Şehirlerin hafızaları vardır.
Kimi zaman… İnsanlardan,
Kimi zaman… Kenarda köşede atılı kalmış sözlerden,
Kimi zaman… Verilen vaatlerden,
Kimi zaman… Fırsatların kaçırılmasından,
Geçmişle ilgili bilgi toplamak her zaman heyecan verir,
İnsanları o devirlere götürür.
*
Sevgili Araştırmacı Gazeteci kardeşim Okan Küçük geçen hafta güzel konulara değindi ki kendisini tebrik etmek gerekir.
Hafızaları yokladı. Geçmişten günümüze yapılanları, yapılmayanları, verilen sözleri en önemlisi de kaçırılan fırsatları kaleme dökmüş.
*
Gerçekten de çok yerinde bir tespit.
Ray üretiminin merkezi olan Karabük’te, aynı zamanda Karabük Üniversitesinde Türkiye’nin ilk ve tek Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü bulunmasına rağmen, Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nün Gebze’de kurulması anlaşılması güç bir durum.
Karabük, hem tarihsel hem de sektörel olarak raylı sistemler alanında doğal bir merkez konumunda.
KARDEMİR’in yıllardır ray üretiminde edindiği birikim, üniversitenin mühendislik altyapısı ve kentin demir-çelik sanayiyle bütünleşik yapısı göz önüne alındığında, Ar-Ge faaliyetlerinin de burada yoğunlaşması son derece mantıklı olurdu.
Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nün ikinci bir ayağının Karabük’te kurulması fikri son derece isabetli.
Bu, yalnızca bölge için değil, ülke sanayisinin yerli ve millî kalkınma hedefleri açısından da stratejik bir adım olur. Hem nitelikli insan kaynağının doğru yerde kullanılması hem de üniversite-sanayi iş birliğinin güçlenmesi açısından büyük fayda sağlar.
Bu noktada yerel yöneticiler, milletvekilleri, üniversite yönetimi ve KARDEMİR gibi stratejik kurumların ortak hareket etmesi gerekir. Kamuoyunun da bu konuda bilinçli ve ısrarcı olması, konunun yeniden gündeme alınmasını sağlayabilir.
Karabük bu potansiyele sahip ve doğru adımlarla Türkiye’de raylı sistemler teknolojisinin gerçek merkezi hâline gelebilir.
*
Ben buradan şunu gözlemliyorum.
"Kurumlar arası diyalog kopukluğu" ve "istişare eksikliği", sadece Karabük için değil, birçok şehirde kalkınmayı yavaşlatan temel sorunların başında geliyor.
Oysa bilgi, tecrübe ve üretim kapasitesi bir araya geldiğinde çok daha büyük işlere imza atmak mümkün.
Gerek Üniversitenin… Gerek Kardemir’in ortaklaşa çalışma yapması gerekir.
Bu göz ardı yapılmaması gereken en önemli bir konu.
- Üniversite, bilimsel bilgi ve genç beyinleriyle projelerin altyapısını oluşturabilir.
- KARDEMİR, üretim gücü ve teknik kapasitesiyle bu projelere yön verebilir.
- Siyaset kurumu, bu iki yapıyı bir araya getirecek köprü görevini üstlenmelidir.
Ama ne yazık ki, bu üç ayaktan biri zayıf kalınca “fırsatlar kaçıyor, potansiyeller değerlendirilemiyor.”
*
Bu bir Karabük meselesi değil sadece; bu bir vizyon meselesi.
Ve unutulmamalı: İletişim kurmayanlar, gelişim de sağlayamaz.
Artık “birbirinden habersiz çalışan kurumlar” dönemi kapanmalı.
Karabük bunu başarabilecek potansiyele fazlasıyla sahip.
Neden değerlendirilmesin…
Kalın sağlıcakla