blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
24 Kasım, 2024 16:07 tarihinde yayınlandı

Sürdürülebilir balıkçılık için “küçük boydaki balıkları avlamayın” uyarısı


SİNOP (AA) - GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun, "Küçük balık yakalamak, küçük balık tüketmek, bu balıkları büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak avlamamızı engellemek demektir. İkincisi, eğer üreme faaliyetini gerçekleştirmemişse balıklar, sonraki yıllarda daha az avlanacaklarının işaretidir." dedi.

Prof. Dr. Samsun, AA muhabirine, su ürünleri kaynaklarının korunmasının sürdürülebilir balıkçılık açısından önem taşıyan bir konu olduğuna işaret etti.

Dünyada nüfusun ve kirliliğin artmasıyla avcılık yoluyla elde edilen balık miktarının da giderek azaldığına dikkati çeken Samsun, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ekiplerince mevzuat dışı avcılığın engellenmesine yönelik sıkı denetim yapıldığını, bilim camiası olarak kendilerinin de bu çalışmaları desteklediklerini dile getirdi.

İklim değişikliği, kirlilik, nüfus artışı gibi etkenlerin yanı sıra boy sınırının altında yapılan avcılık faaliyetlerinin de sürdürülebilir balıkçılık açısından tehlike oluşturduğunu vurgulayan Samsun, şöyle devam etti:

"Dünyada artık su ürünleri yoluyla avcılık elde etmek zorlaşıyor çünkü nüfus artıyor, kirlilik artıyor, küresel iklim değişikliğiyle sıcaklık artıyor. Bütün bunlar olumsuz etki yaparak göçmen balıklarımız hamsi, palamut gibi balıklarımızın üreme, gelişme, besin değerleri ve göç faaliyetlerini olumsuz etkiliyor. Akabinde bu balıkların, daha sonra az av verdiğini biliyoruz. Başta balık yakalayan su ürünleri avcılarımızın, akabinde vatandaşlarımızın asgari avlanma boy sınırından küçük olması durumunda balıkları tüketmemeleri önem arz ediyor. Küçük balık yakalamak, küçük balık tüketmek, bu balıkları büyüdüğünde daha çok et vermiş, besili olarak avlamamızı engellemek demektir. İkincisi, eğer üreme faaliyetini gerçekleştirmemişse balıklar, sonraki yıllarda daha az avlanacaklarının işaretidir."

- "Palamut avcılığımız oldukça iyi geçti"

Prof. Dr. Osman Samsun, balıkların belirlenen kriterler çerçevesinde avlanmasının ticari değerlerini de artırdığına dikkati çekerek, "Palamut avcılığımız oldukça iyi geçti bu yıl. Eylül ayı başlarında başlayan palamut avcılığında balıklarımız 300-350 gram iken, şu an 1 kilo 300 grama yaklaştı. Buradan da anlıyoruz ki küçük boyda daha az ağırlıktaki balıkları biraz sabredip, bekleyip, biraz daha geç avlarsak bu balıklar daha büyük ağırlığa, daha ticari anlama kavuşuyor." diye konuştu.

Samsun, daha sürdürülebilir avcılık oluşturulması çalışmalarına bilinçli balıkçıkların da önemli katkı sunduklarını sözlerine ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin