Ovacık Önemli Günlerinden Birini Yaşadı

blank
Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
27 Mayıs, 2015 10:47 tarihinde yayınlandı
A+ A-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, 7 Haziran seçimlerine doğru giderken, afakî, bütçede karşılığı olmayan vaatlerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, “Afakî bir takım rakamlarla karşılığı olmayan vaatlerle bu milleti kandıramayız” dedi. Ovacık ilçesinde, geçtiğimiz Kasım ayında Karabük Üniversitesi ile İlçe Kaymakamlığı arasında imzalanan protokol kapsamında iş adamı ve Karabük milletvekili adayı Sedat Namal tarafından yaptırılan Şaban Namal Meslek Yüksek Okulu’nun temel atma töreni yapıldı. Yüksek okul temel atma törenine Vali Orhan Alimoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Milletvekili Osman Kahveci, Milletvekili adayı Sedat Namal, İl Özel İdare Genel Sekreteri Mehmet Uzun, İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, KBÜ eski Rektörü Prof.Dr. Burhanettin Uysal, TSO Başkanı Tuncay Özcan, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Dursun, AK Parti İl Başkanı Timuçin Saylar, ile çok sayıda davetliler katıldı. Törende kısa bir konuşma yapan AK Parti Karabük Milletvekili adayı iş adamı Sedat Namal, “Bir evladın annesi ve basına yapacağı işleri manevi ve ilamı yaşayan insanlar olarak gayet iyi biliyoruz. Cenabı Allah bizi iş adamı olarak rızık elçisi olarak yaratmış. Bununda zekatı hayır ve hasenatı var. Bu okulu ve hizmeti bize nasip etti. Temeli atarak en kısa sürede bitireceğiz. 600 öğrenci kapasiteli olacak olan Şaban Meslek Yüksek Okulun Ovacık’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, baba ocağı Ovacık’ın bundan sonra geleceği ile ilgili çok önemli temeller attıklarını belirterek, Ovacık’ın geleceğini bir nevi burada inşa ettiklerini söyleyerek, Sedat Namal’a teşekkür etti. Şahin, hükümet olarak 2015 yılı bütçesi olarak 47 milyar TL yatırımlar için para ayırdıklarını anımsatarak, “Bütçemiz 472 milyar TL, giderimiz ise 451 milyar TL, aşağı yukarı açığımız 21 milyar civarında. Yatırımda yapacağız, personelimize, emeklimize, işçimize maaş ta ödeyeceğiz. Sosyal yardımlar, askere gitmiş bir anamızın oğluna her ay maaş veriyoruz, Eşini kaybetmiş hanım kardeşlerimize ve özürlülerimize maaş veriyoruz. Sosyal Yardımlaşma Vakfımız imkanı olmayan vatandaşlarımıza yardımcı oluyor. Bunlar içinde bütçemizden para ayırıyoruz” dedi. AFAKÎ BİR TAKIM RAKAMLARLA KARŞILIĞI OLMAYAN VAATLERLE BU MİLLETİ KANDIRAMAYIZ 7 Haziran seçimlerine doğru giderken, ‘emeklilere biraz bir şey yapsaydınız’ diye vatandaşlardan talepler geldiğini kaydeden Mehmet Ali Şahin, “Hükümet olarak bin liranın altında maaşı olan emeklilerimize Temmuz ayından itibaren seyyanen 100 TL vermeyi meclisten kanunla çıkarttık. Öyle afakî bütçede karşılığı olmayan vaatlerle karşı karşıya geliyoruz ki, sadece iki maaş ikramiye vermenin ekonomik tutarı 25 milyon 700 bin lira. Yatırımlar için ayırdığımız paranın yüzde 70’ini bir tarafa ayırmamız lazım. Ayrıca emekli maaşını yükseltirseniz 70 milyar açık meydana geliyor. Biz emeklilerimize bu vaatlerde bulunanlardan daha çok düşünürüz. Emeklilerimize bütçeden daha fazla vermeyi istemez miyiz? Biz bu bütçeyi sizin bütçenizi, kendi bütçemizi nasıl titizlikle yönetiyorsak, milletin bütçesini de öyle yönetmek zorundayız. Afakî bir takım rakamlarla karşılığı olmayan vaatlerle bu milleti kandıramayız. Bizde yapabilirdik, ama şunu bilesiniz bu karşılığı olmayan vaatte bulunanlar iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için bu vaatte bulunuyorlar. Biz karşılığı olmayan vaatlerde bulunamayız. Çünkü iktidarımızın devam edeceğine, bu azizi milletim yaptıklarımızı görerek bize durmak yok yola devam diyeceğine inandığımız için mahcup olmamak adına ilerde yapamayacağımız şeylerden dolayı uçuk vaatlerde bulunmayız” dedi. 2017 YILINDA BÜTÇEMİZİ DENK BÜTÇE HALİNE GETİRECEĞİZ Türkiye’de iki çalışana karşılık bir emekli olduğunu da vurgulayan Şahin, “İki çalışandan alınan primle bir emeklimize maaşını ödemiyoruz ve hazineden sürekli para aktarıyoruz. Hesabımızı kitabımızı yaptık, 2017 yılında bütçemizi denk bütçe haline getireceğiz. Ondan sonra çalışanlarımıza emeklilerimize bütçeden daha fazla kaynak aktarmamız mümkün olacak. Aksi halde bütçe dengeleri bozulduğunda yatırımları yapacak para bile bulamıyoruz. Hesabımızı kitabımızı ona göre yapıyoruz. Biz durum ve gerçek neyse onu paylaşıyoruz. 13 yıl içerisinde bu ülkeye çok önemli hizmetler yaptık. Sizlerde bunu takdir ederek her seçimde bir önceki seçime göre oyumuzu arttırarak destek verdiniz. Bu ülkede ne yapmışsak hangi hizmeti ortaya koymuşsak, bunda en büyük pay milletimizin vatandaşımızındır” ifadesinde bulundu. Konuşmaların ardından Şaban Namal Meslek Yüksek Okulu’nun temeli atıldı.

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

blank
blank
Haber Merkezi tarafından
22 Ocak, 2025 19:02 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.