Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Sabrım Kalmadı Çile

Haber Merkezi tarafından
30 Eylül, 2016 08:41 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:14
A+ A-

Sabrım Kalmadı Çile

Keyifli kentler günümüzde aranan mekanlardır. Bir yerleşim yerinin yaşayanlara keyif vermesi ne demektir.? Bu güzel sorunun yanıtı ; o kentte yaşayan insanların yüzünde hissedilen /izlenebilen/izlenecek mutluluk olabilir. Kentlerde imar planları yapılırken vatandaşlara keyif verecek projelere ağırlık verilmelidir. Plansız yapılaşmaya terk edilmiş kentlerde yaşam kendiliğinden özgürlüğünü kaybetmektedir. Bir kenti huzurlu kılan husus sosyal ve kültürel yaşamı düşünen plancılık anlayışıdır. Bizim belediyecilik anlayışımızın merkezinde maalesef böyle bir düşünce yok. İnsanı merkez alan belediyecilik anlayışına Karabük öteden beri hasrettir. Bu alandaki eksikliğin çok önemli göstergesidir. Karabük’te üzüntü verici olan bu eksiklik kendini ciddi bir biçimde hissettirmektedir. Arazi ve mekan sorunu yaşayan Karabük’te yaşama keyif verecek nitelikli düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bugünün belediyecilik anlayışında maalesef insan yaşamını kolaylaştırıcı yatırımların olmadığını görmekteyiz. Daha doğrusu İnsanların özgürlüğünü ne kadar kısıtlayabilirim anlayışı ile hareket edilmektedir. Mülk sahibine ya da inşaat sahibine yaranma hususu gelişmeleri belirlemektedir. Bu durum kentte yaşayan insanlar açısından hiç hoş bir durum değildir. O zaman şöyle bir soru hemen akla geliyor.? Kentler kimin için vardır? Herkes için mi.? Yoksa rant /inşaat,mülk sahipleri için mi? Belediyecilikte artık buna iyi karar vermek gerekiyor. Karabük’te bazı noktalarda karşıdan karşıya geçişlerde yaşanan zorluklar artık işkence vaziyetine ulaşmış durumda . Yaşlı ve sakat olanlar hızla karşıdan karşıya bu trafik yoğunluğunda nasıl geçecekler.? Taşıt sahiplerinin yaya geçitlerinde geçiş üstünlüğü kuralına uymamalarını da dikkate aldığınızda zorluğun derecesini kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Geçenlerde bir arkadaş yazısında Karabük’te nüfus arttı diye sevincini ifade etmeye çalışıyordu. Hatta olayı siyasi malzeme haline getirerek nüfus artışı kimin zamanında oldu sorusunu gündem meselesi haline getirerek mutluluk edebiyatının hammaddesi biçiminde sunuyordu… Ancak artan nüfusu karşılayacak,kalite sunacak bir mekanın olup olmadığı tartışma konusu yapılmıyordu…. İnsan yaşamının yapılaşmaya tercih edildiği bir kentte nüfus artışının getireceği sıkıntıların maalesef göz ardı edildiğini görmekteyiz. Bildiğiniz gibi Hürriyet caddesini trafiğe kapattıktan sonra bir ferahlama oldu. Ama yetti mi? Hayır… Artan kent içi nüfus 14 ve 18 saatleri arasında caddeye öyle bir baskı yapıyor ki insan adım atacak yer bulamıyor. Eğer akşamları da böyle bir kalabalık olsa Karabük’te büyük izdiham olacak. Nasıl mı.? Sabah saatlerinde Karabük’e girerken trafik lambalarının önünde beklerken ,sabırla söylemekten bıkmadığımız “sabrım kalmadı çile” şarkısının sözleri gibi…!

Bizi sosyal medyadan takip edin