Karabük’ün Yazılmamış Tarihi

Karabük’ün Yazılmamış Tarihi

Yayın: 01.05.2015 08:45
Paylaş:
A+ A-

Bundan sonra Karabük’ün gelişmesi hangi düzeyde olacak.
Bu durum kentte yaşayan insanların ihtiyacına cevap verecek midir.?
Karabük keyif veren kentler listesinde yer alabilecek midir?
Eskiden böyle bir soruyla muhatap olsaydınız elbette gülüp geçerdiniz.
Ya şimdi…
Böyle bir soruya ilgisiz kalmak ne mümkündür.
Ağır sanayi kenti Karabük bugün için hak etmediği yerdedir.
Bu durumun nedeni nedir?
Bir çok kişi bu sorunun yanıtını ;değişen koşullar karşısında şaşkınlık yaşama biçiminde veriyor.
Bakın siyasilere…
Ne ilginç boyutta söz düellosu yapıyorlar…!
Bizim parti şunları yaptı.
Sizin parti hiçbir şey yapmadı diye.
Seçimler yaklaşınca işler iyice kızıştı.
Ağza alınmayacak sözler edilmeye başladı.
Bunlara burada yer veremiyorum.
Siyasi kültürümüze yakışmadığını düşünüyorum.
Toplumun önünde giden onun adına bir şeyler yapmaya gayret eden insanların birbirlerine hakaret etmeleri gerçekten tasvip edilecek bir husus değil.
Şimdi gelelim Karabük’ün geleceği meselesine…
Teşhisimiz şu…
Küreselleşme ile dünya genelinde bambaşka bir yapı ortaya çıkı.
Karabük bu yapı değişikliğine bir türlü adapte olamadı.
Çünkü kurulduğundan beri hep devletten bir şeyler bekledi.
Varsa yoksa devletin yatırım yapması düşüncesine bel bağladı.
Kendi iç dinamiklerini olumlu yönde harekete geçiremedi.
Sermayesel birliktelik kuramadı.
Sadece bu kadar mı?
Elbette değil.
Aynı zamanda sermaye sahiplerinin kavgasına tanıklık etti.
İşte kente en büyük zarar veren durum bu olmuştur.
Karabük,bir zamanların gözbebeği kent olmasına karşın birçok şansızlıkları olmuştur.
Türkiye’nin ilk ağır sanayi kenti olan Karabük’te 1960’lı yıllardan sonra başlı başına bir Teknoloji Üniversitesi kurulması gerekmez miydi?
Karabük’ün sahipleri ve yetkilileri hep devran böyle dönecek düşüncesiyle hareket ettiler.
Geleceği hiç düşünmediler.
Günlük politikaların peşinde koştular.
Sermayesel birliktelik kuramadılar.
Ya da sermayeyi başka kentlerde yatırıma dönüştürdüler.
Sektörel çeşitlilik yakalanamadı.
Karabük’ün yazılmamış tarihi gizemlerle doludur.
Bu gizemin en önemli yanını çıkarlara yönelik kavgaların bu mıntıkada tarihe yön verecek boyutta olması oluşturmaktadır.
Son demde ne mi diyeceğiz.
Ben diyeceğimi dedim.
Bu işlerde her zaman son sözü millet söyler.
Çünkü tarihi bireyler değil toplumlar inşa ederler…!

 

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KTÜ Rektörü Prof. Dr. Çuvalcı’dan 23 Nisan mesajı

Anadolu Ajansı
Yayın: 24.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

Çuvalcı, yayımladığı mesajda, Türk milletinin milli iradesinin tecelli ettiği ve tam bağımsızlığını tüm dünyaya ilan ettiği bu kutlu günde, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” saikiyle görevine başlayan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümünü ve geleceğin teminatı tüm çocukların Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

Prof. Dr. Çuvalcı, şunları kaydetti:

“Aziz milletimizin, istiklali ve istikbali uğruna gözünü kırpmadan canı pahasına cepheden cepheye savaştığı, vatanımızın işgal edildiği Milli Mücadele yıllarında, bağımsızlığımıza giden o kutlu yolun önünü açan TBMM, Cumhuriyetimizin ilan edilişinin sağlam temellerini de oluşturmuştur. Açıldığı günden bu yana adını tarihe altın harflerle kazıyan zaferlere imza atan aziz milletimizin yoluna ışık tutan, halkımızı kutlu bir amaç etrafında birleştiren şanlı Meclisimiz aynı zamanda milli iradenin ve demokrasinin parlayan yıldızı olmuştur. Tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan 23 Nisan'ı, onlara duyduğumuz sonsuz inancın bir sembolü olarak çocuklarımıza armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, silah arkadaşlarına, kahraman askerlerimize, tüm şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımı sunar, tüm çocuklarımızın bu güzide bayramını canı gönülden tebrik ederim.”