Kentin halini görenler soruyor…! Bu kadar neden çok zıtlıklar var diye. Gerçekten araştırılması gerekli bir husus. Söylemek gerekirse… Kentin zenginliği,tarihsel gelişim süreci içinde yöre için kullanılamamış. Bu kentte gözünü açanlar,kazananlar çoktan buraları terk etmişler. Gittikleri yerin elle tutulur sınıfını oluşturmuşlar. Karabük’ü sermaye birikiminden yoksun bırakmışlar. Sektörel çeşitlilik bir türlü yakalanamamış. Çok konuşulmuş iş yapılmamış. Herkesi birbirini suçlamış. Ya da çıkarlara göre vaziyet alınmış. O nedenle; Karabük’ün kendi geçmişine bakarak içerlemesinin nedeni budur. Kent kıymetini bir türlü bizlere kabul ettiremedi. Anlaşılamayan ne? Karabük’ün bir ağır sanayi kenti olduğunu unutmak. Tarihten gelen birikimini kendi geleceğini kurma noktasında kullanamamak. Bu affedilecek bir durum değil. Bundan büyük bir kabahat olur mu? Bu ihmalkarlık/değerbilmeme kimin ayıbıdır? Kimin olacak tabiî ki “Karabüklülük bilincine” ulaşamamış durumda olan hepimizin…! Allah aşkına bundan büyük kifayetsizlik olur mu? Yineliyorum olur mu? Demek ki oluyormuş. Karabük’ün içinde bulunduğu durum bu görüşümüzü kanıtlamaktadır. Kavgası ve dedikodusu bol küçük bir kasaba oldu Karabük. “Kardemir Büyüyor, Karabük Büyüyor” yazısı ne için yazılmış bilemiyorum. Kardemir büyüyor… Elbette… Buna diyecek bir sözümüz olamaz.! Ama bunun Karabük ile ilgili kısmı tartışma götürür. Hani Karabük’ün il olmadan önceki halini bilmemiş olsak belki bu sloganvari iddiayı kabul ederdik ama… O zaman… Kendimizi ve sizleri de kandırmış olurduk. Şimdi soruyorum. Karabük’ün eskiden nabzının attığı yer neresiydi? İstasyon mevkii… Eskilerin haddehane çatı örtülerinden adına alan teneke mahallesi olarak tanımlanan yer. Demir komisyoncularının ticari canlılıklarıyla bir numara yaptıkları… O cadde.. Şimdilerde… Kaderine küsmüş… Neredeyse ağlamaklı… Boş daireler kiracı bekliyor. Cadde insanlara hasret kalmış. Evet… Ne diyorduk? Teneke Mahallesi… Şimdi mi? Yerinde … Yeller esiyor.!