Bük’ün Ütopyası

Bük’ün Ütopyası

Yayın: 22.05.2015 08:40
Paylaş:
A+ A-

 

Karabük’ü düşünmek neden bu kadar çok önemli…
Herhalde buna verilebilecek makul ,tatmin edici bir yanıt olmalı diye düşünüyorum…
Anadolu’da bütün kentlere baktığınızda mazilerinin tarihin derinliklerinde olduğunu görürsünüz.
Ama Karabük için aynı durum söz konusu değil.
Hani ne derler….
“Bu çocuk elime doğdu…
O’nun tüm yaşam serüvenini ezbere biliyorum….
Asla ona bir şey olmasını istemem….”
Karabük bu anlatıdaki çocuğa ne kadar çok benziyor değil mi?
Kentin doğduğu tarih annemin ve rahmetli babamın doğum tarihinden daha genç…
Düşünün bir kere…
Kentin kuruluşuna ait bütün resimler elimizde…
Hangi kentin kuruluşuna dair resimler bu kadar net…
Bazı Anadolu kentlerinin isimlerinin nereden geldiği bile bilinmezken Karabük’ün ismi öz be öz Türk ismi…
Bük’ün karaltısı.
Kara çalılık yer…
Bu kadar net bir toponomi bilgisi…
Karabük’ü düşünmek; onu var etmek ve yaşamakla ilgili bir durum…
Adı üstünde
O bir Cumhuriyet kenti…
Türk kent kültürünün armağanı olan yegane kent.
Ağır sanayimizin göz bebeği…
Türkiye Cumhuriyeti’nin armağan ettiği iki kentten biri…
İşte….
Karabük’ü düşünmek bu bakımdan önemli…
İş ve aş memleketi Karabük;
Bugünlerde yeni düşüncelerin üretimine gereksinme duyuyor…
Kendini yarınlara taşıyacak
İlelebet var edecek
Dinamizm getirecek
Kendisini etkili kılacak
Mazideki başarılarını aratmayacak…
Üretilecek düşüncelerin tüm çıkar ilişkilerinden uzak…
Toplumu kucaklayıcı,
Kitlelere hareket ve güç verici,
Kendi içinde tutarlı ve yol gösterici olması gerekiyor…
Karabük’ün yeni açılımlara ve yeni düşüncelere gereksinimi var.
Bunu nasıl yaparız…
Bilemiyorum ama…
Sanki bir tılsımlı ele ihtiyaç var…
O el Karabük’e dokunacak,
Ve Karabük o zaman önünü görmeye başlayacak…
Artık bu kent önünü görmeli
Ve geleceğe güvenle bakmalı…!
Bu bir ütopya mı?
Düşünülenler hayalse….
O zaman gerçek olan ne?…

Yorumlar

  1. CEMALETTİN İRKEN

    TEŞEKKÜRLER HÜR HOCA…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyeleri sosyal sorumlulukla ilgili söyleşi gerçekleştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile gerçekleştirdiği söyleşide sosyal sorumluluk konusunu masaya yatırdı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesinin düzenlediği söyleşide, evsiz bireylere yardım elini uzatan Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüleri ve öğretim üyeleri bir araya geldi.

Açıklamada söyleşideki konuşmasına yer verilen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Bayraktaroğlu Güner, İşletme Fakültesi öğrencilerinin, Sosyal Sorumluluk ve Kariyer Planlama dersi kapsamında, gruplar halinde, derneğin günlük rutin faaliyetinde, yemeklerin paketlenmesi, taşınması ve dağıtılması sürecinde gönüllü olduklarını belirtti.​​​​​​​

Öğrencilerin, sistematik bir faaliyet dahilinde, dezavantajlı gruplarla iletişim kurarak sosyal fayda yaratılması ve gönüllülük ruhu hakkında deneyim kazandıklarını anlatan Güner, “Bu deneyimin, öğrencilere yaşam boyu benimseyecekleri ve uygulayacakları değer ve prensipleri kazandırdığına eminim. Umarım tüm öğrencilerimiz, yeni gönüllü faaliyetler başlatma için inisiyatif alacak, katılımcı olacak ve çevresine de bu etkiyi aktaracaktır.” ifadelerini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi ​​​​​​​​​Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü​​ Öğretim Üyesi Dr. Deniz Akgül, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile ortak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesinde, öğrencileriyle birlikte 12'şer kişilik 3 grup halinde 3 akşam yemek dağıtımında aktif rol aldıklarına değindi.

Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Coşkulu katılımları, gönüllü olarak topluma hizmet etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her bir öğrenci, küçük bir katkının bile insanların hayatlarında fark yaratabileceğini deneyimledi. Ders kapsamında yapılan bu etkinlik, empati ve yardımlaşma duygularını da güçlendirdi. Öğrencilerimiz, birlikte çalışmanın ve bir amaç uğruna bir araya gelmenin getirdiği güçlü bağları hissetti. Bu deneyimin, onların gelecekte daha büyük toplumsal sorumluluklar almalarına ilham vermesini umuyorum.”

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı Evren Tüfekçi de dernek olarak Taksim'de Gezi Parkı civarında yaşamlarını geçiren, ufak kazançlar elde ederek hayatta kalmaya çalışan evsiz bireylere destek olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

– “6 bin 430 gönüllümüz var”

Gönüllülüğün sürdürülebilir olmasına dikkati çeken Tüfekçi, “Perşembe günleri tek kişiydim yanıma bir kişi arıyordum. Ama 7 yılda gönüllü ağımız arttı, 6 bin 430 gönüllümüz var. Sizin gibi üniversitelerin, akademisyen ve öğrencilerin desteği bizim için önemli. Gönüllülerimizin yüzde 85-90'ı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. İnsanın böyle erken bir döneminde bu farkındalığa varması bireysel gelişimleri ve gelecek hayatları için önemli. Kariyerlerin açısından da önemli. Bu sürecin liselilere kadar inmesi gerekiyor.”açıklamasında bulundu.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüsü olarak çalışan Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Qasim Ali ise dernekle yaptığı faaliyetlerin empati kurmasına yardımcı olduğunu aktararak, “Beni derinden etkileyen şey ise bu modern dünyada tüm ayrıcalıklar ve kolaylıklara rağmen, insanların hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele etmeleriydi. Bu yüzden bu sosyal sorumluluk bilinci dersini ve Çorbada Tuzun Olsun deneyimini çok değerli buluyorum.” yorumunu yaptı.