Sivil inisiyatif… Tartışan/sorgulayan bir toplum oluşturma adına gerekli bir birlikteliğin adresidir. Dinamik olma ve ortak akla işlev kazandırma insanların geleceklerini ipotek altına alan olumsuzluklardan kurtulmalarıdır. Buna neden ihtiyaç vardır? Halkın kendi sorunlarına sahip çıkma için tabiî ki… Çoğulculuk ve katılımcılık ortamına rağmen sorunlarını çözme konusunda duyarsızlık varsa orada bir müşkülat var demektir. Bizim gibi toplumlarda düşünce hep şöyle temerküz eder: “Bana dokunmayan yılan bir yaşasın.” Şimdi buradan sizlere soruyorum: “Kent adına sahiplik duygusunu ileri boyutlara taşımak için ne yapmalıdır.?” Hemen akla geleni söyleyeyim: Bütün sivil toplum kuruluşlarını içeren platform kurulmalı. Birlik ve beraberlik içinde hareket edilmeli.. Sorunların çözümü noktasında aktif rol oynanmalı… Bunun için… Kamuoyu bilinçlendirilmeli. Duyarlılık artırılmalıdır. Karabük sivil platformunun bu noktada kurulması/oluşturulması şart. Bu özlemin henüz alt yapısına ilişkin hiçbir çalışma Karabük’te gözlenmiyor. Zannediyorum devletçi/korumacı gen Karabük’ün bu konuda faaliyet göstermesini engelliyor. Bizleri bu hususta eğitecek,bilgilendirecek ve yönlendirecek bir güce ihtiyacımız var. Bu ihtiyaç her ortamda Karabük’ün sahibi var mıdır sorusunun sürekli olarak tarafımızdan sorulmasına neden olmaktadır. Karabük’ün köklü bir eşrafı yok? Acaba bu durum birlikteliğin oluşturulmasında sorun mu yaratıyor… Olabilir.! Ancak her sivil inisiyatif grubu başkanı ,müşterek çıkarlarda bir araya gelip içinde bulunduğu kent için faal işler yapabilir. Eşraf eksikliği bu biçimde giderilebilir. Böyle bir girişimin daha demokratik bir etki yaratacağı da gözden ırak tutulmamalıdır. Basında Karabük’le ilgili şikayetlere bakın.? Bunların bir çoğu sorunların çözümünde duyarsızlıkla ilgilidir. Ne kadar ilginç değil mi? İlimizi çevreleyen iller sorunların çözümünde bize göre daha duyarlı olduklarından iş bitiricilik adına her defasında Karabük’ün bu alanda sınıfta kalmasına neden oluyorlar. Belediye’nin şu anda fiziki mekanda çözmeye çalıştığı sorun aslında olması gereken bir kent hizmetini ifade etmektedir. Bu noktada kent adına gerçekten çok büyük işlere imza atılmaktadır. “Böyle gelmiş,böyle gitmez “ denilmektedir ki mesaj çok yerindedir. Ama aynı duyarlılık sivil toplum kuruluşlarından gelmemektedir. Kent Konseyi adına yapılan birkaç toplantıyı saymazsak kıpırdanmalardan bahsetmek olanaklı olmayacaktır. Zaten burada üzüntü verici hususta budur. Demek ki bu konuda esas olan sorun ne? Örgütlü olabilme ve birlikte gerekli hassasiyetleri gösterebilme becerisini gösterememe… Evet bu konuda söylenmiş çok güzel bir veciz söz var… “Sorunların çözümünde rol almayanlar sorunun parçası olurlar.” Bu sözü çok ünlü bir Alman şairi söylemiş… Kim mi?.... Hafızanızı ve bilgilerinizi biraz zorlayın bakalım… Son olarak bu Alman şairinden büyük bir söz daha… “İnsan kendini yalnızca insanda tanır” Bizden söylemesi…!