blank
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
02 Haziran, 2024 10:50 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nde Eylem Kaftan’ın “Bir Gün, 365 Saat” Belgeseli En İyi Film Seçildi

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu'da düzenlenen ve çeyrek asırdır Kültürel Miras ve Korumacılık teması ile devam eden Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, bu yıl da unutulmaz anlara sahne oldu. Festival kapsamında, belgesel film yarışmasında dereceye girenler, görkemli bir törenle ödüllerine kavuştu. Yarışmada en iyi belgesel film ödülü, Eylem Kaftan’ın yönetmenliğini yaptığı "Bir Gün, 365 Saat" belgeseline verildi. Ödül, Karabük Valisi Mustafa Yavuz tarafından Eylem Kaftan'a takdim edildi. Vali Yavuz, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bir kız çocuğu babası olarak gurur duyduğunu belirterek, Kaftan'a başarılarından dolayı tebriklerini iletti ve sözü kendisine bıraktı. Eylem Kaftan, sahnede yaptığı konuşmada, filminde kendisini yalnız bırakmayan ve sürekli yüreklendiren Burcu Salihoğlu'nu da sahneye davet etti. Kaftan, "Bir Gün, 365 Saat" belgeselinin başarısında büyük emeği olan Burcu Salihoğlu ile birlikte ödülü havaya kaldırarak mutluluklarını paylaştı. Festival, ödül töreni ve yarışmada dereceye giren belgesellerle, bu yıl da kültürel miras ve korumacılık temasına vurgu yaparak sanatseverlere unutulmaz anlar yaşattı. (Esra Oğuzkağan Özkan) blankEylem Kaftan Kimdir? Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun oldu. Kanada’da York Üniversitesi Sinema ve TV'de yüksek lisansını tamamladı. TeleQuebec, VisionTV, National Film Board of Canada gibi çeşitli belgeseller yaptı. “Vendetta Song” 2005 yılında Kanada’nın pek çok festivalinden önemli ödüllerle döndü. Al Jazeera World Kanalı için yaptığı filmlerden, Türk futbolunun ruhunu arayan, “Aşk ve Ceza Sahası”,  Sırp bir generalin Saraybosna aşkını anlatan, “Sarajevo My Love” ve dört görme engellinin dünyasını anlatan, “Seeing isn’t Everything” filmografisine kattı. TRT Belgesel kanalı için şehirli çiftçiler üzerine “Biçiftlik” isimli program dizisinde yönetmen ve sunucu olarak çalıştı. Al Jazeera World için hazırladığı “Massacre in Rabia” Mısır’daki Rabia hastanesinde gerçekleşen kanlı bir katliamı anlatıyor. Arıcı bir kadının (Meryem Uzerli) doğayla mücadelesini anlatan, Kovan isimli ilk uzun metraj kurmaca filmi 2019’un ses getiren filmlerinden olmuş, En İyi Film, En İyi Yönetmen dahil, pek çok uluslararası festivalden önemli ödüllerle dönmüştür. Kovan (Keeping the Bees) Netflix’te 200 ülkede yayındadır. HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ..

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Mayıs, 2025 09:32 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Fındığın 12 aylık serüvenini evinin merdiven duvarına resmettirdi

Giresun’un Piraziz ilçesinde fındık kırma atölyesi işleten Demet Öztürk, meskeninin merdiven duvarlarını bir sanat galerisine dönüştürdü. Öztürk, fındığın dört mevsim süren on iki aylık gelişim sürecini yağlı boya fotoğraflarla anlattı.
Fındık atölyesini bir devir meskeninin üst katında işleten Öztürk, merdivenlerden çıkan konukların dikkatini çekmek ve fındığın serüvenini anlatmak için değişik bir fikre imza attı. Görsel Sanatlar Öğretmeni Mustafa Seyis’in takviyesiyle duvarları bir sanat yapıtı haline getirdi. Yaklaşık iki ay süren bu imece çalışmasında, fındığın tabiattaki döngüsü ay ay resmedildi.
Öztürk, "Her gün işime giderken bu renkli duvarlardan geçiyorum. Her ayın fındıkla ilgili farklı bir manası var. Bu duvar yalnızca bir süs değil, fındığa duyduğumuz hürmetin da ifadesi" dedi.
Duvar fotoğraflarında yalnızca fındık değil, Karadeniz tabiatına ilişkin çeşitli ögeler da yer veren Öztürk, "Sadece fındığın değil, fındık bahçesindeki tabiat ögelerine da yer verdik. Bahçede yetişen sakarca bitkisinin yanı sıra çuha, menekşe ve mimoza çiçekleri de yer alıyor. Hatta fındık bahçelerinde zararlıları yiyerek beslenen kara tavuk da fındık kısımlarına yuva yapmış haliyle tasvir edildi zira, kara tavuk bolluk rahmet manasına gelmektedir. Sanat galerisine dönüşen fındığın on iki aylık serüvenini görmeye gelenler dahi oluyor" diye konuştu.
Öztürk, Türkiye’de fındığın 12 aylık sürecini anlatan misal bir çalışmanın olmadığını vurgularken, özgün teşebbüs, hem tabiata hem de klasik üretime dikkat çeken örnek bir sanat çalışması olarak da dikkat çektiğini söyledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.