Uzmanından “sanal mutluluk” değerlendirmesi

Uzmanından “sanal mutluluk” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 21.04.2024 12:24
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sosyal medyada mutluluk pozlarına olan ilgi ve “sanal mutluluk” konusunu değerlendirdi.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Beyaz, insanların en iyi ve mutlu anlarını paylaşmaları için, sosyal medya platformlarının bir alan sağladığını vurguladı.

Beyaz, insanların, sosyal medyada kendilerini en iyi halde göstermek ve bu vesile ile de dikkati çekmek istedikleri için mutlu anlarını paylaşma eğilimi gösterebildiklerinin altını çizerek, “Bu da olumlu geri bildirimler ve beğeniler alarak kendilerini daha iyi hissetmelerine imkan veriyor. Mutluluk pozlarıyla, insanlar kendilerini diğerleriyle kıyasladığı bir ortam bulabilirler ve birçok kişi, başkalarının mutlu anlarını gördükçe kendilerini eksik veya mutsuz hissedebilirler ve bu da bu yönde pozlar vermeyi daha da artırabilir.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyayı kullanırken insanların kendilerini sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmasının mükemmeliyetçilik duygusunun körüklenmesini artırdığını ifade eden Beyaz, “Ayrıca sosyal medya platformları, insanların kendilerini ifade etmeleri ve kimliklerini oluşturmaları için de bir araç olarak kullanılabiliyor.

Mutlu anları paylaşmak, insanların kendilerini iyi hissetmelerine ve olumlu bir imaj oluşturmalarına yardımcı olabilir. Bu paylaşımlar, insanların kendilerini ve hayatlarını olumlu bir şekilde tanımlamalarına ve başkalarına göstermelerine ön ayak olabilir. Bunun psikolojik zeminde birçok nedeni olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Beyaz yorumuna şöyle devam etti: ” Evvela insanlar genellikle olumlu geri bildirim alma ve beğenilme arzusunu taşırlar. Mutluluk pozları, diğerlerinin beğenilerini ve olumlu yorumlarını çekebilir; kişinin kendisini değerli ve takdir edilmiş hissetmesine yardım edebilir. Dolayısıyla, mutluluk pozları paylaşmak, kişinin kendine olan güvenini artırabilir ve sosyal bağlarının da güçlenmesine yardım edebilir.

Bunun dışında, kişinin kendisini iyi hissedip, pozitif duygularını pekiştirmesine yardımcı olabilir. Pozitif anıları hatırlamak ve paylaşmak, kişinin ruh halini yükseltebilir ve olumsuz duygularıyla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle kişinin kendi mutluluğunu artırmasına ve psikolojik iyilik halini desteklemesine katkıda bulunabilir.”

– “Sosyal medyada paylaşılan mutluluk pozları gerçek hayattaki her anın tam bir temsili değildir”

Beyaz, insanların genellikle sosyal medyada en iyi ve mutlu anlarını paylaşarak kendilerini daha başarılı, çekici ve mutlu olarak göstermeye çalıştıklarını, çünkü bu durumun kişilerin kendilerini diğerleriyle kıyasladığı bir ortamda olumlu bir imaj oluşturmaya yardımcı olduğunu belirterek, bunun, daha olumlu bir benlik algısının geliştirilmesine ve kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesine katkıda bulunabileceğine dikkati çekti.

Ayrıca, kişilerin sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarıyla kendilerini ifade edip, kişisel kimliklerini de inşa edebildiklerinin altını çizen Beyaz, “Bu imkanı tanıdığı için de pozitif anıları paylaşmaları, ilgi alanlarını, değerlerini ve yaşam tarzını diğerlerine sunmaları ve bunun da olumlu veyahut mutluluk pozları özelinde verilmesi kendisini daha iyi anlamasına ve başkalarının da onu daha iyi anlayıp tanımalarına yardımcı olabilir.” değerlendirmelerinde bulundu.

Beyaz, gerçek hayattaki mutlulukla sosyal medyada gösterilen mutluluğun uyumlu olmayabileceğini ifade ederek, sosyal medya platformlarının çoğunlukla kullanıcıların en iyi ve en mutlu anlarını paylaşmaları üzerine odaklanırken, gerçek hayat daha karmaşık ve farklı duygusal deneyimlere üzerine kurulu olduğunu belirtti.

Sosyal medyada paylaşılan mutluluk pozlarının genellikle dikkatlice seçilerek, düzenlen anların bir yansıması olduğunu ve bu pozların gerçek hayattaki her anın tam bir temsili olmadığını vurgulayan Beyaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Hayatın bütününün bir kısmını temsil etmektedir. Herkeste farklılıklar gösterse de gerçek hayatta insanlar, günlük yaşamın stresiyle, sorunlarıyla ve zorluklarıyla karşılaşabilirler; bu da duygusal dalgalanmaları deneyimlemelerine neden olabilmektedir. Ayrıca, gerçek mutluluk, sosyal medyada gösterildiği gibi daima parlak ve mükemmel değildir, bunun yerine, genellikle küçük anlarda ve sıradan yaşamın içinde bulunur.

Sosyal medyada gösterilen mutluluk genellikle idealize edilmiş bir versiyon sunarken, gerçek hayattaki mutluluk daha karmaşık, gerçekçi ve zaman zaman zorlu da olabiliyor. Ayrıca bunların yanı sıra sosyal medya üzerinden verilen mutluluk pozları, insanların olumlu duygularını paylaşma ve başkalarıyla bağlantı kurma ihtiyacını da karşılayabilmekte ve sosyal medya kullanıcıları arasında olumlu bir atmosferin oluşmasına da vesile olabiliyor.”

– “Mükemmel görünen hayatları görmek, kişilerde kıskançlık, özsaygı eksikliği ve değersizlik duygularına neden olabilir”

Mutluluk pozları paylaşmanın kişilerin kendine olan güveni ve benlik saygısı üzerinde çeşitli etkileri olabileceğine dikkati çeken Beyaz, şu ifadeleri kullandı:

“İlk olarak, pozitif geri bildirimler ve beğeniler almak, kişilerin kendilerini değerli ve çevreleri tarafından kabul görmüş olduklarını düşünmelerine vesile olabilir ve güven duygusu hissettirebilir ve benlik saygılarını güçlendirebilir. Ancak, sosyal medyada sürekli olarak mutluluk ve başarıyla dolu pozlar paylaşmak, bazı kişilerde kendilerini karşılaştırma ve kendilerini yetersiz hissetme eğilimini de beraberinde getirebilir.

Mükemmel görünen hayatları görmek, kişilerde kıskançlık, özsaygı eksikliği ve değersizlik duygularına da neden olabilir, benlik saygılarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, sürekli mutluluk pozları paylaşmak, kişilerin gerçek duygularını bastırmasına ve sosyal medyada yapay bir imaj oluşturmasına neden olabilir. Bu da bireylerin kendileriyle ve başkalarıyla olan ilişkilerinde samimiyet ve derinlik eksikliğine yol açabilir.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlkbahar yağmurları Karabüklü hububat ve yem bitkisi üreticisine yüksek rekolte umudu verdi

Yayın: 08.05.2024 12:01
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te son günlerdeki yağışların etkisiyle yeşeren tarlalar, hububat ve yem bitkisi üreticisinin yüksek rekolte beklentisini artırdı.

Hububat, baklagil ve yem bitkileri üretiminin ağırlıkta olduğu kentte, Araç, Soğanlı ve Eskipazar çayları boyunca oluşan vadi tabanlarında sebze tarımı da yapılıyor. Yaklaşık 370 bin dekar alanda tarımsal faaliyet gerçekleştirilen Karabük’te, 2023-2024 yılı üretim sezonunda 195 bin dekar alanda hububat, 65 bin dekar alanda ise yem bitkisi ekildi.

Buğday, arpa ve yem bitkileri başta olmak üzere ekili mahsulün gelişimine katkı sağlayan düzenli yağışlar, üreticiyi memnun etti. Toprağa adeta can suyu olan yağmurun ürünlerin gelişimine etkisi, çiftçilerde yüksek rekolte beklentisi oluşturdu.

– “Ürünlerin zamanında ve değerinde alması çiftçiler için daha güzel olacak”

Eflani Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karadeniz, AA muhabirine, 2023-2024 üretim sezonunda ilçe genelinde 25 bin dekara buğday, 21 bin 500 dekara yem bitkileri ve 20 bin dekara ise arpa ekildiğini bildirdi.

Son 10 gündür yağan yağmurların hububatın ve yem bitkilerinin gelişimini olumlu etkilediğini belirten Karadeniz, “Ekilen arazilerde şu ana kadar herhangi bir hastalığa ve olumsuzluğa rastlanılmadı. Yağışların düzenli yağmasıyla sel felaketi de yaşanmadı. İnşallah bu yıl çiftçilerimizin yüzü gülecek.” diye konuştu.

Karadeniz, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin önceki yıllardaki gibi ürünleri zamanında ve değerinde almasının çiftçiler için daha güzel olacağını sözlerine ekledi.

– “Nisan ve mayıs aylarındaki yağışlar verimi artırır”

Eflani ilçesinde çiftçilik yapan 68 yaşındaki Hamdi Sert, bu yıl yaklaşık 100 dekar alana arpa ve buğday ektiğini söyledi.

İlçenin son günlerde iyi yağış aldığına değinen Sert, “Son yağışlar ekinlere can suyu oldu, sevindik. Şu andaki durum yağmurların sayesinde iç açıcı. Nisan ve mayıs aylarındaki yağışlar verimi artırır.” diye konuştu.

18 yaşındaki üretici Emirhan Mevlüt Uludağ da 60 dönüm alanda buğday ve arpa yetiştirdiklerini, iki ay sonra hasat yapılacağını söyleyerek, “Nisan ayında çok yağmur yağmadı. Son yağan yağmurlar bizi sevindirdi. İnşallah hayırlı ve bereketli olur.” dedi.