Avatarı
Haber Merkezi tarafından
16 Mart, 2016 08:31 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15

BUNA NE DEMELİ…?

Bizim günümüz kentlerini anlama noktasında çok yönlü çalışmalara ihtiyacımız var. Neden mi? Günümüzde kentlerde çok ilginç insan tipleri ve davranışlar oluşmaya başladı. Sanki uyumda bir sorun var… Bunları var olan sosyolojik kavramlara göre tanımlamaya kalktığınızda işe yaramadığını görüyorsunuz. Çaresizlik girdabı insanlara yeni anlamlar yükleyebiliyor. Bu durumlara nasıl gelindi.? Anlatayım… Türkiye’nin her yerinde kentlere göç eden insanlar öncelikle geçimlerini sağlayacak iş aramaya başladılar. Ne iş buldularsa yaptılar. Bu durum iş kolunda taşeronlara yaradı. Ucuz emek gücünden yararlanarak kendi işlerini geliştirdiler. Sermayelerine sermaye kattılar. Bu süreç devam ederken yeni gelenlerin kente adapte olma sorunu başladı. Kent yaşamına devşirilmek bir süreç işi idi. Uyum bu nedenle başlı başına bir sorundu. Bu arada doğal olarak gelenlerin ihtiyaçları farklılaştı. Lüks tüketim köyden kente gelen insanları kendi hegomonyası altına aldı. Geleneksel olan aileler kapitalist tüketim anlayışı çerçevesinde dönüşüme uğratıldılar. Cep telefonlarının kullanıma girmesi ve dijital teknoloji sarmalında yeni istekler birbirini tetikler duruma geldi. Maddi kültür ortamı oluştu. Şimdilerde… Uyum süreci azaldıkça tüketim alanları çoğalıyor. AVM’ler çoğalıyor. Yapay beslenmeler yeni hastalıklara davetiye çıkarıyor. Sosyolojik açıdan bu yeni süreci kavramak gitgide zorlaşıyor. Kentlerin değişen bu sosyolojisi gelecekte neyi dayatır pek bilinmez. Bildiğimiz tek şey değişimin merkezinde dijital endüstrinin olmasıdır. Çünkü bu endüstri gelir ile gider arasındaki farkı iyice açıyor. Mutluluk bir anda mutsuzluğa kapı aralıyor. Kent yaşamını tehdit eden şiddet buradan besleniyor. Ve gerçek yüzünü bize teslim ediyor. Değişimin dehşete yol açan esrarengiz yanı bu… Evet… Bakın… Nereden nerelere geldik. Değişiyoruz. Tüketiyoruz. Farklılaşıyoruz… Ama… Kendimiz olmaktan da hızlıca uzaklaşıyoruz. Buna ne demeli…!

Yazarın Kaleminden

Namaz Vakitleri

Karabuk
4
Haziran Çarşamba
1446 HİCRİ Zilhicce 8
İkindi Vakti
Şuanki vakit
İkindi
  İmsak
03:13
  Güneş
05:11
  Öğle
12:53
  İkindi
16:52
Akşam vaktine kalan süre
 
  Akşam
20:25
  Yatsı
22:14

Öne Çıkan Haberler

blank
Köşe Yazıları

Aman Hocam Oldu mu Şimdi?

blank
Köşe Yazıları

Okan Küçük Yorumluyor 1 Haziran 2025

blank
Gündem

Tüm Emeklilerin Sendikası Karabük Şube Başkanı Burhan Kelez: “Emeklilere Yılda 4 Kez İkramiye Verilmeli”

blank
Karabük

Karabük’te bıçak bileyicilerinin bayram mesaisi başladı

blank
Karabük

Mescier Demir Çelik’te Toplu İş Sözleşmesi Sevinci