Dinçel; “Bu Seçimin Galibi Cumhuriyet Halk Partisi Olacaktır”

blank
Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
04 Haziran, 2015 10:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Erdoğan Dinçel, düzenlediği basın toplantısı ile son günlerde partileri hakkında çıkartılan söylentiler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Büyük Kulüp de düzenlediği basın toplantısıyla çarpıcı ve bir o kadar da düşündürücü açıklamalara yer veren CHP İl Başkanı Erdoğan Dinçel, bu söylentilerin bazı siyasi partiler tarafından bilinçli olarak çıkartıldığını belirterek, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye yüklendi. Yapılan spekülasyonların Karabük’te AK Parti’nin 2-0 yapmasını isteyen tavır ve yaklaşımlar olduğunu belirterek çarpıcı açıklamalarına devam eden CHP İl başkanı Erdoğan Dinçel; “Hafta sonu tarihimizin en önemli seçimlerden birini yaşayacağız. 7 Haziran günü seçmen sandığa gidecek ve 4 yıl daha kendisini yönetecek iktidarı belirleyecek ve Karabük seçmeni de Karabük’ü Ankara’da Milletvekili olarak parlamentoda temsil eden Milletvekillerini seçecek. Çok düzeyli, sakin, olumlu bir kampanya izliyoruz, yürütüyoruz, kentimiz seçim anlamında çok huzurlu bir kent, herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ancak seçim döneminde siyasi etik açısından aynı düzeyli durumu yaşadığımızı söyleyemeyiz biraz siyasi etiğe uygun olmayan gelişmelerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu zaman zaman siyasette gündeme gelen konular ama bu dönemde biraz daha fazla karşımıza çıktı. CHP bütün bu olumsuzluklara rağmen çok başarılı bir çalışma, başarılı bir kampanya yürütüyor. Özellikle son yılların en başarılı kampanyası yürütüyoruz. Bu da halkımızın bize göstermiş olduğu ilgi, teveccüh, destek açısından da bizi son derece motive ediyor, bu motivasyonla çalışmalarımız daha verimli geçiyor. Halkımız gerçekten çok yakın ilgi gösteriyor. Mahallelerde, köylerde, sokakta Karabük’ün en ücra köşelerine gittiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi’ne büyük ilgi ve destek olduğunu görüyoruz, CHP’ye halkımızın umutla baktığını görüyoruz. Özellikle emekli, çalışan, emekçi kesimden, taşeron işçilerinden, dul ve yetimlerden çok büyük destek alıyoruz. CHP’nin kamuoyuna sunmuş olduğu seçim bildirgesinin de bunda önemli bir katkısı olduğunu görmekteyiz ve CHP anlaşılıyor ve görülüyor ki hafta sonu yapılacak olan seçimlerde Karabük’te birinci parti olmaya aday bir parti olma konumuna gelmiştir. Bu anlamda son derece mutluyuz. Tüm olumsuzlara rağmen bu duruma geldik demiştim. Karşımızdaki yarıştığımız siyasi partilerden birisi Devletin tüm imkanlarını kullanıyor, panik içinde seçimi kaybetmeye doğru gitmiş olmanın rahatsızlığı içinde Devletin tüm imkanlarını aleyhimize kullanıyor, herkese baskı uyguluyor, şantaj, tehdit her şey var bu seçimde. Nakdi ve ayni yardımlar, rüşvetler özellikle son dönemde görmediğimiz kadar fazla, mahallelerde ve köylerde koli koli yardımlar dağıtıldığını görüyoruz, seçim rüşvetleri verildiğini görüyoruz, iktidarın tüm imkanlarının kullanıldığını görüyoruz. İktidar partisi Devletin imkanlarını kullanırken, aynı zamanda Devletin yapmış olduğu yatırımların bir kampanya şeklinde açılışlarını temek atma törenlerini sürekli hale getirerek bunu bir siyasi çalışmaya dönüştürüyor, bunu da aleyhimize kullanmakta” dedi. MHP’NİN DEĞİL KARABÜK’ÜN BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞUNU İDDİA EDİYORDU Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin Karabük Belediye Başkanı olmaktan ayrıldığını ve MHP’nin Belediye Başkanı olduğunu ifade eden Dinçel; “Aynı şekilde Belediye imkanları ile de yarıştıklarını ifade eden CHP İl Başkanı Erdoğan Dinçel; “Belediye tamamen bir siyasi partinin propaganda aracı haline getirildi. Belediyenin bugüne kadar yapmış olduğu tüm çalışmaları son günlerde bir siyasi şova dönüştürerek açılışları yapılıyor, açılan yerler yeniden açılıyor, bitmeyen yerler açılıyor, uzun zamandan beri hizmet veren yerler siyasi şova dönüştürülüyor, seçim yasakları girince bunu açılışlardan sertifika törenlerine dönüştürüyor ve CHP olarak karşımızda adayları değil, Belediye Başkanlarını görmüş olmaktan dolayı tabiî ki üzüntülüyüz. Çünkü bunun siyasi etiğe uymadığını düşünüyoruz. Tabiî ki belediye başkanının da kendine göre bir siyasi