Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
07 Aralık, 2021 21:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-

“Hijyende Mükemmellik” Protokolü İmzalandı

(İHA) - UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde işletmelerin hijyen standartlarını artırmak amacıyla "Hijyende Mükemmellik" protokolü imzalandı. Safranbolu Belediyesi, ilçede yer alan işletmelerin hijyen güvenliğinin sağlanması ve işletmelerin hijyen kalitesini artırmak adına yaptığı çalışmalar kapsamında Eczacıbaşı Profesyonel ile "Hijyende Mükemmellik" protokolü imzaladı. Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür Merkezinde gerçekleştirilen imza törenine Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri ve Pazarlama Müdürü Pelin Özbilgin ile basın mensupları katıldı. İmza töreni öncesi konuşan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, ‘Hijyende Mükemellik’ programının turizm kenti Safranbolu için gerekli olduğunu konuştuklarını, pandemi nedeniyle programın uzadığını söyledi. “Safranbolu çarşı bölgesinde özellikle hem restoranlarda hem de konaklamada hijyen konusunda sorunlar yaşıyoruz” diyen Köse, “Bunu biz biliyoruz. Tespit ettiğimiz sıkıntılar var elbette. Bir de tek sıkıntı hijyenle alakalı değil, birçok sıkıntımız var. Bunlara ayrı ayrı çözümler bulmak için çalışmalar yapıyoruz” dedi. Köse, “Benim her zaman dile getirdiğim bir mor bayrak sertifikamız da var. Bu hijyende mükemmellik sertifikası programı da birinci ayağı. Hijyen sertifikasını alan işletmeler bizim için öncelikli olacak. Turizmde tercih edilen yerler anlamında çok büyük bir avantaj. Eczacıbaşı Profesyonel bununla ilgili eğitimler verecek. Sonrasında mor bayrak sertifikası alma kriterlerinin diğer adımlarını uygulamaya başlayacağız” diye konuştu. Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri ve Pazarlama Müdürü Pelin Özbilgin, Eczacıbaşı Profesyonel’in dünyaya ve değişime açık girişimcilik ruhuna sahip uzman markaları ve yüksek hizmet kalitesiyle ev dışı tüketim pazarının lider markaları arasında yer aldığını kaydetti. Sağlık ve hijyen için çalıştıklarını aktaran Özbilgin, otel ve restoran gibi ev dışında kalan tüm yaşam alanlarına hizmetler sunduklarını dile getirerek şunları söyledi: “İşletmelerin ihtiyaç duyduğu tüm kritik noktaları kapsayan efektif hijyen çözümleri sağlıyor, ürün ve hizmetlerimizle sadece işletmelerin ihtiyaçlarını değil tüketicilerin de beklentilerini her zaman göz önünde bulunduran bir ekibiz.” Konuşmaların ardından protokolün imzalanması ile program sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.