Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
18 Aralık, 2023 11:28 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MİT operasyonları, terör örgütü PKK’nın sözde sorumlularını hedef aldı

Son bir yılda, çoğunluğu SİHA destekli 181 operasyonla 201 terörist etkisiz hale getirildi, terör örgütünün kullandığı 45 enerji-altyapı tesisi, silah ve mühimmat deposu da imha edildi.

Ankara
Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) son dönemde terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey kadrosuna yönelik nokta operasyonları, örgüte büyük darbe vurdu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin terörle mücadelede izlediği "tehdidi sınır ötesinde bertaraf etme" stratejisi doğrultusunda, PKK'nın Suriye ve Irak'taki mensuplarını hedef alan operasyonları, yıl boyunca kesintisiz sürdü. MİT, son bir yıl içerisinde, çoğunluğu SİHA destekli 181 operasyonda, aralarında sözde yöneticilerinin de bulunduğu toplam 201 teröristi etkisiz hale getirdi. Suriye'nin kuzeyine yönelik hava harekatlarında örgütün faydalandığı rafineri, petrol kuyusu, enerji santrali gibi kritik enerji ve altyapı tesisleri, silah ve mühimmat depoları başta olmak üzere 45 hedef de imha edildi. Bu operasyonlarda, güvenlik güçlerine yönelik saldırıları gerçekleştiren ve planlayan teröristlerin yanı sıra terör örgütüne silah, para ve eleman temin eden, özellikle terör örgütünün Suriye ve Irak'ta varlığını sürdürmesi için faaliyet yürüten sözde sorumlular da hedef alındı. Bu kapsamda, 38 sözde örgüt sorumlusu etkisiz hale getirildi. Terör örgütünün finansman ve lojistik imkanları açısından kritik öneme sahip orta ve üst düzey sorumluların etkisiz hale getirilmesi, örgütte büyük tahribata neden oldu.

Hava operasyonları terör örgütü PKK'nın faaliyetlerine engel oldu

MİT'in sahadaki istihbarat çalışmaları ve çoğunluğu SİHA destekli operasyonlarının, PKK içinde çatışmalara yol açtığı, güvenlik kaygısı nedeniyle teröristlerin karşılıklı suçlamalara giriştiği, örgüt içinde hesaplaşma sürecinin başladığı belirtildi. PKK'nın üst düzey kayıplarını açıklamak yerine, örgüt içi infazla etkisiz hale getirilen mensuplarının adını kamuoyuyla paylaştığı belirlendi. Hava harekatlarıyla terör örgütü PKK üzerinde yaratılan baskı, örgütten kopuşları da beraberinde getirdi. Uzun yıllardır terör örgütü PKK bünyesinde yer alan teröristler güvenlik güçlerine teslim olmaya çalışırken, örgüte katılımların da ciddi oranda düştüğü tespit edildi. Terör örgütünün sözde yöneticileri, hava harekatlarının etkisiyle Suriye ve Irak'ta faaliyetlerini rahat şekilde yürütememeye başladı. Hedef olma riskiyle geniş katılımlı toplantılar düzenleyemeyen sözde yöneticilerin, bu sebeple terör örgütü mensuplarına talimatlarını aktarmakta zorlandığı kaydedildi. Bu durum, örgütün karar alma mekanizmasına da darbe vurdu.

Tünellerde yaşamaya mecbur kaldılar

Güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlar ve daimi hava keşif faaliyetlerinden korunmak amacıyla terör örgütü mensuplarının tünellerde yaşamaya mecbur kaldığı, bu durumun, örgütün sözde üst düzey sorumlularının psikolojisini bozduğu, sağlık sorunlarının artmasına sebep olduğu belirtildi. Son dönemdeki hava harekatlarında terör örgütü içinde uzun süredir faaliyette bulunan sözde sorumluların etkisiz hale getirilmesi, terör örgütünün faaliyetlerini de zorlaştırdı. Örgüte eleman temininde güçlük çeken PKK, başarısız olunduğu gerekçesiyle silahlı yapılarında sorumlu düzeydeki örgüt mensuplarında değişikliğe gitmeye başladı. Örgütün eleman temini için özellikle Suriye'de yürüttüğü "zorunlu silah altına alma" uygulaması da bölge halkının tepkisini çekti. Irak'ın kuzeyinde ise bölge halkının, "PKK'nın varlığının kendilerine zarar verdiği" düşüncesiyle örgütün düzenlediği etkinliklerden uzaklaştığı aktarıldı. MİT'in Suriye ve Irak'ta yürüttüğü istihbarat çalışmaları, terör örgütünün faaliyet gösterdiği bölgeler arasındaki iletişim ve koordinasyonu da kısıtladı. Terör örgütünün Kandil'deki sözde yöneticileri ile Türkiye, Suriye, Irak ve İran'daki çeşitli bölgelerdeki mensupları arasında iletişim sekteye uğratıldı. Bu sebeple terör örgütü, sınırlı sayıda mensubunu haberleşme ve lojistik faaliyetlere sevk etmek zorunda kaldı. Bu arada, etkili operasyonlar neticesinde zor günler geçiren terör örgütü PKK, hava harekatlarına karşı dezenformasyon kampanyalarını özellikle Avrupa'da sürdürüyor. Terör örgütünün, "DEAŞ'la mücadelenin sekteye uğradığı" iddiasıyla hava harekatlarına yönelik kara propaganda çalışması yaptığı belirtildi.

Etkisiz hale getirilen arananlar listesindeki teröristler

MİT, terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan PKK/KCK'nın sözde yöneticilerinden Abdurrahman Çadırcı'yı Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı'da 23 Haziran'da etkisiz hale getirdi. MİT'in, 6 Ocak'ta Suriye'nin Haseke kentinde düzenlediği operasyonla etkisiz hale getirilen teröristlerin, Bursa'nın Mudanya ilçesinde 20 Nisan 2022'de cezaevi servis aracına yönelik saldırının azmettiricisi olan terör örgütü MLKP'nin sözde Suriye sorumlusu Ahmet Şoreş kod adlı Zeki Gürbüz ve sözde Suriye sabotaj sorumlusu "Fırat Neval" kod adlı Özgür Namoğlu olduğu belirlendi. Bursa'daki saldırıyı organize eden MLKP'nin sözde Suriye sorumlularından kırmızı kategoride aranan "Yılmaz Behrareş" kod adlı Osman Nuri Ocaklı ise 17 Haziran'da Suriye'nin Aynularab bölgesinde etkisiz hale getirildi. Irak'ın Süleymaniye kentindeki operasyonla, terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan "Çiya Amed" kod adlı PKK'nın sözde Kerkük sorumlusu terörist Remzi Avcı 14 Kasım'da, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan, terör örgütü PKK/YPG'ye ağır silah temininden sorumlu "Hayri Serhat" kod adlı Fahrettin Tolun Suriye'nin kuzeyindeki Rumeylan'da 23 Kasım'da etkisizleştirildi. Terör örgütü PKK/YPG'nin para trafiğini yöneten ve terörden arananlar listesinde yeşil kategoride bulunan Zülfiye Binbir, yine yeşil kategoride aranan ve metropollerde saldırı talimatı verdiği belirlenen PKK/KCK'nın sözde sorumlularından Sebahat Ormanlı, MİT'in etkisiz hale getirdiği teröristler arasında yer aldı. MİT'in operasyonlarıyla ayrıca, mavi kategoride aranan terör örgütü PKK/YPG'nin sözde sorumlularından Rıdvan Ulugana, PKK/KCK'nın Irak'ın kuzeyindeki sözde üst düzey yöneticilerinden gri listede aranan Fehmi Öğmen ile beraberindeki sözde sorumlu Mehmet Salih Çakal ve şoförleri "Ararat Tolhildan" kod adlı Ahmed Muhammed Ali etkisiz hale getirildi.

Örgütün sözde yönetici kadrosuna nokta operasyonlar

MİT'in etkisiz hale getirdiği, terör örgütü PKK/KCK'nın sözde Sincar sorumlusu Ceko Pir kod adlı Saad Ali Bedel için Irak'ın kuzeyindeki Sincar'da mart ayında, metropollerde eylem talimatı veren terör örgütü PKK/YPG'nin sözde istihbarat sorumlusu "Mazlum Karamok" kod adlı Sabri Abdullah için ise Suriye'nin kuzeyindeki Aynularab'da nisan ayında operasyon düzenlendi. Mayısta etkisiz hale getirilen teröristler arasında, birçok terör eylemine katılan ve üs bölgelerine yönelik saldırıların sorumlusu olduğu belirlenen PKK/YPG'nin sözde sorumlularından "Bager Türk" kod adlı Haydar Demirel, PKK/YPG'nin sözde Aynularab mali sorumlusu "Zin Kobani/Cudi Egid/Sorxwin" kod adlı Tuba Karakoç, PKK/KCK'nın sözde lojistik sorumlusu Neçirvan Seven de yer aldı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve MİT mensuplarına suikast için eğitilen "Bawer Botan" kod adlı Bekir Kına Haziran'da, PKK/KCK'nın sözde Sincar sorumlularından Mesut Celal Osman Temmuz'da, PKK/YPJ'nin sözde sorumlularından "Vejin Jiyan" kod adlı Hicran İcuz, Ağustos'ta etkisiz hale getirildi. MİT'in eylül ayındaki operasyonlarında ise PKK'nın saldırı ve sabotaj amacıyla eğitim verdiği "Rezan Botan" kod adlı Rezan Güngen, terör örgütü YPG/YPJ'nin sözde Münbiç sorumlusu "Sara/Şervin Derik" kod adlı Uman Derviş, PKK/KCK-YBŞ'nin sözde Sincar asayiş sorumlusu Halid Reşo Kasım, PKK/KCK'ya Avrupa'dan katılan "Berxwedan Çiyager" kod adlı terörist Mazlum Öztürk, PKK/YPG'nin sözde askeri akademi sorumlusu Serhad Serhildan kod adlı Muhtesim Akyürek, etkisiz hale getirilen sözde üst düzeyde sorumlu teröristler arasında yer aldı. Terör örgütü PKK'nın sözde Suriye asayiş sorumlusu, 2007'deki Dağlıca saldırısının planlayıcısı Müzdelif Taşkın, PKK/YPG'nin sözde Derik tugay sorumlusu "Şibli Derik" kod adlı Muhammed Azo, PKK/KCK-YBŞ'nin sözde suikast sorumlusu "Çiya Fekir" kod adlı İlyas Biro Eli, PKK/KCK'nın sözde Metina lojistik sorumlusu Cahit Aktay, sözde sorumlularından Sariye Atilla, Ekim ayında etkisiz hale getirildi.

