemini Çözdük.Düzce İçin Akçakoca Barajı’nı İnşa Ediyoruz. Ayrıca Bartın’da Kirazlıköprü Ve Kozcağız Barajları ; Bolu’da Tekke Barajı;Kastamonu’da Kırık Ve Obrucak Barajları Gibi Önemli Projelerin De İnşaatları Hızla Devam Etmektedir. Bölgede Temiz Ve Yenilebilir Enerji İle Hamle Yapmak İstiyoruz.Bölgenin Hidroelektrik Potansiyelini Harekete Geçirmek İçin Çalışıyoruz. 2019 Yılına Bölgemizde Yılda 5,5 Milyar Kilo Watt.Saat Enerji Üretim Kapasitesine Sahip Hidroelektrik Santral Projelerini Hayata Geçirmeyi Planlıyoruz.Bu Projeler Ülke İçin Temiz Enerji,Bölge İçin İş Demek, İstihdam Demek. Misal Olarak Sinop’taki Boyabat-Duragan Barajı Ve HES’in İnşaatında 2600 Kişi Çalışmıştır.Tesis İle Yılda Takriben 1,5 Milyar Kilo Watt.Saat Elektirik Enerjisi Üretilmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi’nde Orman Ürünleri Ve Ormancılık Çok Önemli Bir Gelir Kaynağıdır.Bu Bakımdan Ormancılık Çalışmaları Büyük Önem Arz Etmektedir. 12 Yılda 3 Milyon 168 Bin Dekar Alanda Ağaçlandırma Çalışması Yürütülmüş Ve 171 Milyon Adet Fidan Toprakla Buluşturulmuştur. Bu Kapsamda Orman Köylülerimizin Kalkındırılması İçin Badem ,Ceviz,Salep,Trüf Mantarı Gibi Gelir Getirici Ormanlar Tesis Edilecek. Kastamonu Ve Sinop , Ülkemizde Salep Orkidelerinin En Yaygın Bulunduğu Bölgelerdendir.Salep Eylem Planı İle 200 Bin Dekar Arazide Çalışma Yürütülecektir. BAKGEP Bölgesi İklim ,Su Ve Toprak Kaynakları Dikkate Alındığında Zengin Bir Çeşitliliğe Ve Potansiyele Sahiptir. El Değmemiş Ormanlara Sahip Küre Dağları ve Ilgaz Dağları, Yaylaları Kanyon Ve Mağaraları İle Bölge Mağara Turizmi, Yayla Turizmi, Dağ Turizmi, Kuş Gözlemciliği Gibi Aktiviteler İçin Son Derece Uygundur. Avrupa’nın Biyolojik Çeşitlilik Açısından En Değerli Alanları Arasında Yer Alan Yenice Ormanları Da Doğa Turizmi açısından, Zonguldak Devrek’teki Dirgine Çayı Rafting İçin Önemli Bir Potansiyele Sahiptir. Bölgenin Potansiyelini Harekete Geçirmek İçin Her İle Özel Tabiat Turizmi Master Planlarını Hazırladık” dedi. AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci de yaptığı konuşmada; Karabük’te 8 bin dekar alanın sulanabildiğini, dolayısıyla bu kadar alanda tarım yapıldığını, BAKGEP ile birlikte toplamda 66 bin 700 dekar alanın sulanabileceğini, akarsuların milletin hizmetine sunulacağını söyledi. Diğer yandan, 2/B arazileri ile ilgili de kısa bir değerlendirme yapan Kahveci “2/B sorunu yıllardır kronikleşmiş, çözülememiş bir konuydu, İktidarımız döneminde bu sorunda çözüldü. Daha başka çözülmeyi bekleyen sorunlar var, fakat bunun için Anayasa Değişikliği gerekiyor” şeklinde bilgilere yer verdi.

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

blank
blank
Haber Merkezi tarafından
22 Ocak, 2025 19:02 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.