Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Şaşırmak Mı ?…

Haber Merkezi tarafından
19 Nisan, 2017 13:19 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:13
A+ A-

Şaşırmak Mı ?…

Karabük’e bakınız… Hem de çok iyi bakınız. Alıcı gözle… Kentsel görüntüde bir eksiklik hissedebiliyor musunuz? Nedir gözlemlediğiniz eksiklik? Kenti sarmalayan kişiliksiz binalar mı? Yoksa kentin boydan boya bir caddeye sıkıştırılmış olması mı? Ticaret ve sanayi kenti Karabük mekansal boyutta düzensiz bir görüntü sergiliyor. Coğrafi mekanın bir Safranbolu örneğinde olduğu gibi iyi kullanılmamış olması estetik kaygıları artırıyor… Üçgenimsi bir vadi tabanı ve yamaçlara sıralanmış,düzgün görüntü sergilemeyen yapılar silsilesi…. Ucube manzaralar… Uyduruk binalar. Ama asıl sorun bu değil. Asıl sorun;Karabük’ün halkın buluşabileceği bir mekana sahip olmamasıdır. Bu durum neden esas sorunu oluştursun ki… Güzel bir soru… Bu kentte insanların ekonomik alanı var. Ticaret ve alış veriş yaptığı. Ancak sosyal alanları yok. Bir araya gelebilecekleri. Ortak duygu ve düşüncelerini paylaşabilecekleri… Alanları var mı? Yok…! Birisini görmek istiyorsanız mutlaka o kişinin iş yerine uğramak zorundasınız. Bu da bittabi müşkülat yaratıyor. “İşim olursa ben seni bulurum” mantığı çıkarsal ilişkileri geliştirirken ortak manevi duyguların oluşmasını engelliyor. Karabük bu engelden kendini bir şekilde kurtarmalı. Kendini aşmalı… En küçük kasabanın bile bir buluşma adresi var. Orada yaşlı insanları dinlenirken görürsünüz. Her biri kendi şehirlerinin efsanesini anlatırken büyük gurur duyarlar. Hatta yanlarına oturduğunuzda size şöyle seslenirler: “Söyle evlat sen kimlerdensin.” Vay be… Sen ne kadar büyümüşsün ben görmeyeli…” Siz Karabük’te hiç böyle bir söyleşiye tanık oldunuz mu? Hele hele o sen kimlerdensin sorusu yok mu? Tek başına kent kültürünün oluştuğunun ip uçlarını bizlere kanıtlayan yegane soru değil midir? O kentle ilgili manevi duyguları oluşturamadan birlik ve beraberliği sağlayamazsınız. Sahiplenme duygusu içselleştirmeyi gerektirir. Bu da birlikte ortak kader ve sevinçleri paylaşmanın sonucunda ortaya çıkar. Oysa; maddi doyum insanı/kenti bir yere kadar taşır. İşler tersine gitmeye başladığında ne olacak.? Hepimiz o zaman kenti terk mi edeceğiz.? Tabi… O da olursa sakın hiç şaşırmayın…!

Bizi sosyal medyadan takip edin