Sınırdan 230 kilometre içerde nokta operasyon

PKK/YPG'nin sözde sorumlularından İdris Serhat kod adlı terörist Ali Subaşı, sözde Aynularab sorumlusu "Karker Andok" kod adlı Mutlu Kacar ile PKK/KCK'nın sözde Hakurk sorumlularından "Tekoşin Cizre" kod adlı Ayşe Arslan kasım ayında etkisiz hale getirilen teröristler oldu. MİT, uyuşturucu ticareti ve kara para aklama faaliyetlerinin sözde sorumlusu "Rızgar Suvar" kod adlı Yadin Bulut ve örgüt adına haraç toplayan ve eleman sağlayan sözde sorumlulardan "Jiyan Mardin" kod adlı Gülsüme Doğan'ı da kasım ayı içinde etkisiz hale getirdi. Bu ay etkisiz hale getirilen iki terörist, PKK/YPG'nin Suriye'nin Tel Rıfat bölgesindeki saldırılarında kullandığı insansız hava araçlarından sorumlu terörist Bager Öndeş ve PKK/PJAK sözde Asos bölge sorumlusu Erdal Amed kod adlı Hesen Mihemedi olarak belirlendi. MİT, bu ay son olarak PKK/YPG üyesi ve Suriye'nin Deyrizor şehrinde sözde saha sorumlusu olan Roni Velat kod adlı Şirvan Hasan'ı, Türkiye'ye yaklaşık 230 kilometre mesafedeki Deyrizor'da düzenlenen nokta operasyonla etkisiz hale getirdi.(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
13 Mayıs, 2025 11:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Şehir hayatından bıktı, döndüğü köyünde hayvancılığa başladı

İstanbul’daki şehir hayatından sıkılan genç çiftçi, memleketi Kastamonu’ya dönerek kurduğu çiftlik için hayvancılığa başladı.
Kastamonu’nun Azdavay ilçesi Saray köyünde ikamet eden 36 yaşındaki Ümit Muhammed Arslan, 2010 yılında iş bulamadığı gerekçesiyle İstanbul’a taşındı. İstanbul’da bir firmada kalite kontrol şefi olarak görev yaptığı sırada şehir hayatından sıkılan Ümit Muhammed Arslan, 2022 yılında ailesini de alarak memleketi Azdavay ilçesine bağlı Saray köyüne dönüş yaptı. Arslan, yaptığı birikimiyle büyükbaş hayvan satın alarak çiftçiliğe başladı. Bir yandan çiftçilik yapan Arslan, diğer yandan hayalini kurduğu çiftlik için de çalışmalara başladı. Arslan, şu anda hayvan sayısının 45 olduğunu belirterek, bu sayıyı arttırmak için çaba sarf ettiğini ve hayalindeki çiftliği kurmak için de araştırmalar yaptığını kaydetti.

"2010 yılında İstanbul’a gitmek zorunda kaldım"
12 yıl boyunca İstanbul’da çalıştığını kaydeden Ümit Muhammed Arslan, "Bir süre sonra İstanbul’da geçim şartları da zorlaştı. Eşim ile birlikte bir karar aldık ve köye gelmeyi istedik. Çünkü çocuklarımız büyüyor. Çocukların okulu var, İstanbul’da ailenizin dışarıya çıkma sorunu var. Çocuklar artık evde hapis hayatı yaşamaya başladı. Ben en azından işe gidip geliyorum ama çocukların dışarıya çıkamaz hale gelince üzülüyorduk. Çocuklar büyüdükçe giderleri de artmaya başladı. Biz de bir karar alıp İstanbul’dan köyümüze göç ettik. Burada hayvancılık yapıyoruz. 2022 yılında hayvancılığa başladık. Hali hazırda annemin, babamın hayvanı vardı, fakat benim hiç hayvanım yoktu. Zamanla hayvan sayımızı çoğalttık" dedi.

