blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
06 Mayıs, 2024 08:00 tarihinde yayınlandı

Ortaokul öğrencisi, bitki özlerinden ekmeğin küflenmesini geciktiren katkı maddesi üretti

blank

ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ta ortaokul öğrencisi, bitki özlerinden ekmeklerin küflenmesini geciktirecek doğal katkı maddesi üretti.

Zonguldak Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi'nde eğitim gören ortaokul 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, kimya öğretmeni Burcu Atabey Özdemir danışmanlığında bitki özlerinin besinler üzerindeki etkisine dair araştırma yaptı.

Araştırma ve deneylerinde bazı bitki özlerinin küflenmeyi geciktirdiğini tespit eden Yangın, öğretmeniyle yürüttüğü çalışmalar sonucu bitki özünden doğal katkı maddesi üretmeyi başardı.

Aynı özleri kullanarak doğada yüzde 100 çözünebilen ambalaj da yapan Yangın, "Doğal Gıda Katkı Maddeleri İle Küflenmeyi Önleyelim" projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali'nde birinci oldu.

Türkiye finaline katılmaya hak kazanan Yangın, gazetecilere, elde ettiği başarıdan dolayı mutluluk duyduğunu söyledi.

Küflenme sorunuyla ilgili çalışma yapmak istediğini belirten Yangın, "Bazı bitkilerin özünü çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleri kahverengi cam şişelerde +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım." diye konuştu.

- "Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü haftada küflenmeye maruz kaldı"

Yangın, ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği özütlerinden hazırladığı ekmekleri streç filme sararak her hafta ne kadar küflenip küflenmediğini kontrol ettiğini, daha sonra da verileri grafik haline getirdiklerini aktardı.

Bitki özlerinin çeşitli sürelerde küflenmeyi geciktirdiğinden bahseden Yangın, 4'üncü hafta başlarında küflenmeye maruz kalan ot çayı özütü katkılı ekmekte en uzun süreli koruma sağlandığını anlattı.

Yangın, ekmeklerin daha uzun süre muhafazasını sağlamak için biyobozunur gıda ambalajı yaptıklarına da dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içinde iki hafta bekletip ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde küflenme yaşanmazken, katkısız ambalajdaki dilimde küflenme en fazla oldu."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
08 Temmuz, 2025 15:58 tarihinde yayınlandı

Dünyaca ünlü ‘doktor balıklar’ mührün kaldırılmasını bekliyor

Sedef ve egzama hastalığının dünyadaki tek doğal tedavi merkezi olan Kangal Balıklı Kaplıcası, Ocak ayından bu yana kapalı bulunuyor.

Mülkiyeti İl Özel İdaresi'nde bulunan ve özel bir işletme tarafından kiralanan işletmedeki itilaf sürerken hastalar 7 aydır tedavi alamıyor.
Sivas'ın Kangal ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan "Kangal Balıklı Kaplıca" dünyada sadece burada bulunan doktor balıklarıyla tanınıyor. Tedavi olmak isteyen sedef, egzama gibi cilt hastaları, 37 derecelik sıcaklıktaki selenyumlu suda doktor balıkların dokunuşlarıyla şifa bulabiliyorlardı.
Dünyada sadece Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan ve sedef hastalığının dünyadaki tek doğal tedavi merkezi olarak bilinen Kangal Balıklı Kaplıca, Bolu'da meydana gelen yangın faciası sonrası 31 Ocak tarihinde İl Özel İdaresi ekipleri tarafından yapı ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle mühürlenmişti. Mülkiyet sahibi il özel idaresi olmasına rağmen eksik evraktan dolayı kiracı işletme mağdur olurken asıl mağduriyeti 7 aydır tedavisi aksayan hastalar yaşadı.

Özel idare sözleşme süresi doldu dedi, işletme yetkilileri 2039'u işaret etti
Sivas İl Özel İdaresi ekipleri, mülkiyeti İl Özel İdaresi'nde olan tesisin kira sözleşmesinin sona erdiği gerekçesiyle tesise giderek devir teslim işlemlerini başlattı. Ancak işletici firma 2039 yılına kadar sözleşmenin devam ettiği gerekçesiyle devir teslim işlemlerine itiraz etti. Bunun üzerine devir teslim gerçekleştirilemedi.

"Hukuki değil siyasi ve bürokratik baskı"
Firma yetkilileri yapılmak istenilenin hukuki olmadığını, siyasi ve bürokratik baskı içerikli olduğunu ileri sürüp tesis önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Fuat Ünsal, "Bugün burada balıklı kaplıcanın önünde bir adaletsizliği, haksızlığın, karşısında durmak için toplandık. Bu tesis sadece sıcak sudan içeresinde bulunan doktor balıklardan ve taş duvarlardan ibaret değildir. Dünyanın dört bir yanından gelen yıllardır binlerce insanın, dertlerine çare arayan sedef hastalarının umudu ve şifa kaynağıdır. Ülke ekonomisin katkı sunan, bölge istihdamında önemli rol oynayan bir değerdir. Burası bir sağlık merkezi, hastane ve insanlık mirasıdır. Ne yazık ki bu şifa kaynağı yer, hukuki değil siyasi ve bürokratik baskılardan dolayı sessizce boğulmak istenmektedir" dedi.

"Bu uygulama bir vicdansızlıktır"
Tesiste binalardan uzak olan havuzların dahi mühürlendiğini ifade eden Ünsal, "Bir işletmeye değil bir inanışa, geleneğe halkın doğal hastanesine gözdağı veriliyor. Hangi kanun hangi yasa hangi vicdan insanları iyileştiren, üzerinde hiçbir yapı bulunmayan insanların tedavi amaçla kullandığı açık havuzları bile mühürlenmesini meşru görebilir. Hangi akıl binlerce hastanın çığlığını, şifa arayışını yok sayabilir. Bu mesele bir ruhsat meselesi değildir bu mesele siyasidir. Bu uygulama bir vicdansızlıktır. Biz bu vicdansızlığa susmayacağız. Şifa dağıtan bir suyu mühürleyebilirsiniz ama vicdanları asla mühürleyemezsiniz. Bugün burada insan onurunu, sağlık hakkını ve adaletin sesini savunuyoruz. Balıklı Kaplıca bir an önce yeniden açılmalı, binlerce çaresiz hastaya yeniden şifa dağıtmaya başlamalıdır" diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin