Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Her Telden (4.Mart.2016)

Haber Merkezi tarafından
04 Mart, 2016 08:36 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15
A+ A-

Her Telden (4.Mart.2016)

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN GELEN UCUZ DEMİR/ÇELİK ÜRÜNLERİNE “KOTA KONULMASI..” FİKRİNE KARŞI ÇIKAN.! Çok önemsediğimiz bir İnşaat FİRMASI SAHİBİ,Ülkemize fütursuzca giren/sokulan UCUZ DEMİR/ÇELİK Ürünlerine KOTA konulması için yapılan taleplere şiddetle karşı çıktıklarını söylemişti. Hatta “HÜKÜMET KIRMIZI ET FİYATLARINI İNDİREBİLMEK AMACI İLE,UCUZ ET İTHAL ETMEYİ DÜŞÜNÜRKEN,,BELİRLİ ÇEVRELER,DEMİR/ÇELİK ÜRÜNLERİNİN PAHALANMASI İÇİN KOTA UYGULAMASI İSTİYOR..” gibi yaklaşımlar getirmişti. Karabük Özel Sektör Haddeciler Dernek Başkanı Sayın HACI NAZIM ÇAPRAZ ise O İNŞAAT FİRMALARINA karşı çıkarak “UCUZ DEMİR GİRİŞİ MİLLİ MÜESSESELERİ BATIRABİLİR.KOTA KONULMASINDA YARAR VAR..” gibi açıklamalar yapmıştı. Dün O İNŞAAT FİRMASI Sahibi Kardeşimizle yine görüştük “BAK ABİ,BEN DAHA DETAYLARI ANLATMADIM..” dedi,sonra da Güneydoğu Bölgesi’nde ki terör olaylarına getirdi sözü. “GÜNEYDOĞU BÖLGESİ,ADETA,YENİ BAŞTAN İNŞA EDİLECEK.BUNU DEVLET YAPACAK.MİLYONLARCA TON DEMİR KULLANILACAK.FİYATLARIN 125-150 DOLAR ARTMASI DEVLETE NE KADAR EK YÜK GETİRİR,BİR HESAPLAYIN..” gibi bilgiler verdi.. Sonra da “KARDEMİR-İSDEMİR YUVARLAK İNŞAAT DEMİRİ YAPIYORLAR.BURALARDA ÜRETİM FAALİYETLERİNDEN DOĞAN BİR ZARAR OLMADIĞINI,O TESİSLERİN YETKİLİLERİ SÖYLEMİYOR MU..?” diye sordu. “ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN GELEN UCUZ DEMİRLERE KOTA KONULMASINI,DAHA FAZLA KAZANÇ SAĞLAMAK İÇİN İSTİYOR OLMASINLAR..?” gibi de bir yaklaşım getirdi.. EKONOMİ,NE KADAR ENTERESAN DEĞİL Mİ..? Bir sektörün kazancı,diğer sektörün zarar hanesine yazılabiliyor..!! ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKAN YARDIMCISI SAYIN MEHMET CEYLAN “YIKIM SİLOPİ’DEN BAŞLIYOR..” DEDİĞİNE GÖRE.. ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN gelen ucuz demir/çelik ürünlerine KOTA KONULMASI için bir çalışma var,bu çalışmaya karşı çıkan çevrelerde var elbet. İNŞAAT SEKTÖRÜ BU ÇALIŞMAYA KARŞI ÇIKIYOR. En azından İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN Örgütleri değilse bile,İNŞAAT SEKTÖRÜNDEN Firma bazında bu işe karşı çıkanların olduğu ve ÜST DÜZEY LOBİ yaptıkları da kesin. Bir/iki gündür çok önemli bir İNŞAAT FİRMASI Sahibi dostumuzun bize telefonla verdiği bilgileri yazıyoruz,O Kardeşimiz dün çok ama çok enteresan bir görüş dile getirerek “TERÖRLE MÜCADELE KAPSAMINDA CİDDİ YARA ALAN GÜNEYDOĞU’NUN BİR BÖLÜMÜ..” dedi. “BURALARI DEVLETİN YENİDEN İNŞA EDECEĞİNİ SÖYLEDİ..” Ve ; ÇOK ENTERESAN,önce ki gün Karabük’e gelen ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKAN YARDIMCISI Sayın MEHMET CEYLAN’DA çok önemli bir açıklama yaparak “KENTSEL DÖNÜŞÜME SİLOPİ’DEN BAŞLAYACAĞIZ..” dedi. BU SÖZLER,elbet “SİLOPİ KENTSEL DÖNÜŞÜM İLE,YENİDEN YAPILACAK..” anlamında