Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Tarihsizliğin Talihsizliği…!

Haber Merkezi tarafından
05 Nisan, 2016 08:32 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15
A+ A-

Tarihsizliğin Talihsizliği…!

3 Nisan 1937… Karabük’ün kuruluşu… Feodal kültürün tasfiyesi ve sanayi kültürüne doğru ilk adımın atılması… 700 yıldan beri nüfusu hiçbir zaman 100’ü geçmemiş bir mekanın birdenbire demografik patlamayla karşı karşıya kalması… Ve akabinden kentleşme sürecinin başlaması… Gazeteci -yazar Engin Ardıç ,”Siz Ne Zaman Batılı Oldunuz ki” başlığıyla Akşam gazetesinde 28.11.2007 tarihinde yayımlanan yazısında;”(Türkler olarak) hangi şehri sıfırdan kur(duk)…” biçiminde bir soruyu gündeme getirirken muhakkak ki, Karabük’ün sıfırdan kurulmuş bir kent olduğunu bilmiyordu…. Bunda Karabük’te yaşayan herkesin bir sorumluluk payı vardı. Çünkü Cumhuriyet Tarihinin iktisadi boyutunu anlamamıza olanak sağlayacak ikinci Kurtuluş Savaşının başlatıldığı mekan unutulmuş tarih sahnesinde yerini alamamıştı…. Karabük unutmuş olduğu bu tarihi süreci ilk defa 3 Nisan 1971’de hatırlamaya çalıştı… Bun da rahmetli Belediye Başkanı rahmetli Dr.Necmettin Şeyhoğlu,Karabük Kaymakamı rahmetli Mustafa Yeni,Garnizon Komutanı Yarbay Fazıl Bayraktar,Orhan Yalım,Sabahattin Nezir,Tahsin Şentürk’ün rolleri büyük olmuştur. Bu heyetin ,2 yıl üst üste çıkarmış oldukları ilçe yıllıkları ki bunlar Karabük’ü anlamamıza olanak sağlayan en önemli yazılı dökümanlardır,iktisadi bağımsızlığımıza verilen değerin halk tarafından anlaşılmasını sağlayacak etkinliklerdi… 34. ve 35. Yıl kutlamaları bu bakımdan çok önemlidir. Bu kutlamalar Dr.Necmettin Şeyhoğlu’nun Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde kıymetine binaen tekrarlanarak halk tarafından Karabük’ün kuruluş heyecanın yaşanmasına vesile olmuşlardır. Bu bakımdan…. 79.yıl kutlamalarının diğer kutlamalardan farkı ne olmuştur? Birinci olarak ; KARDEMİR’in önemli bir sosyal ve kültürel proje olarak gördüğü Karabük’ün kuruluşu meselesini çok ciddi biçimde ele almış ve geniş kapsamlı bir çalışmayı başarıyla sonuçlandırmıştır. İkincisi ;ilk defa bir KARDEMİR Marşının besteletilmiş olması ve Kent Meydanında Deniz Kuvvetleri Bandosuna bu marşın okutulmasıdır.Bu çok önemsenmesi gereken bir hususiyettir. Bu marş aynı zamanda iktisadi bağımsızlığımızın simgesi olarak bizlerde hoş seda bırakacak güzelliktedir. Üçüncüsü;tarafımdan hazırlanan “Zaman,Mekan ve Anılarla Karabük” adını taşıyan çalışmadır. Karabük’ü Candaroğullarından alıp 1998’li yıllara kadar fotoğraflarla anlatan çok güzel bir eser olarak herkesin takdirini kazanmıştır. Artık Karabük’ün de bir tarihi olduğu bu çalışmayla iyice görsel platformda gün yüzüne çıkmakta ve bugüne kadar yapılmış diğer araştırmaları da bütünlemektedir. Dördüncüsü ve benim için en önemlisi; Karabük Üniversitesi Bektaş Açıkgöz Konferans Salonunda düzenlenen “3 Nisan 1937’den Günümüze Karabük “ paneli idi. Bu panele Karabük’ün değerleri olarak tanıtılan oturumda benim de yer almam hayatımda unutamayacağım bir güzellik olmuştur. Panale başta değerli büyüklerim Sayın Hikmet Derman Şeyhoğlu,Sayın Mutullah Yolbulan,Sayın Şefik Dizdar,Sayın Kızıltan Ulukavak,Sayın Kamil Güleç ,Sayın Kemal Özdemir ve Sayın Ünsal Tunçözgür katıldılar. Davetli olmalarına karşın Sayın Şinasi Altıner ve Sayın Mahir Mete ,Sayın Recep Özçelik özürleri oldukları için katılamadılar. Konuşmalardan çıkardığım sonuç şu oldu…. Karabük toplum olma yolunda çok önemli bir aşama kaydetmiş durumda. Toplum olmak kültür üretmekle ilgili bir hususiyeti içerir. Binaların,yapıların çok olması şehir olmak,toplum olmak için yeterli bir husus olmak değildir. Önemli olan bu yapıların içini dolduracak insanlara bir miras bırakmak ve kendilerini hatırlayacak,hatırlatacak değerler manzumesi oluşturabilmektir. Karabük 79.yılında ancak bunun önemini kavrayabilecek kent durumuna gelmiştir… Bu süreklilik devam ettirilebilmelidir. Kültür havzamızı ancak bu şekilde verimli bir hale getirebiliriz. Özellikle Sayın Kamil Güleç ve Sayın Mutullah Yolbulan ve Kızıltan Ulukavak’ın konuşmalarından çok etkilendim…. Muhakkak ki diğer konuşmacılarımızın da anlattıkları çok önemliydi. Hepsinin notlarını aldım… Fırsat buldukça da bunları okuyucularımla paylaşacağım. Ama panel sonucunda Karabük’ün tarihini,bu konuda yayımlanmış iki kitabım olmasına karışın daha da iyi kavradım. Nasıl mı?

Bizi sosyal medyadan takip edin