KARDEMİR Günlük 72 Döküm Üretimiyle Rekor Kırdı

Anadolu Ajansı
Yayın Tarihi: 04.10.2024 17:53
A+ A-

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) çelikhane tesislerinde 120 tonluk konverterlerle günlük 72 döküm gerçekleştirilerek yeni bir rekora imza atıldı.

Fabrikadan yapılan yazılı açıklamada, KARDEMİR olarak bilgi, birikim ve çalışanların özverisiyle Türkiye sanayisine katkı sağlamaya devam edildiği belirtildi.

KARDEMİR’in vizyonu ve misyonu doğrultusunda, gelecekteki hedeflere ulaşma konusundaki kararlılığın bir kez daha ortaya konduğu aktarılan açıklamada, “Bu başarı, ek yatırım yapmadan yıllık 3 milyon ton sıvı çelik üretimine ilerlediğimizin en somut göstergesidir.” ifadesine yer verildi.

Günlük döküm sayısı rekoru başarısının gerçekleşmesinde emeği geçen tüm yöneticilere, mühendislere ve çalışanlara teşekkür edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“KARDEMİR olarak Türkiye’nin çelik sektörüne olan katkılarımızı artırarak sürdüreceğimizi ve ülkemizi bu alanda en ileri noktalara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi vurgulamak isteriz. Türkiye’nin ilk demir çelik fabrikası, 1937 yılında kurulan ve Türkiye’nin sanayileşme sürecinin en önemli mihenk taşlarından biri olan KARDEMİR hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlara yönelik kaliteli çelik üretiminde sektörün öncüsü olmaya devam etmektedir.

Teknolojik yatırımlarımız ve genişleyen üretim kapasitemizle Türk çelik sektörünün gelişimine sağladığımız katkılar, aynı ivmeyle artarak sürecektir. KARDEMİR olarak demir çelik sektörüne yerli ve milli üretim stratejileriyle katma değer sağlayan sektörel bağımsızlığı ve Türkiye Yüzyılı ilkelerini benimseyen küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İSTANBUL (AA) – Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ozan Akıncı, safra kesesi taşlarının özellikle fazla kilo, obezite ve genetik faktörlere bağlı olarak yetişkinlerin yüzde 10'unda görüldüğünü bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akıncı, safra kesesi taşlarının, safra kesesi içinde oluşan, genellikle kolesterol, bilirubin, safra tuzları ve kalsiyumdan oluşan sert, çakıl taşı benzeri, katılaşmış safra tortuları olduğunu belirtti.

Akıncı, genellikle fazla kilo, obezite, genetik özellikler ve diyet içeriğine bağlı olarak safra taşları gelişebildiğini aktararak, “Toplumumuzda yağlı, kızartma türü yiyecekler çok fazla tüketildiğinden safra taşlarının sıklığı da artmaktadır. Safra sıvısının bir parçası olan kolesterol diyetle fazla miktarda alınırsa bu durum taş gelişimini tetikleyecektir. Safra taşlarının bir diğer nedeni ise safra kesesinin tam olarak boşalamamasıdır. Erişkin bireylerin yaklaşık yüzde 10'unda safra taşları bulunuyor. Safra taşları 40 yaş üzeri, obezite, şeker hastalığı ve yüksek kolesterolü olan, ailesinde safra taşı öyküsü bulunan, kontrolsüz diyet yaparak ani kilo kaybı yaşayan bireylerde daha sık görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

Karnın sağ üst veya orta üst bölümünde ağrı, karında şişkinlik, bulantı, kusma, sağ omuzda ve kürek kemiğinde ağrı, ciltte ve gözlerde sarılık gibi belirtilerin safra taşına işaret ettiğini kaydeden Akıncı, safra kesesi taşlarında ağrı genellikle yağlı, kızartmalı bir yemek öğününden sonra ortaya çıktığını ve şikayetlerin birkaç saat veya günlerce sürebildiğinin bilgisini paylaştı.

– “5 milimetrenin üzerindeki semptomatik safra taşlarında tedavi ameliyatla mümkündür”

Akıncı, safra kesesi taşlarında kesin tedavi yönteminin ameliyat olduğuna vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Ameliyatla safra kesesinin tamamı çıkarılmaktadır. Dünyada uygulanan altın standart yöntem 'laparoskopik kolesistektomi' yani kapalı safra kesesi ameliyatıdır. Laparoskopik kolesistektomi, karından 3 ya da 4 adet küçük delikten girilerek, kamera eşliğinde yapılır ve ortalama 30-60 dakika süren bir işlemdir. Ameliyatın kapalı yöntemle yapılması sayesinde daha az ağrı olmakta ve hastalar daha erken normal yaşamlarına dönebilmektedir. Laparoskopik kolesistektomi sonrası herhangi bir komplikasyon yaşanmaması halinde hastalar ameliyat sonrası birinci günde taburcu edilir. Bazen henüz 2-3 mm çapta olan safra taşlarına yönelik ise öncelikle ilaç tedavisi (ursodeoksikolik asit) ve diyet uygulanır. Tedavi sonrası taşların kaybolması halinde ise operasyona gerek kalmamaktadır. Ancak 5 milimetrenin üzerindeki semptomatik safra taşlarında tedavi ameliyatla mümkündür.”

Safra kesesinin yokluğu herhangi ciddi bir probleme yol açmayacağının altını çizen Akıncı, safra kesesinin alınması vücudun işleyişini, besinlerin sindirim sürecini bozmayacağını bildirdi.

Akıncı, “Sindirim sıvısı olan safra, karaciğerden bağırsağa akışını sürdürmeye devam eder. Yalnızca ameliyat sonrası ilk 4 hafta vücudun adaptasyon süreci olacağından bu dönemde yağda kızarmış gıda veya yumurta sarısı gibi yüksek kolesterollü gıda tüketmemeye özen gösterilmelidir.” uyarısında bulundu.

Nöbetçi Eczaneler

Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Öztürk Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Alparslan Caddesi No:2/A Karabük

Telefon

(370) 415-5557

Safran Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Akter Sokak Devrim Sitesi C Blok No:6/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-8262

Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500

Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427