edilmiş sözler ve O İNŞAAT FİRMASI Sahibi dostumuz Kardeşimiz “GÜNEYDOĞU BÖLGESİ’Nİ DEVLET YENİDEN İNŞA EDECEK..” diyordu. ÇİN HALK CUMHURİYETİ demir ürünlerine KOTA KONULACAK MI..? Bu Anlamda çok ciddi bir mücadele yürütülüyor galiba.. KARDEMİR YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ SAYIN KAMİL GÜLEÇ’İN AÇIKLAMALARINDAN YOLA ÇIKINCA.. KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın KAMİL GÜLEÇ,geçtiğimiz haftalarda yazılı bir açıklama yaparak,Şirket hakkında çok detaylı bilgiler vermişti. Sayın KAMİL GÜLEÇ “KİMSE MERAK ETMESİN,KARDEMİR FAALİYETLERİNE BÜYÜYEREK DEVAM EDECEKTİR..” şeklinde çok iyimser görüşler dile getirmişti. Sayın GÜLEÇ açıklamasında “2015 YILI BAŞLARINDA ÜRETTİĞİMİZ KÜTÜK DEMİRİN TONUNU 400 DOLARA SATARKEN,EN SON YAPTIĞI SATIŞ İÇİN TON FİYATI 275 DOLARA KADAR GERİLEDİ..” anlamında ifadeler kullandı. Sayın KAMİL GÜLEÇ bu açıklamayı yaparken,ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN,Türkiye teslimi tonu 250 dolardan kütük sattığını özenle vurguladı. Tonu 400 dolardan satılan KÜTÜK DEMİR Fiyatının,biranda 275 dolara kadar gerilemesi,ÇOK HIZLI BİR DÜŞÜŞ olarak görülüyor elbet ve ÇİN HALK CUMHURİYETİ Türkiye teslimi 250 dolara KÜTÜK DEMİR satıyor. Şimdi KARDEMİR’İN 2015 yılında 2 MİLYON TONUNUN ÜZERİNDE ÜRETİM YAPTIĞINI düşünün,buna ilaveten TONU 400 dolar iken,tonu 275 dolara gerileyen KÜTÜK DEMİR fiyatını hesap edin. ARADA,NE KADAR FARK VAR,hesabını çıkartın.. KORKUNÇ RAKAMLAR ÇIKMIYOR MU BİR BAKIN..!! ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKAN YARDIMCISI SAYIN MEHMET CEYLAN’IN BU YÖREYE ÇOK HİZMETİ GEÇMİŞTİR.. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Sayın MEHMET CEYLAN gerek DPT’DE Çalıştığı dönemlerde,gerek Safranbolu Belediye Başkanı olduğu dönemde,gerekse Milletvekili olarak,gerekse Bakan Yardımcılıkları sırasında bu Yöreye çok emek vermiştir,çok hizmet etmiştir. MUTLAKA HİZMETLERİNE DEVAM EDECEKTİR. Karabük’ün ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK Bakanlığı ile hayati sayılabilecek sorunları vardır ve bu sorunların çözümü noktasında Sayın MEHMET CEYLAN’A çok ihtiyaç duyulacağı kesin. Örneğin HAVA KİRLİLİĞİ noktasında.. KATI ATIK BERTARAF TESİSİ noktasında.. Hatta ve hatta KALİTESİZ,STANDART DIŞI DEMİRLER ile mücadele noktasında Sayın MEHMET CEYLAN’IN bu Yörelere vereceği veya verebileceği çok önemli hizmetler vardır.. Son Karabük Belediye Başkan Adaylığı sırasında ortaya koyduğu projeleri izleyebilecek,hayata geçirebilecek bir noktada görev yapmaktadır ve o projelerin yarısını hayata geçirebilse Karabük müthiş kazançlı çıkar. Bakın 2006 YILINDAN BU YANA YAPILIP/HİZMETE ALINAMAYAN KATI ATIK BERTARAF TESİSİ gibi bir komedisi ve KENTİN tam bir komedi bu olay.. BİR TÜRLÜ YAPILAMADI BÜYÜK HARCAMALAR YAPILDI.. Şimdi bu tesis Sayın CEYLAN’I ve ilgisini bekliyor.. HAMAMÖNÜ NOKTASINDA YAŞANAN BEKLENTİ,HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA SOMUT HALE GELİYOR