"İstanbul’a gittiğim günden beri köyüme geri dönmek hep aklımda vardı"
İstanbul’a gittiği günden beri köyüne geri dönmeyi istediğini ifade eden Arslan, "Bu güzelliği bırakıp tekrar İstanbul’a artık gitmek abes olur. Hayvan sayımızı arttırdık, işlerimizi belli bir aşamaya getirdik" diye konuştu.

"Eşim, ilk etapta İstanbul’dan Azdavay’a gelme taraftarı değildi"
Eşinin İstanbul’dan Kastamonu’ya dönüş yapmak istemediğini dile getiren Arslan, "Eşim de zamanla İstanbul’da hayatın zorluklarını gördükçe ortak aldığımız kararla geri döndük. Belli bir süre İstanbul’da olduğumuz için uyum sağlamak zor oldu. Çünkü hayvanlarla bir canlıyla uğraşıyorsunuz. Hayvanlarla uğraşmak o kadar zordu ki insan bir hata yaparım diye tereddütte kalıyor. Hayvancılığın teferruatı çok. Hayvana vereceğiniz farklı bir yiyecek sıkıntı oluşturabiliyordu. Nihayetinde başardık tüm zorluklara rağmen" şeklinde konuştu.

"Köye geldiğimde hayvanım yoktu, şimdi 45 hayvanım var"
Ailesinin hayvanlarına bakarak başladığını belirten Arslan, "Benim hayvanım yoktu. Ailemden kalan hayvan bunlar. Eskiden gelen bir sermaye olduğu için biraz daha köyümde işe rahat başladım. Geldiğimde bu kadar hayvanımız yoktu. Kendi emeklerimizle hayvan sayısını arttırdık. Allah’a şükür şu anda da işimizin başındayız ve devam ettiriyoruz. Köyüme geldiğimde ailemin 15 hayvanı vardı, şu anda hayvan sayımız 45. Fakat bu zamanda zarfında kurbanlıklarımız oldu, arada sattığımız hayvanlarımız oldu. Hastalık sebebiyle ölen hayvanlarımız oldu. Kesim için verdiğimiz hayvanlarımız oldu. Şu andaki 45 hayvanın içerisinde hem besi hem de süt hayvanımda bulunuyor. Ben aslında süt hayvancılığı yapmak istiyorum. Besiye karşı fazla bir merakım yok ama süt hayvancılığını istiyorum. Çünkü süt üretebiliyorsunuz, bunun için soğuk süt tankı satın aldık. Sütlerimiz bozulmuyor. İşimizi zamanla geliştirdik, eve süt getirmiyoruz, ahırdan çıktığı gibi süt direk soğuk süt tankına gidiyor. Sütçü de geliyor biz evde olalım olmayalım süt tankından sütümüzü alıp gidiyor" ifadelerini kullandı.
Kendisine ait bir çiftlik kurma hayali olduğuna dikkat çeken Arslan, "Kendime ait bir çiftlik olsun istiyorum. Fazla bir şey istemiyorum. Güzel bir ahırım olsun, yanında küçük bir evim olsun. Ahırda yaklaşık 30 sağmalık cins hayvanım falan olsun. Bunun içinde yavaş yavaş adım atmaya başladım. Ahırı yaptıktan sonra bu işin inşallah devamını getireceğim. İnşallah ahırımın yanında bahçeli güzel bir evde olsun istiyorum. İnşallah bu hayalimi gerçekleştireceğim. Çünkü emek veriyoruz, hayvanlarımıza bakıyoruz" dedi.

"Büyükşehirlere gitmeyi bıraksınlar, köylerine geri dönüş yapsınlar"
İnsanların köyüne dönüş yaparak hayvancılıkla uğraşabileceklerini ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
"İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan insanların köylerine dönmesini tavsiye ediyorum. Çünkü İstanbul’da insanlarla uğraşmaktansa köyümde hayvanlarla uğraşmayı tercih ettim. Çünkü hayvanlar senin derdinden anlıyor, sende zamanla onların derdinden anlıyorsun. Çünkü ben onlara ne kadar çok bakarsam onlarda bana karşılığını veriyor. Gelsinler köylerine, özlerine dönsünler. Artık büyükşehirlere gitmeyi bıraksınlar, köylerine geri dönüş yapsınlar."

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.