Siirt’te 4 kız arkadaş boccede yeni başarılar için çalışıyor
Siirt'te milli sporcu Selamet Keşli (16) ile Zeynep Özçelik (15), Asiye Elinç (15) ve Esma Nur Elinç (14), iki yıl önce beden eğitimi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle başladıkları boccede yeni başarılar elde etmek için çalışıyor.
Siirt
Siirt Mimar Sinan Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencileri Selamet, Zeynep ve Asiye'nin, 2 yıl önce okul sporlarında gösterdikleri performans beden eğitimi öğretmeninin dikkatini çekti. Bocceye yönlendirilen Selamet, Zeynep ve Asiye, katıldıkları il yarışmasında ilk üçü paylaşınca Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki bocce takımına seçildi. Aynı yıl Asiye Elinç'in kuzeni Esma Nur Elinç de takımda yer aldı. Selamet Keşli, bu yıl nisan ayında Antalya'da düzenlenen Bocce Türkiye Şampiyonası'nda genç kadınlar kategorisinde gümüş madalya, 26-29 Ekim'de Antalya'da Cumhuriyet'in 100. yılı dolayısıyla düzenlenen 14. Uluslararası Kemer Bocce Turnuvası'nda altın madalya kazandı. Zeynep Özçelik de katıldığı 2023 Türkiye bocce şampiyonalarında 1 gümüş, 2 bronz, Asiye Elinç 2 gümüş ve Esma Nur Elinç de bronz madalya elde etti. Önümüzdeki yıl ocak ayında yapılacak Türkiye ve Avrupa şampiyonalarına katılmak için hazırlık yapan 4 arkadaş, hafta içi okul çıkışlarında ve hafta sonu gün boyu açık ve kapalı parkurda ter döküyor.
"Öğretmenimiz bize bocceyi sevdirdi"
Selamet Keşli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli formayla Avrupa şampiyonasına katılarak, ülkesini ve ailesini gururlandırmak istediğini söyledi. Bocceye 2 yıl önce beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle ilgi duyduğunu kaydeden Keşli, şöyle konuştu: "Öğretmenimiz bize bocceyi sevdirdi. Katıldığım il seçmelerinde birinci oldum. Tam bana göre bir spor. İki defa katıldığım Türkiye şampiyonasında gümüş ve bronz madalya kazandım. Antalya Kemer'de düzenlenen milli takım seçmelerine katıldım ve milli takımda yer aldım. En büyük hedefim dünya şampiyonasına gitmek. Orada adımı tüm dünyaya duyurmak istiyorum." Keşli, "Arkadaşlarım da bu yıl katıldıkları Türkiye şampiyonalarında gümüş ve bronz madalya kazandı. Yaşları tutmadığı için milli takım seçmelerine katılamadılar. Ama bu sene gençlerde milli olmak için çok çalışıyorlar. Bu konuda en büyük destekçimiz ailelerimiz." ifadelerini kullandı.
Milli takımı hedefliyorlar
Asiye Elinç de arkadaşı Selamet gibi milli takımda yer almak ve Avrupa şampiyonasına katılmak için çok çabaladığını belirterek, "Ocak 2024'te yapılacak Türkiye şampiyonasından çok umutluyum. İnşallah burada milli takıma seçilirim." dedi. Zeynep Özçelik ve Esma Nur Elinç de arkadaşları Selamet Keşli gibi milli takımda yer almak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getirerek, bölgede kızların en az bir spor dalıyla ilgilenmesi gerektiğini anlattı. Bocce antrenörü Mesut Eryeşil ise 15 yıl önce Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde kurulan bocce takımıyla Türkiye, Avrupa ve dünya dereceleri alan sporcu yetiştirdiklerini söyledi. Spor dalına her geçen gün katılımın arttığına dikkat çeken Eryeşil, gelecek adına umut vadeden Selamet gibi çok sayıda sporcuyu milli takıma kazandırmayı hedeflediklerini aktardı.(AA)
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…