GALİBA.. Ankara/HAMAMÖNÜ Semti TÜRK SİYASET HAYATINDA önemli bir gelişmeye yataklık edecek gibi görünüyor,önceleri HERHANGİ BİR SİYASİ GELİŞME YAŞANMAZ diyen insanlar bile BİRŞEYLER OLACAK demeye başladılar. Özellikle son gelişmeler üzerine. “İPLER ARTIK KOPUYOR,YENİ BİR SİYASİ PARTİ YOLDA..” demeye başladılar ve bu anlamda gidip/gelen sayısında da önemli artışların yaşandığı,önemle ve özellikle belirtiliyor.. Şimdiye kadar SİYASET İLE OY VERMENİN DIŞINDA herhangi bir bağı olmamış insanlara bakıyoruz,onlar bile gözlerini HAMAMÖNÜ Semtine çevirmişler,hatta, BENDE GÖREV ALABİLİRİM diyenlere bile rastlıyoruz. Belirli Siyasi Partilerde “SİYASETEN ÖNÜNÜ TIKALI GÖREN..” VEYA MEVCUT Siyasal konjonktürden memnun olmayan,mutlu olmayan birçok insan gözlerini HAMAMÖNÜ Semtinde başlayacak hareketlenmeye dikmişler. ÇOK ÖNEMLİ İSİMLERDEN SÖZ EDENLER VAR.. Bu isimler oralarda SİYASETE YENİDEN Soyunmak için varlar.. Gelişmeler birden hızlandı,ortam birden ısındı.. ALLAH KORUSUN “KARDEMİR ÇOK CİDDİ SIKINTIYA GİRERSE,EN BÜYÜK SIKINTIYI İŞÇİ YAŞAR..” VE BU KESİM SESSİZ. Allah Korusun,KARDEMİR ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN gelen UCUZ DEMİR ürünleri nedeni ile, “ÇOK CİDDİ BİR EKONOMİK SIKINTIYA GİRERSE,EN OLUMSUZ ETKİLENEN ÇALIŞANLAR OLMAZ MI..?” siz öyle düşünmüyor musunuz..? EVET,KARABÜK ETKİLENİR,ÇEVRE ETKİLENİR.. Ancak en olumsuz etkilenen KARDEMİR ÇALIŞANLARI olmaz mı,KARDEMİR İŞÇİLERİ olmaz mı,yine yazıyoruz,ALLAH KORUSUN bu yönlü bir gelişme ÇALIŞANLARI/İŞÇİLERİ perişan etmez mi..? BUNLARI 2000 li YILLARDA YAŞAMADI MI KARABÜK.. Şimdi buradan nereye gelmez istediğimizi anlatalım. Avrupa Çelik Üreticileri Birliği,bir organizasyon yapıyor ve 5 bini aşkın ÇELİK İŞÇİSİ yürüyüş yaparak “ÇİN DAMPİNGİ DURSUN..” diyerek slogan atıyorlar.. Adı üzerinde AVRUPA ÇELİK ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ organize ediyor,SENDİKALAR DESTEK VERİYOR ve 5 bini aşkın ÇELİK İŞÇİSİ yürüyüş yapıyor,BÜYÜK BİR SORUNU dile getiriyor. İŞVEREN ile İŞÇİ ÇİN Tehlikesine karşı el/ele yürüyorlar.. Deniliyor ki ÇİN HALK CUMHURİYETİ tarafından Ülkemize getirilen ve piyasaları allak/bullak eden UCUZ DEMİRE karşı KOTA uygulansın,KOTA KONULSUN.. Bunun yüksek sesle söylenmesi daha etkili olmaz mı..? Ne dersiniz..!! AK PARTİ SAFRANBOLU İLÇE BAŞKAN ATAMASINDA,ÖNCE “EVET SAYIN ALİ KAYA..” DEDİKTEN SONRA,DÖNÜŞ MÜ..? AK Parti Safranbolu İlçe Başkanlığı için,KİMİ SİYASETÇİLER,önce “EVET ALİ KAYA İSMİ ÜZERİNDE MUTABIKIZ..” demişler ve bu anlamda “ONAYLADIKLARINI..” ortaya koymuşlar.. Aradan birkaç gün geçince,galiba KARAR DEĞİŞTİRMİŞLER.. Sayın ALİ KAYA konusunda tereddüt belirterek BİR AVUKAT İSMİ VEREN/VERENLER olmuş,ancak,sanıyoruz “KARDEŞİM BU İŞ OYUNCAK DEĞİL,CİDDİ BİR İŞ.ALİ KAYA İSMİNE SİZ/SİZDE TAMAM DEDİNİZ ŞİMDİ NE OLUYOR..?” gibi bir terslenme ile karşılaşmışlar.. SİYASET GERÇEKTEN CİDDİ BİR İŞ. Siyasette BENİM ADAMIM OLSUN anlayışı ile hareket eden kaybeder,Siyasette “BEN HER PARTİLİM İLE ÇALIŞIRIM,BEN HERKESİ KUCAKLARIM..” anlayışı ile hareket eden kazanır.. ISRARLA isim üzerinde durmak çok yanlıştır.. “BUNU YAPANLAR KAYBEDERLER/KAYBETMİŞLERDİR..” Şimdi İLÇE YÖNETİM KURULU’NUN açıklanması sürecine girildi.. Sanıyoruz önümüzde ki hafta başında AK Parti Safranbolu İlçe Yönetimi açıklanır ve yeni kadro çalışmalarına başlar,bakın bu süreçte çok ciddi İVME KAYBEDENLER oldu şeklinde haberler alıyoruz. Bu süreçte ÇOK CİDDİ İVME KAZANANLAR oldu şeklinde haberler alıyoruz,Siyasette AKIL ile HIRS BİRLİKTE GİTMEZSE o kişi eya o kişiler mutlaka kaybederler.. Neyse ; AK PARTİ SAFRANBOLU’DA YENİ KADRO KURDU. ÖNÜMÜZDE Kİ GÜNLERDE İSİMLER AÇIKLANIR. CHP PARTİ MECLİSİ ÜYELERİ HATAY MİLLETVEKİLİ SAYIN MUSTAFA DUDU VE SAYIN ALİ ÖZTUNÇ DÜN GELDİLER.. CHP Parti Meclisi Üyeliğine seçilerek ÖRGÜTLERE TEŞEKKÜR gezisine çıkan HATAY MİLLETVEKİLİ Sayın MUSTAFA DUDU ile Milletvekili olmayan Sayın ALİ ÖZTUNÇ dün Karabük’e geldiler. Öncelikle ŞEHİR MERKEZİ’NE GELMELERİ SORUN OLMUŞ. KARABÜK BÖYLESİNE DÜZENSİZ BİR KENT..!! CHP Parti Meclisi Üyesi Sayın MUSTAFA DUDU,aynı zamanda HATAY MİLLETVEKİLİ ve İSKENDERUN’LU,bu nedenle DEMİR/ÇELİK sektörünü iyi bilen bir isim.. SEKTÖRÜN SORUNLARINI SÜREKLİ TBMM ZEMİNİNE TAŞIYORLARMIŞ ve Sayın MUSTAFA DUDU önümüzde ki süreçte sektörün çok aha büyük darboğazlara girmesi ihtimalinden söz etti.. KARABÜK ve İSKENDERUN EMEK KENTİDİR dedi. CHP Hatay Milletvekili Sayın MUSTAFA DUDU bu arada KARDEMİR Genel Müdürlük Yönetimi’ne bir sitem yollayarak “CHP HEYETİNİ KARDEMİR’E SOKMAYAN YÖNETİME,BİZ TBMM ZEMİNİ BAŞTA OLMAK ÜZERE,HER AŞAMADA DESTEK OLMAYA GAYRET EDİYORUZ..” anlamında ifadeler kullandı. Diğer Parti Meclisi Üyesi Sayın ALİ ÖZTUNÇ’UN Milletvekili olmadığı ve Parti Meclisi’ne Örgütlerden aldığı büyük güç ile seçildiği de verilen bilgiler arasında yer aldı.. CHP HATAY MİLLETVEKİLİ Sayın MUSTAFA DUDU,kısa açıklamasında “EMEK KENTİ KARABÜK ARTIK CHP’YE MİLLETVEKİLİ VERMELİDİR..” dileklerinde de bulundu. CHP PARTİ MECLİSİ ÜYELERİ GEZİLERİNİ SÜRDÜRÜYORLAR. MHP TABANINDA ÇOK CİDDİ BİR ŞAŞKINLIK VAR VE OLAĞAÜSTÜ KURULTAY,TABANIN ORTAK İSTEĞİ GİBİ DURUYOR MHP Tabanında çok ciddi bir şaşkınlık ve tepki var,MHP Tabanı sanki çok büyük bir çoğunlukla OLAĞANÜSTÜ KURULTAY istemi var gibi bir hava esiyor. KARABÜK’ÜN 4 DELEGESİ VAR MHP İÇİNDE. OLAĞANÜSTÜ KURULTAY için bu 4 delege imza vermemişler,hatta söylenene göre,BİR DELEGE önce imza vermiş,gelen baskı üzerine imzasını geri çekmiş. MHP TEŞKİLATINDA BİR DEĞİŞİM BEKLENMİYOR.. İmza veren olmadığı için MHP Genel Merkezi KARABÜK’Ü KENDİ YANINDA GÖRÜYOR şeklinde bir değerlendirme var ve böyle düşünen MHP’LİLER gülüyorlar 4 DELEGE KENDİ ARASINDA BÖLÜNÜR gibi görüler dile getiriyorlar. “EĞER OLAĞANÜSTÜ KURULTAY OLURSA,DEVLET BEYE YA BİR OY ÇIKAR VEYA HİÇ ÇIKMAZ..” gibi görüş veren MHP’LİLER var ve bu görüşlerini rahatlıkla dile getiriyorlar.. MHP KARABÜK’TE ÇOK AMA ÇOK SESSİZ..!
Bizi sosyal medyadan takip edin

5 Yorum

  1. HİSSE SAHİBİ

    Önümüzdeki dönemde yeni faliyete girecek haddehane için yetişmiş işçi açığı var, dışardan alınanlar uyum sorunu ve tecrübe sorunu yaşıyor bunlarda üretimin kalitesine yansıyor, iş kazalarına zaman kayıplarına yol açıyor, bütün bunları düşünürsek Kademrden 2010 da sendikal faliyetlerden atılanlar işi bilenler, sorun çıkarmayacak olanlar belirlenip bir türlü sözleşmeli vs. işe geri alınabilinir, üzerinde düşünülmeye değer, bu konu çok kez konuşuldu bir ilerleme olmadı, Karabük te sosyal barış açısındanda önemli bir konu, bu arkadaşların arasında gerçekten çok temiz insanlar var, bunlar işyeri amirlerinden, iş arkadaşlarından soruşturulup düzgün olanların Fabrikaya zararı dokunmayacak çalışmaları ile Kardemire katkı sağlayacağı kanaatine varılanlar geri çağrılabilinir, Herhalde bunların içinde hiç düzgün insan yok diyecek kadar ön yargılı kimseler çıkmaz.

  2. DÜNYADAN BAKIŞ

    Çelik Sektörü için 2015 yılı; Dünya genelinde ve ülkemiz özelinde, ilklerin yaşandığı unutulmayacak bir yıl oldu. Yaşanan gelişmeler ve bazı temel göstergeler üzerinden geçmiş yılı özetlemek ve bu yıla hatta önümüzdeki döneme etkilerini değerlendirmek gerekiyor. Geçen yıl ham çelik üretimi, % 2,8 gerileyerek 1,623 milyar tona düştü. En büyük üreticiler listesindeki Türkiye dâhil ilk 10 ülke incelendiğinde: %2,6 oranında üretim artışı gerçekleştiren Hindistan hariç, geri kalan 9 ülkede de üretimde düşüşler yaşandı. Bu üretimin yarısından fazlasını, 10 milyon ton/yıl üzeri kapasiteye sahip 39 firma gerçekleştirdi. Son yıllarda düşme trendindeki kapasite kullanım oranı, ekonomik noktanın 10 puan altında kalarak % 68 oldu. Cevherden üretim yapan entegre tesislerin, hurdadan üretim yapan elektrik ark ocaklı tesislere oranı ise; % 55/45 civarında gerçekleşti. 650 milyon tonluk fazla kapasitede, dengeleri değiştirecek bir düşüş meydana gelmedi. Çin’in adeta patlayan ihracatının bir sonucu olarak; uluslararası pazarlara dolan düşük maliyetli ürünlerin meydana getirdiği tahribatların yaşandığı bu yılda; Arcelor Mittal, US Steel ve Posco gibi sektörün dev şirketleri yılı büyük zararla kapattı.
    BHP Billiton, Rio Tinto ve Vale gibi üç büyük cevherci zarar açıkladı ve hisse senetleri önemli oranda düştü.
    Başta İngiltere olmak üzere birçok ülkedeki tesisler üretime geçici ya da kalıcı olarak ara vermek zorunda kaldı.
    Ülkelerin koruma duvarlarını yükseltmesiyle ticaret davalarında artışlar yaşandı,
    Uluslararası ilişkilerde çelik sektörü, gündemin üst sıralarında çözüm bekleyen gerilimli bir konu haline geldi.
    Çin Çelik Sektörü:
    Çin’in 2015 yılı ham çelik üretimi ise, nispeten daha az bir oranda %2,3 düşüşle 803,8 milyon tona geriledi. Çin’in üretiminde yaşanan düşüş, son çeyrek yüzyılda ilk defa meydana gelmesi nedeniyle; ayrı bir önem taşıyor ve bir öncül gösterge olup olmadığına dair üzerinde durmayı hak ediyor. Üretimin bu yılda düşmeye devam edeceğinin öngörülmesi ve Ocak ayına ait verilerin bunu teyit etmesi, acaba Çin çelik sektörü, altın yıllar olarak adlandırılan 2000-2014 düzenli büyüme döneminin sonuna mı geldi? Sorusunu akla getiriyor.
    Eğer cevap evet ise, dünya çelik sektöründe yeni bir dönem başlıyor demektir. Çin’in dünya çelik üretimindeki payı 2005’teki yüzde 15.2 seviyesindeyken, 2015 yılında yüzde 49.5’e yükselmiş durumda. Çin bu üretim artışını yüzde 10’lar seviyesinde büyüdüğü dönemde kamu destekli kurumların üretimiyle ve destekleriyle gerçekleştiriyordu. Bunun sonucunda Çin 2010 yılında 509 bin ton olan dünyaya çelik ihracatını 2015 yılında 103 milyon tona çıkarttı. Sektörün ikinci altüst oluşu bundan kaynaklanıyor. Çin bu tutumuyla 2013 yılından bu yana tüketimini yüzde 5 azaltırken üretim artışını kısmayıp, çelik üretim kapasite fazlasını ihraç ederek dünya demir-çelik üreticilerini aynı zamanda bizim üreticilerimizi de zor durumda bırakıyor. Birçok ülke, Çin demir-çelik ürünlerine yüksek anti-damping vergileri uygulayarak buna karşı koymaya çalışıyor. Amerika’nın Çin’e uyguladığı anti damping telafi edici vergi uygulaması sıcak haddede yüzde 217, soğuk haddede yüzde 260 oranında. AB ise bu yılın 4 Şubatı’ndan bu yana Çin demir-çelik ürünlerine yüzde 16 anti damping vergisi uygulaması başladı. Bizim yurt içi ve ihraç piyasalarımızda Çin menşeli ürünler artıyor ve yerli üreticilerin şikayetlerine yol açmaya devam ediyor. Geçen yıl sektörümüzde yaşananları, iki önemli başlıkta toparlamak mümkün: İthalat miktarı, ihracatımızı geçti. Yurtiçi çelik tüketim miktarı ise üretimimizi geçti, maalesef net ithalatçı olduk. Üretim % 7,4 düşerek 31,51 milyon ton oldu. Geçen yıl ark ocaklı tesislerin sıvı çelik üretimi, bir önceki yıla göre %13,8 düşerek yaklaşık 20,5 milyon ton olarak gerçekleşirken; entegre tesislerde sıvı çelik üretimi ise % 7,3 artış gösterdi. Çelik ürünlerin tüketimi, %11,7 gibi oldukça yüksek bir oranda artarak 34,36 milyon tona yükseldi. İhracat % 7,9 düşerek 16,14 milyon ton olurken; ithalat ise %39,5 gibi çok yüksek oranda artarak 20,62 milyon tona ulaştı. İthalatın 8 milyon tonunun kütük ve slab gibi yarı mamul olduğunu özellikle not etmek gerekiyor. Bu Yılın İlk Günlerinde Olanlar: Bu yılın sonunda Dünya Ticaret Örgütüne üye ülkeler tarafından Çin’in Pazar ekonomisi olarak kabul edilmesi olasılığı, mevcut sıkıntılı durumun daha da ağırlaşarak devam edeceği endişesine yol açmakta. Zira Çin’e piyasa ekonomisi statüsü verildiği anda, yürüklükteki anti-damping önlemlerinin hiçbir etkisi olmayacak. Bu nedenle Avrupa Çelik Federasyonu: bu yıl içinde AB Ticari Savunma Araçlarının, Çin’in pazar ekonomisi statüsünü elde etmesine karşı daha etkili ve hızlı bir şekilde kullanılması konusuna özel önem vereceğini açıkladı. Kamuoyu desteği için ilk görünür eylemi de, geçen ay 5.200 kişiyi Brüksel’de AB Komisyonu binası önünde yürüterek gerçekleştirdi, “AB çelik sektörünün istihdamını korumasına ve adil ticarete Evet, Çin’in Pazar ekonomisi statüsü kazanmasına Hayır” sloganları arasında. Takip eden günlerde AB, Çin’den yapılan ithalata karşı daha agresif bir şekilde ticaret politikası önlemlerini uygulayacağının sinyallerini vermeye başladı. Ülkemizde geçen yıl net olarak ortaya çıkan “ithal yarı mamul ile üretim” bu yıl da artarak devam edeceği anlaşılıyor. Son bir gelişme olarak: Çin ve Rusya yanında, İran kütüğünün de ithal edildiği ve piyasaya girdiğini not etmek gerekiyor.
    Sektörün iyileştirmeye açık alanlarından birisi de, rekabet öncesi işbirliği eksikliği. Patronundan profesyonellerine kadar herkesin birbirini iyi tanımasına ve bilmesine rağmen, ortak menfaatler doğrultusunda kazan-kazan ilkesinin çalıştırılamamasının rasyonel bir izahının olması gerek. Rakip ülkelerle kıyaslandığında; sektörel sivil toplum kuruluşlarının azlığı ve personel-altyapı-imkan yetersizliği de dikkat çekiyor. Hal böyle olunca, özellikle kamu tarafıyla istenen ve beklenen verimlilikte sonuç alıcı çalışmalar gerçekleşemiyor. Üstelik her görüşme sonrası kamu tarafının kafasının daha da karıştığını gözlemek mümkün. 2015 yılında yurtiçi tüketimin, üretimi geçtiğine değinmiştik. Tüketim canlı olmasına rağmen; ihtiyacın önemli bir kısmının ithalat yoluyla karşılanması, sektörümüzün mevcut iç potansiyelden yeteri kadar yararlanamadığını gösteriyor. İthal edilen yaklaşık 14 milyon ton nihai ürünün alt bileşenlerini incelediğimizde, yurtiçinde üretimi olmayan ciddi miktarda sadece üç ürün söz konusu. Diğerleri yurt içinde üretilebilir durumda
    Dünyada olduğu gibi; ülkemizin kalkınmasının ve gelişmesinin temel dayanaklarından birisi olan çelik sektörümüzün tarihinin en zor zamanlarının birinden geçtiği, bugünlerin en az zararla atlatılabilmesi için tüm taraflara önemli görevler düşüyor. Üretimden tüketime, ihracattan ithalata dünya çapında ve uzun yıllardır ilk 10 da yer almayı başarmış bir sektörün; tıpkı haşlanmış kurbağa gibi, ölümcül tehditlere açık ve çaresizce adapte olmaması gerekir.

  3. Hissedar

    Çin’den ithal edilen çeliğe tedbir alınmaması için oluşan inşaat şirketleri lobisini maalesef üzüntüyle karşılıyoruz. Bana göre vatana ihanettir. Çin’den ithal edilen çeliklerin kalitesi ise incelenmesi gereken çok ayrı bir konu. Ne kadar denetleniyor acaba? Fakat Çin’den ithal edilen çeliğe tedbir konmamasının altında inşaat şirketleri lobisi ile birlikte acaba çelik şirketlerinin yanlış icraatleri de olabilir mi? Hükümet bunlara mı destek olacağız biz diye mi düşünüyor? Örneğin Kardemir’de bir çok yanlış olduğu çocukların bile dilinde artık. Üstelik görünen o ki bu yanlış uygulamalarla ilgili yönetim hiçbir adım atmıyor. Bir iyi niyet göstergesi bile yok. Varsa yoksa devlete yalvarmalar. İyiniyet adımı atın da herkes bir görsün. Konuşulan şu şu şu konularda şu tedbirleri aldık. Şu yaptırımları uyguladık şunu düzelttik bunu düzelttik vs diye. Aynı tas aynı hamamla kimden destek alacaksınız. Bak destek alıcaz diye yaptığınız harcamalar ankarada bile hoş karşılanmıyor başınızı belaya sokuyor . Diğer çelikçilerin de Kardemir’den aşağı kalır tarafı yok. Kimi vergiden kaçırır kimi naylon faturadan götürür kimi başka şeyler kaçırır kimi fetöye bulaşır kimi mafyaya bulaşır vs vs vs . Devlet bunlara mı destek olsun aferin iyi yaptınız diye. Bence devletimiz çelik sektörünü yeniden yapılandırmalıdır. Bu da öyle çine kota koymakla uzun vadede olmaz. Olsa olsa günü kurtarır. Mevcut çelikçiler de vatandaşın hakkını yiyip vergiyi mergiyi onu bunu kaçırmaya devam eder. Ama her şeye rağmen kısa vadede Çine tedbir almak gerekli mi ? Evet. Sektörü kökten öldürüp infial yaratmadan doğru adımlarla yeniden yapılandırmak lazım diye düşünüyoruz.

