2023’ün esnaf kesimi için zorlu geçtiğini belirten Karabük Esnaf Odası Başkanı Yıldırım, Birlik Medya’ya yaptığı açıklamada asgari ücret zammından hemen sonra başlayan zam yağmurundan esnafın sorumlu olmadığını ifade etti.

Fiyatları zincir marketler belirliyor!

Karabük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yıldıray Yıldırım, küçük esnafın büyük sermayeye karşı zorlandığını bildirdi.

Birlik Medya canlı yayınında açıklamalarda bulunan Yıldırım 2023 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Pandeminin yaraları yeni yeni sarılmaya başlanmışken geçen yıl ülke olarak yüz yılın en büyük depremini yaşadık. Esnaf ve sanatkarlarımız gerçekten de zor bir yılı daha geride bıraktı” dedi.

Gıda piyasasında fiyatların zincir marketlerce belirlendiğini, bunun önlenebilmesinin tek yolunun perakende yasasının çıkmasına bağlı olduğunu kaydeden Başkan Yıldırım, “Bu kanunun bir an evvel çıkması gerekmektedir. Büyük sermaye ile mücadele edebilmenin başka yolu yok” diye konuştu.

ESNAFI HEDEF TAHTASI YAPTILAR

Asgari ücret zammı sonrası başlayan zam yağmurundan esnafın sorumlu tutulduğunu, kamuoyunda adeta hedef tahtası haline getirildiğini vurgulayan Yıldırım konu ilgili şunları söyledi;

“2024 Yılı için asgari ücret 17.002,00 tl olarak belirlendi. Belirlenen ücretin tüm kesimlere hayırlı olmasını diliyorum. Asgari ücretle geçinen için az bir rakam asgari ücretli çalıştıran için çok güç bir durum.

Geçenlerde yaşlı bir terzi esnaf amcamızın yanına gittim. Sohbet esnasında amca yeter bunca yıl yaptın. Artık seninde dinlenme zamanın geldi dedim. Oğlum haklısın geçti bile dedi. Dikiş makinasında oturan genç arkadaşı göstererek sırf bu çocuk için duruyorum. Mesleği öğrensin. Maaşını bile emekli maaşımdan takviye yaparak ödüyorum dedi. Bu arada çalışan genç ne oğlu ne torunu ne akrabası. Sadece çalışanı. Yine önceden büyük bir sanayicimize siyaset teklif edildiğinde hiç unutmuyorum. Benim düşünmek zorunda olduğum 200 işçim var. Bunların aileleri, bunların çocukları var. Benim bunların her birini düşünmem gerekir, dediğini hiç unutmam.

Haber kanallarına bakıyorum. Çok ünlü yorumcular, profesörler, gözlerini esnafın üzerine diktiler. Aman marketlere bakın, aman etiketlere bakın, aman bunlara göz açtırmayın. Etiket değiştirene cezayı yazın. Hatta biri diyorki asgari ücretlinin cebine bu para ocak ayının sonunda girecek ama fırsatçılar yarından itibaren zam yapmaya başlayacak diyor. İyide esnafta ayın son günü kazandığı paradan maaşödemeyecek. Ay boyunca hergün arttırarak zamlı yeni asgari ücreti çalışanına ödeyecek.

Ben size bir hesap yapayım şimdi uzman bey amcalar: Yanında sadece 5 işçi çalıştıran 1 esnafımız düşünün. Bu esnafımız market işletiyor olsun. Karabük’te de örneği çok. Yanında çalışan işçilerde 5 yıldır çalışıyor olsun. Bu arkadaşımız bu ay sonu bütün işçileri çıkardığında;

12. ay maaşlar için : 11.402,32 x 5 işçi : 57.011,60 tl
13. ay sigorta için 4.360,00 x 5 işçi : : 21.800,00 tl

Birikmiş işçi tazminatları için 13.414,50 x 5 işçi x 5 yıl : 335.362.50 tl

Toplamda sadece işçiler için : 414.173,50 tlödeyecek. bunun içinde kdv. kira, stopaj, geçici, vergi, gelir vergisi, mtv, ötv, muhasebe, defter tasdik, elektrik, su, doğalgaz, diğer giderlerin hiçbiri yok.

Aynı işveren işçilerini 2024 yılının ocak ayının sonunda işten çıkarırsa

2024 ocak ayı için 5 işçi maaşı 17.002,00 tl x 5 : 85.010,00 tl

2024 ocak ayı 5 işçi için sgk primi 6.540 x 5 işçi : 32.700,00 tl

Birikmiş işçi tazminatı 20.002,00 x 5 işçi x 5 yıl : 500.050,00 tl

Toplamda sadece işçiler için : 617.760,00 tl

1 ayda işverene ek maliyeti 203.586,50 tl. Bu hesap 5 işçi çalıştıran ve işçilerin 5 yıldır yanında çalıştığını düşündüğümüzdeki maliyetler.

İşin özü, fiyat artışlarının sebebi kesinlikle esnaf değildir. Gelen her zam esnaftan fazlası ile çıkmaktadır. Bunun aksini düşünen ve televizyon televizyon gezerek bu konuya çığırtkanlık yapanları esnaf olmaya davet ediyorum. Gelin taşın altına elinizi koyun ve 5 işçi çalıştırın. Gelin zam yapmayın hiçbirşeye. Biraz empati yapın. Yine bir çağrım da etiketler için esnafı denetleyen kurum ve kuruluşlara. Bu yazının çıktısını yanınıza alın ve denetimi öyle yapın lütfen. Esnafın, sanayicinin, tüccarın arayış içinde olduğunu, zor günler geçirdiğini unutmayın. Esnafın devletine yükü yoktur. Vergi vererek ekonomiye yanında işçi çalıştırarak istihdama katkı sağlamaktadır. Esnafın yok olması ekonominin daha kötüye gitmesi, işsizliğin artması, enflasyonun yükselmesi demektir. Esnafımızın devletimizden bu konuda beklentileri vardır. SGK primleri ve Bağkur primleri düşürülmelidir. Tazminatlar için işsizlik fonu sistemi benzeri fon oluşturulmalı, SGK primi ile bu aylık alınmalıdır. İşsizlik fonu işçi ve işveren kesinti yüzdeleri düşürülmelidir. Mevcut fonda biriken para işverenlere asgari ücret desteği olarak verilmelidir. Sağlıktaki randevu sorununuda çözeceğini inandığımız hastalık prim oranları kişinin hastaneyi, sağlık hizmetlerini kullanımına göre değişmelidir. Örneğin 1 Bağkurlu 6500 prim ödeyecektir. Bağkurlu o ay sağlık hizmetlerinden faydalanmıyorsa bunun ödeyeceği Bağkur primi belirli oranda düşürülmelidir. Yine aynı durum SGK primi içinde uygulanmalıdır. Asgari ücret meslek koluna göre tehlike sınıfına göre belirlenmelidir.

Bu taleplerimizin yöre milletvekillerimize, ilgili bakanlıklara, üst kuruluşlarımıza bildirileceğini siz değerli esnaflarımıza duyurur, yeni yılınızışimdiden kutlar bereketli kazançlar dileriz.” (Halil Kızılyer)