Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Yeni Karabük’ün Sorunu…!

Haber Merkezi tarafından
06 Mayıs, 2017 00:08 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:13
A+ A-

Yeni Karabük’ün Sorunu…!

Karabük’ün her türlü hali şimdiye değin birçok yazımıza konu oldu. Netice olarak… Karabük’ü anlamak için daha cesur yorumlara ihtiyaç olduğunu kavradık. Çünkü her şeyden önce kentlerin sosyolojisi çok çabuk değişiyor. Bu değişimi anlamadan yapılacak yorumlar bir yarar sağlamıyor. Aynı şeyleri; tekrar etmek,konuşmak,tartışmak… Fasit daire etrafında dönmek. Asıl olanı göz ardı etmek. Farklı ortamlarda birbirimizi çekiştirmek. Yerli yersiz itirazlar…. Vizyonu olmayan tartışmalar… Kentimizde… Sosyal sınıfların beklenen güç ve yeterlilikte olmaması en büyük handikap… Aslında bu durum anlaşılmayı daha da zorlaştırıyor. Devletçi ekonomi ile liberal ekonomi arasında sıkışan kentin insanlarının dramı.? Karabük’te devlete ait toprakların oranı % 60 dolaylarında… Bu çok büyük bir oran. Sanki Osmanlıda olduğu gibi miri arazi uygulaması devam ediyor. Özel mülkiyete sınırlama getiriyor. Bireysel girişkenlik dumura uğruyor. Bu durum her hususu devletten bekleme hastalığına kaynaklık oluşturuyor. Gelecek zamanlar için öngörülerde bulunmayı güçleştiriyor. Sonuç; Kimlik bunalımı. Güç yetersizliği. Çaresizlik… Kendini ifade edememe… Evet… Her zaman söylemişimdir. Karabük tarihinde 1950 ve 1995 yılları çok önemlidir diye. Aslında devletçi ekonomiden , liberalimsi yıllara merhaba deyiş 1950 de başladı. Bu süreç 1995’te Kardemir A.Ş’nin kuruluşu ile yeni bir içerik kazandı. Neo-liberal politikalar öncelikle Karabük’ün ekonomik olarak içini boşalttı. Bunu sosyal ve kültürel cılızlaşma süreci izledi. Karabük’ü tabir-i caizse memur ve emekli sermayesine mahkum etti. İşsizlik oranını artırdı. Sendikal mücadeleyi işlevsizleştirdi. Ekonomik bozukluk kentte bir ara tefeciliği meslek olarak ön plana çıkardı. Haciz konan araba ve eşyaları saymak neredeyse olanaksızlaştı. Karabük küresel liberal dönüşümün faturasını ağır ödemeye başladı. Birçok işletme zamanında çalışanlarına ücret ödeyemez duruma düştü. İş vardı ancak iş yerleri maaşları ödemekte zorlanıyordu. Kent ahalisi… Önce.. Ürktü… Sonra… Kendine olan güven duygusunu kaybetti. Kurtarıcı beklemeye başladı. Bu açıdan Karabük’ün imdadına üniversite yetişti. Kent ekonomisi yeniden canlanmaya başladı. Kırsal nüfusun kentleşmesi inşaat sektöründe canlanmayı tetikledi. Para akışı kent ekonomisinde ferahlık yarattı. Karabük bir dönüşüm süreci içinde… Kent olabilmenin mücadelesini veriyor. Ancak betonlaşma önünde en büyük engeli oluşturuyor. Bu sorunu aşması da şimdilik mümkün görünmüyor. Çarpık kentleşme sosyolojik arızalara yol açabilir mi? Bekleyeceğiz ve göreceğiz…. Ama asıl sıkıntı…. Kentteki kalitenin giderek düşmesinde kendini hissettiriyor…

Bizi sosyal medyadan takip edin