  4. Gönderen

    Et fiyatlarındaki olay ile demir fiyatlarındaki olayı kıyas yapmak çok yanlış. Et fiyatlarının yükselmesi ile vatandaşlar mağdur oluyor. Ette spekülasyon oluşturuyorlar. Fiyatlarını suni olarak yükseltiyorlar….
    Devlet de fiyatları sunni olarak şişirenleri terbiye etmek için, vatandaşın mağduriyetinin önlenmesi için et ithalatı yapılıyor. Et ithalatı yapıldı diye memlekette et üreticileri zarar etmiyor. Aradaki spekülatörler terbiye oluyor….

    İnşaat çeliğinde ise Çin devlet teşviği verip fiyatları suni olarak düşürüyor. Ve haksız rekabete yol açıyor. Memlkette inşaat çeliği fiyatları düştü diye ev fiyatları düşmedi. İnşaatçılar yine 1’e mal ettikleri evleri 2’ye 3’e yani, tutturabildikleri fiyata satıyorlar….
    Çelik fiyatları düştü deyip inşaa ettikleri evlerin fiyatlarını da düşürseler bir nebze haklılar diyelim ama, inşaatçılar “hep bana, hap bana” diyorlar. Memleketin çelik fabrikaları kapanırsa, elin oğlu öyle ucuz çelik satar mı hiç düşünmüyorlar…..

  5. BEYİN FIRTINASI

    AHMET BEY,KARDEMİR İLE YAZDIKLARIN,İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİNDE YER ALAN BİR FİRMA SAHİBİNİN FİKİRLERİ VE GÜNEYDOĞUNUN YENİDEN YAPILANMASI KONULARINI ELE ALIŞIN EMİN OL BİZE BEYİN FIRTINASI YAPTIRIYOR.KONULARA YALNIZCA KARABÜK EKSENİNDE BAKMAYIP ÜLKE GENELİNDE,HATTA DÜNYA GENELİNDE BAKMAMIZ GEREKTİĞİNİ HATIRLATIYOR.VALLAHİ/BİLLAHİ MÜTHİŞ BİR GAZETECİSİN.
    KARABÜKTE SENİ DİYERLERİNDEN AYIRAN ÖZELLİK BU HERALDE.
    KAMİL GÜLEÇ BEYİN AÇIKLAMASINDAN YOLA ÇIKARAK 2 MİLYON TONU AŞKIN ÜRETİMİN 125 DOLAR DAHA AZ FİATA SATILMASI HUSUSU AYRI BİR İNCE HESAP MESELESİ.LÜTFEN BU BEYİN FIRTINALARINA DEVAM EDİN VE KARABÜKÜN DIŞINDADA BİR DÜNYA OLDUNU,KARABÜK DIŞINDADA EKONOMİK GERÇEKLER OLDUNU KARABÜKLÜLERE ANLATIN.
    SİZİ TEBRİK EDİYORUM.

Yeni yorumlara kapalı.

Namaz Vakitleri

Karabuk
18
Mayıs Pazar
1446 HİCRİ Zilkade 20
Öğle Vakti
Şuanki vakit
Öğle
  İmsak
03:33
  Güneş
05:22
  Öğle
12:51
İkindi vaktine kalan süre
 
  İkindi
16:47
  Akşam
20:10
  Yatsı
21:51

Öne Çıkan Haberler

Köşe Yazıları

BIRAKIN DA AZICIK MUTLU OLALIM…

Köşe Yazıları

KARANLIĞIN 4 ATLISI

Karabük

Karabüklü Elif Güneri’den Polonya’da Altın Madalya

Karabük

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’dan İktidara Uyarı

Köşe Yazıları

Okan Küçük Yorumluyor 12 Mayıs 2025