Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

OLAN BİZE OLUR?

Haber Merkezi tarafından
25 Ekim, 2016 08:38 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:14
A+ A-

OLAN BİZE OLUR?

Kent için daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var. Neden mi? İçinde yaşadığımız kentin yaşam standartlarını daha yukarılara taşıyabilmek için. Karabük’te yerel demokratik yapılanma,kent gerçekleri dikkate alındığında ve sorunlar göz önünde tutulduğunda gereksinimleri karşılayacak düzeyde değil… Karabük’te siyaset dinamik ögeler içermediği için hedeflere ulaşma ve verilen sözlerin yerine getirilmesi açısından müşkülat oluşturuyor. Halkın siyasete katılımı için demokrasi vardır. Kent demokrasisi dediğiniz zaman o kenti oluşturan insanların karar mekanizmalarını etkileme gücü akla gelmelidir. Bu anlamda halk,işleyişe ne kadar çok katılırsa,içinde yaşadığı çevrenin sorunlarına ne kadar ilgiliyse ve duyarlılık gösteriyorsa sorunların çözümü de o kadar kolaylaşmaktadır…. Kent demokrasisi,bir kentin dinamik unsurlarını halktan aldığı güçle harekete geçirmesidir. Bu güç,kentsel sorunların çözümünde denetleyici ve yönlendirici bir unsur olarak kamuoyu oluşturacak ve aktivitesini güçlendirecektir. Karabük’te kent demokrasinin yeterli güç unsurlarından yoksun olması beklentilerin zamanında gerçekleşmesini engellemektedir. Her kentin geçmişinde,kendisini tanımlamaya yönelik bir özelliği vardır. Kimi kentlerin mazisi çok derinlerdedir. Böyle kentler,kendi kültürünün kuvveti ve mevcudiyeti çerçevesinde sorunları çözmede zorlukla karşılamazlar. Kent olmanın getirdiği sorumluluğu üzerlerinde hissederler. ”Alim olana tarif gerekmez” deyişindeki gibi gelenekten aldıkları güçle sapasağlam dimdik ayakta durmayı bilirler. İstanbul,Ankara,İzmir,Kayseri,Bursa gibi kentler bu duruma güzel bir örnek oluştururlar. Karabük’te ise bu durum farklıdır. Kentin hayat damarlarına yön veren kaynaklarında geçmişten gelen bir güç unsuru bulunmamaktadır. O nedenle Karabük gibi kentlerin canlılıklarını korumaları ancak demokrasi ortamında halktan alınacak destekle olabilir. Halkın katılımcılığı,çoğunluğun istek ve görüşleri ve bunları ilgililer nezdinde gündeme getirebilmeleri gerçekten çok önemli bir husustur. Öyleyse yapmanız gereken nedir? Çok basit… Çoğulculuk ve katılımcılığı sağlamak. Herkesin sahiplendiği bir kent portesini esas çizgileriyle birlikte eksiksiz biçimde gerçekleştirebilmek. Siyasi çıkarları bir tarafa bırakarak hareket edebilmek. İşleri yaparak menfaat gözetmemek. Popülizmden kaçınmak. Ve uygun bir sivil platformda bir araya gelmek. İşte Karabük’ü yaşanabilir kılacak reçetenin ilaçları. Bunlar yapılmadığı sürece Karabük’te daha birçok gelgitler olur. Her gelen kafasına göre kente biçim vermeye çalışır. Hepsinde de menfaat düşüncesi kentin geleceğine ipotek koyar. Olan bize olur. Zaten olmuyor mu?!...

Bizi sosyal medyadan takip edin