Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Hiç Düşündünüz Mü?

Haber Merkezi tarafından
09 Ocak, 2016 08:46 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15
A+ A-

Hiç Düşündünüz Mü?

Bazen kendi kendimize şu soruyu sormuşuzdur? Okuduklarımızın,öğrendiklerimizin diploma alma dışında bize faydası olmuş mudur diye… İlginç bir o kadar da yanıtlanması zor soru… Evet… Yaşam ; kendi anlamına yönelik eylemselleştirildiğinde çok yönlülüğü ile kitaplara sığmayacak zenginlikte bir süreci konu almaktadır. O nedenle öğrendiğimiz bilgilerin çevremizi kuşatan sorunları çözmede yetersiz kalması bu durumdan kaynaklanıyor. Karmaşık sorunları çözecek ,bizleri mutlu kılacak bir matematik denklemine siz hiç rastladınız mı?... Oysa biz çocuklarımızın başarısını ne ile ölçüyoruz? Yaşamsal sorunları çözemeyecek denli güçsüz ezberci bilgileri öğrenip öğrenmemekle… Kime ne faydası var bu bilgilerin?.. Öğretirken ve öğrenirken bu durumu kaç kişi sorgulamıştır?... Biz o halde bir yerlerde hata yapıyoruz…! Hata yaptığımız nokta ne? Eğitim ve öğretime bakış açımız. Evet… Bir kere;eğitim ve öğretim yaşamsal olmalı. Yaşamla bütünleşmeli… Hayata canlılık katmalı. Yeniden üretime dayalı işlevi olmalı. Karmaşık sorunları çözmede bizlere yol göstermeli. Kimlik kazandırmaya yönelik olmalı… 35 milyon genç nüfusa sahip bir ülke Türkiye… Bu nüfus Avrupa’da 8 ülke nüfusunun toplamına eşit… Eğitim ve öğretim ezberci olmasa… Yaşamı anlamayı ve başarmayı amaçlasa. Farklı bir yerde olurduk. Haset,kin ve nefret bizleri kuşatamazdı. Eğitim ve öğretimini ezbercilikten kurtaramamış bir anlayışla;okuduğunu hayata geçiremeyen bireylerle yarınlara güvenli bakabilmek….. Mutlu ve refah vadeden bir toplum özlemini gerçekleştirmek hayal olur. Zaman akıp gidiyor. Ve yaşananlardan ders alma anlamında bizlere bir şey ifade etmiyor. Bilgisiyle kendini bilen bir toplum boşa kürek çekerek ilerleme yolunda vakit kaybetmez… Sorunları çözme konusunda zorlanmaz. Biz bocalamaktan öte şaşkınlık içindeyiz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Eğitim ve öğretimi kullanarak toplum mühendisliğine soyunuyoruz. Adeta toplum sosyolojisine karşı kendi dayatmalarımızı “güzellik” olarak sunuyoruz. Nereye kadar… Hiç düşündünüz mü?

Bizi sosyal medyadan takip edin