Avatarı
Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
25 Haziran, 2023 12:58 tarihinde yayınlandı

Hobi amaçlı başladığı sebze meyve yetiştiriciliği gazinin gelir kapısı oldu

ONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Gökçebey ilçesinde yaşayan gazi Engin Erkadam, sol kolundaki yüzde 70 engele rağmen kurduğu seralarda yetiştirdiği sebze ve meyvelerin satışından kazanç sağlıyor. Tokat'ın Artova ilçesinde Kapalı Cezaevi Bölük Komutanlığında vatani görevini yaptığı 1989 yılında gazi olan ve sol kolunda yüzde 70 engeli bulunan iki çocuk babası 55 yaşındaki Erkadam, tedavi süreci sonrası kendini daha iyi hissedebilmek için gençlik yıllarından beri ilgi duyduğu tarıma yöneldi. Bakacakkadı beldesinde hobi amaçlı başladığı sebze ve meyve yetiştiriciliğini zaman içinde gelire dönüştüren Erkadam, kurduğu 6 serada mevsimine göre yetiştirdiği kabak, biber, salatalık, domates, çilek, fasulye, soğan, sarımsak gibi ürünleri Bolu, Düzce, Kastamonu ve Karabük gibi kentlerden gelen toptancılara satarak gelir elde ediyor. - "Sakatlığı engel olarak görmüyorum" Engin Erkadam, AA muhabirine, gençlik yıllarından bu yana toprakla ilgilenmeyi sevdiğini, gazi olduktan sonra kendisini iyi hissettirdiği için bu uğraşını sürdürdüğünü söyledi. İlgisini zamanla işe dönüştürdüğünü ve uzun yıllardır seracılık yaptığını anlatan Erkadam, "Toprak, insanın stresini alıyor. Aynı zamanda bizler için hem iş kapısı hem de bir meşgale oluyor. Ekmeğimizi kazanıyoruz." dedi. Erkadam, imkanı olan insanlara üretimde bulunmayı tavsiye ederek, "Bilhassa gençler ziraatle toprakla ağaç ve meyveyle uğraşsınlar. Toprağımız verimli, zaten bizlere veriyor. İnsanlar bu işle uğraşsa hem sigortalarını yapabilecekler hem de kendi karınlarını doyurabilecekler. Ürettikçe insanın hoşuna gidiyor. Bir tohumu ekiyorsun yeşeriyor, bir de meyvesini alıyorsun. Bunlar güzel şeyler." diye konuştu. Bütün zamanını seralarında geçirdiğini aktaran Erkadam, "Burada olmak bana huzur veriyor, kendimi sağlıklı, güvenli hissediyorum. Allah'a şükür hiçbir yerim ağrımıyor. Yapabilene hiçbir şey engel değil, yeter ki insan azmetsin. Azmeden her zaman kazanır. İnsanın bir kolu da bacağı da gözü de olmasa azmettikçe bir şeyler üretebilir. Allah bir güç verdi bize, yapıyoruz. Sakatlık engel değil, ben onu engel olarak görmüyorum." ifadelerini kullandı.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin