Karabük Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Berkay Uzuncu, her yıl Nisan ayının son haftası kutlanan aşı haftası nedeniyle açıklamada bulundu. Uzuncu: “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 24-30 Nisan arasında aşı haftası olarak ilan etti. Küresel anlamda, dünya üzerinde aşılanmanın artması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin alınmasıdır. Herhangi bir bakteri, virüs gibi hastalık yapan ajanın zayıflatarak, güçsüzleştirerek ya da öldürerek hastalığa karşı savunma sisteminin oluşturulması amaçlanmıştır.” diyerek aşının önemine değindi. Uzuncu: “Aşılar yüzyıllardır uygulanıyor. İlk olarak 1900’lü yıllarda bakteriler, virüsler tanımlanarak bilim insanları tarafından geliştirilerek, kullanılmaya başlanmıştır. Aşıları belli bir süre saklayabilmek için çeşitli maddelerden yararlanılmıştır. Aşıların yan etkileri konusunda çekinceleri doğmuştur. İnsanlar bu konuda tereddüt yaşayarak aşı olmayı reddedebilmektedir. Bu aslında toplum sağlığını da tehdit eden bir durumdur. Çünkü bağışıklığı oluşmuyor. Covid 19 pandemisi veya koronavirüs pandemisi yaşadığımız yıllara rastladı. Eve aldığımız her şeyi yıkayarak kullandık. Hepimiz aşı olmak zorunda kaldık. Bu aşılar neticesinde Karabük’te kalp krizi artışının olmasıyla ilgili olarak şöyle diyebilirim ki pandemiden önce de kalp krizi sonucu ölümler yaşanmaktaydı. Özellikle genç yaşta, hatta 20’li yaşlarda kalp krizi ve inme yaşayanlar vardı. Büyük ihtimalle hayat koşullarımızın değişmesinden dolayı risk faktörü olan hazır gıdalar, sigara ve benzeri ürünlere hemen ulaşabilir olmamızdan kaynaklanmaktaydı. Kalp krizi aileden gelerek, genetik olarak da devam edebilmektedir. Dış çevreden gelen etkenler, insanların genetik yapısını oldukça olumsuz etkiliyor. “ Ayrıca Dr. Uzuncu, ülkemizde genişletilmiş bağışıklama programının önemine değindi. “Bugün hala dünyada yaklaşık 20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunmaktadır. Daha çok Afrika ülkeleri çocuklarını kapsamaktadır. Türkiye’nin aşılanma oranı, Avrupa ile aynı seviyededir. Örneğin Avrupa’da kızamık, kızamıkçık ve kabakulak gibi aşılarda yüzde 94 oranı, Türkiye’de bu oran son 20 yılda yüzde 96’ya ulaşmıştır. Karabük’te de aşılanma oranı ülkemizin aşılanma oranıyla aynıdır. Karabük’te birçok aşıyı bebeklik çağından itibaren yapmaya başlıyoruz. Bu konuda aileler çok bilinçli, aile hekimlerimiz gerekli takibini sağlıyor. Ülkemizde 1981 yılından itibaren genişletilmiş bağışıklama programı başlatılmıştır. Boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H.influenzae tip b’ye bağlı invaziv hastalıklar karşı aşı uygulaması yapılmaktadır. Ülkemizdeki tüm çocuklarımıza ve risk grubunda olan erişkinlere ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Aşı sayesinde 2002 yılındaki verilere göre çocuk felci hastalığını, 2009 yılında da yenidoğan tetanozunu ortadan kaldırdık. Gebelik döneminde yapılan aşılarla bu hastalık sonlandırıldı. Aşılama programları ile difteri hastalığı da görülmemektedir. Gerekli takipleri yaptıkları için, aile hekimlerimize bu konuda teşekkür etmek istiyorum. Karabük’te halkımızın daha kaliteli bir biçimde sağlık hizmetleri alabilmesi için çalışmalarımız devam edecektir.” dedi. (Mehmet Aşar)