Karabük Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümü öğrencisi ve üniversitenin Gastronomi Kulübü Başkanı Fatih Kocabaş, internet haber sitemiz için canlı yayında Safranbolu’nun meşhur tatlı lezzetlerinden biri olan Çingen Baklavası’nı tanıttı. Safranbolu’nun tarihi ve kültürel mirasını yansıtan bu lezzetli tatlıyı Macunlar Çarşı Evi’nin mutfağında ustalıkla hazırladı.
Kocabaş, Çingen Baklavası’nın özel tarifini izleyicilere detaylı bir şekilde aktarırken, malzemelerin seçiminden baklavayı pişirme tekniğine kadar her ayrıntıyı açıkladı. Geleneksel bir yöntemle yapılan bu lezzetli tatlı, Safranbolu’nun kültürü ve damak tadıyla buluşarak kendine özgü bir lezzet sunuyor.
Çingen Baklavası’nın yapılışını gösteren canlı yayın büyük ilgi gördü ve izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Kocabaş’ın keyifli ve bilgilendirici sunumu sayesinde, izleyiciler Safranbolu’nun yöresel tatlılarını daha yakından tanıma fırsatı buldu.
Kocabaş, Safranbolu’nun gastronomi ve mutfak kültürünü canlı tutmak ve gelecek nesillere aktarmak adına çalışmalarını sürdüreceğini belirtirken, Gastronomi Kulübü olarak benzer etkinlikler düzenleyerek bu tür geleneksel lezzetleri tanıtmaya devam edeceklerini söyledi. Safranbolu’nun zengin mutfak kültürünü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yapılan bu tür etkinliklerin önemine vurgu yapan Kocabaş, lezzetlerin ve kültürün korunması için çalışmaların devam edeceğini ifade etti.
Yayın, “Safranbolu Sofrası Bir Tarih ve Etnografya Çalışması” adlı kitabı ile bölgenin gastronomi hafızasına 135 farklı lezzeti kayıt altına alan Yüksek Mimar İbrahim Canbulat’ın ev sahipliğinde ve anlatımıyla başladı. Canbulat’ın Macunlar Çarşı Evi’nin mutfağında, Stajyer Şef Fatih Kocabaş’ın “Çingen Baklavası“nı yapması ile son buldu.
Safranbolu Çingen (Cingan) Baklavası tarifi:
Malzemeler
3 Yufka Ekmeği
125 gr (1,5 su bardağı)
ceviz içi 115 ml (yarım su bardağı)
üzüm pekmezi (evinizde ne pekmezi varsa olur)
125 gr (yarım su bardağı) tereyağ
İlk olarak tereyağını kısık ateşte (125 gr) tavada eritiyoruz. Bu arada 175 derecede fırını ısıtıyoruz. Sac yufka, pişmiş yufka ya da kurutulmuş yufkayı (3 adet) küçük tepsimizin (30 cm çapında) zeminini fırça ile ince bir tabaka halinde yağlıyoruz. Üzerine bir tam yufkayı açıyoruz. Tepsimizin dört kenarından yufkalar taşacak biçimde olursa kolaylık olacaktır. Bu nedenle tepsinin orta kısmını ceviz içi, badem, fındık, fıstık gibi bunlardan birini biz baklavaya ceviz içi ile devam ettik. Yarım kase cevizi havanda dövdük. (Blenderden geçirince yağı açığa çıkıyormuş) 🙂 Şefimizden aldığımız bilgilerle eski usul cevizi ufalandığı havandan üzeri yağlı olan yufkanın orta kısmına eşit miktarda döküyoruz. Ardından diğer yufkaları el yordamıyla parçalara ayırıyoruz. Ceviz içini döktüğümüz orta alanı kapatacak biçimde yerleştiriyoruz ve üzerine yağ sürüyoruz. Bu işlemi birkaç kez ceviz içi dökerek üzerini yufka parçaları ile kapatarak yapmaya devam ediyoruz. Tepsinin derinliğine ve iç malzeme miktarınıza göre tepsinin orta kısmını en altındaki yufkanın kenar yaprağıyla üzerini kapatıyoruz. Oluşan bütünün üzerini yağlıyoruz ve üzerini eşit aralıklarla bıçakla kesiyoruz. İlerde bu kesme işlemi şerbeti için önem taşıyacak. Fırında 10 dakikada pişirdikten sonra tepsimizin üzerine dökmek için şerbetini hazırlıyoruz. Şerbeti için yarım kase pekmezi kıvamına göre yarım çay bardağı su ile sulandırabilirsiniz. Lütfen çok fazla sulandırmayınız, bunu sizin göz kararınız belirleyecektir.. Pekmezi su ile karıştırıp bir tencerede kaynatıp, tepsi fırından çıktığında 5 dakika sonra şerbetimizi eşit bir biçimde tepsiye döküyoruz. Sonrada dinlenmeye alıp, baklavayı soğuk halde tüketiniz.
Şimdiden afiyet olsun.. (Esra Oğuzkağan Özkan)
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ. (Facebook)
Karadeniz’in şifalı bitkisi ıhlamurun hasadı Karabük’te de başladı
[…] birkaç gün sürdüğünü anlatan Canbulat, komşum Gülsüm ile birlikte ağacımızın üst kısımları daha geç çiçek açtığı için […]