kimliği var, siyasi bir görüşü var, bir siyasi partinin Belediye Başkanı, bu Türkiye’de gayet olağan karşılanabilir ancak bu kadar yoğun bir şekilde seçim yasaklarına rağmen siyasi etiğe uymayan şekilde yapılması da çok hoş değil, bunu CHP olarak üzüntü ile belirtiyoruz. Bu konuda geçmişte yaptığım açıklamalarda da ifade ettiğim gibi 2010’da referandumda sayın Vergili’ye sorulduğunda kendisi ben Karabük’ün Belediye Başkanıyım, tarafsızım demişti, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yine soruldu çünkü net tavır göstermedi, bütün AKP’li Belediyeler bir adayı desteklerken herkes Karabük Belediye Başkanının tavrına ve eğilimine baktı görmek istedi ancak sayın Vergili o zamanda ben yine Karabük Halkının Belediye Başkanıyım, tarafsızım dedi. Ama şimdi görüyoruz ki sayın Belediye Başkanı artık Karabük Belediye Başkanı olmaktan ayrılmış, bırakmış Karabük Belediye Başkanlığını MHP’nin Belediye Başkanı olmuş. Bu da son derece üzüntü verici” dedi. CHP BU SEÇİMİ KAZANACAKTIR Cumhuriyet Halk Partisinin çıkışından, yükselişinden ve seçimi almaya çok kuvvetli aday olarak görülmesinden dolayı CHP’nin önünün kesilme çabalarını da gördüklerini belirten Dinçel; “CHP’nin gücünü düşük göstermeye çalışanlar var, dışarıda özellikle toplantılarda CHP aleyhine olumsuz ve aslı astarı olmayan bir takım söylentileri ve yalanları yaymaya çalışanlar var. Özellikle bu seçimlerde CHP’yi güçsüz gösterme çabası net olarak görülüyor. Tabiî ki bu seçmen tarafından olumlu karşılanmıyor, bu düşünceye itibar da edilmiyor ama buradan bu tavır içinde olanları ikaz etmek de bizim için bir görev. Halkı yanıltmak isteyenler, bugün CHP’yi güçsüz göstermek isteyenler bazı siyasi partilerin gerisindeymiş gibi gösterme çabasında olanlar Karabük’te AK Parti’nin 2-0 yapmasını isteyen tavır ve yaklaşımlarındadır. Buna seçmen meydan vermemelidir. Bu tavır içinde olanlar önümüzdeki 4-5 gün sonra sonuçlar ortaya çıktığında bu yaptıkları hatanın, bu yalanların hesabını vermek zorunda kalabilirler. Siyasi olarak da bunun hesabını vermek o kadar kolay olmayacaktır umarım. Özellikle CHP olarak bu konuda ikazımızı yapmak zorundayız. CHP şu anda birinci parti olmaya aday ve bir önceki seçimlerden oyunu bir kat daha artırmış konumdadır. Kamuoyu yoklamalarında çok az bir farkla birinci parti olma konusunda yarış içindedir. CHP’nin en az şu anda bir Milletvekilini garanti kazanmış olduğunu görenlerin paniği, endişesi net olarak görülmektedir. Pazar günü bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Biz Bu onurlu çalışmadan, başarılı çalışmadan ve başarılı sonuçlara doğru gitmeden son derece mutluyuz. Buna katkı yapan herkese teşekkür ediyoruz. Seçmenimizden de yayılmaya çalışılan bu olumsuz etkiye bu yalanlara itibar etmemelerini istiyoruz” diye konuştu. SANDIKLARLA İLGİLİ HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALACAĞIZ En büyük endişelerinin oyların çalınması olduğunu ifade eden Dinçel; “Sandık Güvenliği için oylarımızın çalınmaması için çok büyük çaba içersindeyiz. Sürekli sandık sorumlularımıza partimizde eğitim veriyoruz. Fakat öyle ilginç seçim hileleri çıkıyor ki karşımıza aklımızın ucundan geçmeyecek şekilde oy çalma konusunda yeni yöntemler duyuyoruz sürekli her seçimde buna önlem almakta doğal olarak sıkıntı çekiyoruz. Geçmişte aldığımız bir çok seçimi kaybettik. Ankara’da 2-3 kere aldığımız seçim hile ile elimizden alındı, Türkiye’nin her tarafında bu yapıldı şimdi Türkiye’nin gündemi de bu yine oy çalma çabaları var, basılan milyonlarca fazla oy pusulası var bunların ne olacağı, nasıl kullanılacağı şeklinde kaygılarımız var oyların çalınma çabası içinde olunduğundan eminiz bu konuda çok önemli çalışmalar yapıldığının duyumunu alıyoruz ama ne şekilde yapılacağını tahmin edemediğimiz için önlem almada sıkıntı çekiyoruz. Önlem almaya çalışıyoruz, sandıkları bırakmayacağız , sandıklara sahip olacağız ve engellemeye çalışacağız. Zaten bugün sosyal medyada çıkan haber de ilginç bu konuda da bilgimiz var, bazı isimler kamuoyunun gündemine geldi bunun takipçisi olacağız ayrıca bu konuda yetkililerin tedbir alması gerekmektedir. Umarım bu tedbirler alınır, biz de bu işin takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

blank
blank
Haber Merkezi tarafından
22 Ocak, 2025 19:02 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.