Son günlerde yayınlanan Anadolu’nun 500 şirketi araştırmasında yer alan Karabük’teki şirketlerin açıklanmasının ardından, Karabük halkı bu durum karşısında yetkililere çağrıda bulunarak acilen kanser tanı merkezinin kurularak, tedavi için artık şehir dışına gitmemeyi talep etti. Özellikle kanser vakalarındaki artış ve bu vakaların tespiti için gerekli olan PET-CT cihazının Karabük'te kurulacak bir tedavi merkezinde yer alması gerektiğini ifade eden vatandaşlar; PET-CT, kanser hücrelerinin yüksek metabolik aktivitesini tespit etmek için radyoaktif bir madde kullanarak, kanserli dokuları algılayabiliyor.
Uzmanlar, Karabük’teki hava kirliliği ve akciğer kanseri hastalığı arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çekerek, hem bireysel hem de toplumsal önlemlerin önemine dikkat çekiyor. Sağlıklı bir çevre için sanayi tesislerinin denetlenmesi ve şehirdeki yeşil alanların artırılması gerektiği belirtiliyor.
Karabük’teki bu tehlikeli gidişatın durdurulması için toplumun tüm kesimlerine görev düşerken, özellikle yetkililerden hızlı ve etkili çözümler üretmesi bekleniyor.
Onkoloji ve Tedavi Tanı Merkezi'nin Kurulması Zorunlu Hale Geldi
Karabük'teki kanser vakalarındaki artış, geçtiğimiz aylarda AK Parti Karabük Milletvekili Durmuş Ali Keskinkılıç'ın "Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Çamlık sahasına yapılacak olan 150 yatak kapasiteli ek hastane binasına Onkoloji ve Tedavi Tanı Merkezi bu merkezin kurulması ile birlikte Karabük'ün çok büyük bir sorunu da ortadan kalkmış olacak. Kanserle alakalı tüm işlemler artık bu merkezde yapılabilecek" şeklindeki açıklamasını yeniden gündeme getirirken, Onkoloji ve Tedavi Tanı Merkezi'nin Karabük'te kurulmasının artık kaçınılmaz olduğu bildirildi.
Ayrıca, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kanser hastaları için kemoterapi hizmeti veriliyor. Ancak, radyasyon onkolojisi, nükleer tıp (PET-CT), girişimsel radyoloji ve onkolojik cerrahi gibi hizmetler için hastalar, genellikle Ankara gibi diğer şehirlere yönlendiriliyor. Mevcut binada ışın tedavisinin yapılabilmesi için gerekli fiziki koşulların sağlanmasının mümkün olmadığı, bu işlemler için 1,5 - 2 metre kalınlığında duvarları olan özel bir üniteye ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Ek hastane binasının inşasıyla birlikte gerekli fiziki koşulların sağlanabileceği belirtiliyor, ancak bu binanın ne zaman inşa edileceğine dair belirsizlikler devam ediyor.