Avatarı
Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
12 Mayıs, 2015 09:45 tarihinde yayınlandı

Yılmaz; “El Ele Verirsek Bütün Engelleri Aşarız”

Türkiye Sakatlar Derneği Karabük şube başkanı Muhittin Yılmaz,10-16 Mayıs engelliler haftası nedeniyle Atatürk anıtında bir açıklama yaptı. Yılmaz engelliler haftası nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları dile getiren açıklamasında, "10-16 Mayıs engelliler haftası birleşmiş milletlere bağlı 156 üye ülkelerde aynı günlerde ele alınan özel bir haftadır Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi engelli olarak tanımlanmaktadır. Engeller doğuştan olabilir, sonradan geçirilen hastalıklar veya kazalar sonucu ortaya çıkabilir. Birleşmiş Milletlerin rakamlarına göre dünyada 500 milyon kadar engelli bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından, dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin hayatlarında bir çeşit engelle doğrudan ya da dolaylı olarak karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. Türkiye de ise 8.5 milyon engelli olduğu bilinmekte. Günlük yaşantımızda cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli kişi ile karşılaşmamamızın nedeni engelli kişilerin mevcut olmaması değil, bu kişilerin dış mekân kullanımlarında yaşadıkları güçlüklerdir. Engelliler de herkes kadar toplumun yararlandığı tüm olanaklardan bağımsızca yararlanabilmelidir. Bunun gerçekleşebilmesi için düzenlemeler yapılırken engelli kişilerin de gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Engelli insanların ve bütün toplumun faydalanması adına; engelleri ortadan kaldıracak koşulları oluşturmak, rehabilitasyon ve destek hizmetlerini geliştirmek, yeterli sosyal koruma sağlamak, kapsayıcı programlar oluşturmak gerekmektedir. Son yıllarda ülkemizde önemli ölçücüde gelişmeler olmaktadır kısaca sıralamaya çalışırsak başta eğitim istihtam sosyal koruma olmak üzere ilimizde nisan ayı itibarı ile 1052 kişi evde bakım hizmetlerinden 1300 kişi özel eğitimden yararlanmaktadır daha sayamadığımız onlarca hizmet ve engelli hakları var yeterlimi ebette ki değil beklentilerimiz var kısacası el ele verirsek bütün engelleri aşarız” dedi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
10 Temmuz, 2025 10:38 tarihinde yayınlandı

Nehir ve Doruk’un faciadan önceki son anları

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında hayatını kaybeden 12 ve 15 yaşındaki Irmak ile Doruk Sarıtaş’ın, yangından günler evvel kayak yaparken çekilen son imajları ortaya çıktı. Halaları Çiğdem Sarıtaş, "Bütün yaşantımız yangının olduğu gün bitti zira ailemiz yarım kaldı" dedi.
Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi ise yaralanmıştı. Yangınla ilgili görülen davada 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına 4’üncü günde devam edilirken, hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet nöbeti de sürüyor. Yangında ağabeyi Yılmaz Sarıtaş ile yeğenleri Irmak ve Doruk Sarıtaş’ı kaybeden Çiğdem Sarıtaş da duruşmaları yakından takip ediyor.
Ankara’da yaşayan Çiğdem Sarıtaş’ın Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden 51 yaşındaki ağabeyi Yılmaz Sarıtaş ile yeğenleri 15 yaşındaki Irmak ve 12 yaşındaki Doruk, 21 Ocak’ta Grand Kartal Otel’e tatile gitti. Lakin bu tatil, yangın faciasıyla son buldu ve 3’ü de hayatını kaybetti. Irmak ve Doruk Sarıtaş’ın küçük yaştan bu yana snowboard yaptıkları ve yangın faciasından evvel çekilmiş imgeleri de görüldü.

"Buna yaşantı denirse"
Yaşanan facianın akabinde hayatlarının büsbütün değiştiğini söyleyen Çiğdem Sarıtaş, "6 aydır yalnızca nefes alarak yaşıyoruz. Bütün yaşantımız yangının olduğu gün bitti zira ailemiz yarım kaldı. Çekirdek ailemin yarısını katlettiler. Kalan yarısı annem ve babam, ben onlar da ben de kronik hasta olarak zati yaşantımıza devam etmeye çalışıyoruz. Şayet buna yaşantı denirse" dedi.

"Ayrıcalıklı konuklarını kurtardılar"
Yangın sırasında otel sahiplerinin kimi bireylere öncelik tanıdığını ileri süren Sarıtaş, şöyle konuştu:
"Biz Ankara’da yaşıyoruz. Ankara’dan geldik. Çabamız boyunca akrabalarımız, arkadaşlarımız da bizim yanımızda oldular. Devam edeceğiz, takibe devam edeceğiz. Muhtemel kasıtla yargılanmalarını istiyoruz. Zira bu bir katliam. Bu, zelzele üzere, trafik kazası üzere anlık olup biten bir olay değil. Yangın uzmanlarının söylediği üzere 8 ila 10 dakika, ‘altın zaman’ denilen, insanların tahliyesinin çarçabuk yapılabileceği bir vakit dilimi vardı ve bu vakit dilimini değerlendirmediler. Otomobilleri çektiler. Kendilerini, eksper raporunda da söylendiği üzere, ayrıcalıklı konuklarını kurtardılar. Bizim canlarımızı umursamadılar. Tahliye yapılabilecek bir şeyken onu bile yapmadılar. Esasen yangına dair hiçbir tedbir almadılar. Almadıklarını bildikleri halde insanları da uyandırmadılar. Bu aslında mümkünlük kasıta giriyor"

"Buradan kaçış yok"
Yangın faciasında öbür sorumluların da olduğunu kaydeden Çiğdem Sarıtaş, "Bazı HTS kayıtları üzerinden soruşturma devam etmeli. Zira birinci aramalar, o HTS kayıtları, çalışanların birbirine haber vermesi, idare heyetini araması, bunlar kıymetli. Bir de benim nezdimde, oradaki otoparktaki araçları kurtaranlar, onların da gelmesi lazım. Öteki LPG iç tesisatı yapan işçinin de gelmesi gerekiyor. Zira prosedüre uygun teçhizat döşenmemiş. Bunların da eklenmesi gerekiyor" sözlerini kullandı.

"Şu an bunları konuşuyor olmayacaktık"
Sarıtaş, kelamlarına şöyle devam etti:
"Olası kısıtla yargılanmalarını istiyoruz. Zira burada göz nazaran göre gelen bir mevt var. Hiçbirimiz kabullenemiyoruz. Saatlerce odada mahsur kalıp, sonrasında çıkamadılar. O vakit dilimini kullanmadıkları için çok kızgınım. Şu an bunların hiçbiri yaşanmıyor olabilirdi. Yangını birinci gören 4 kişi mutfak çalışanı. Onlar üstten aşağı bütün kapıları çalarak ’yangın var, dışarı çıkın’ demiş olsalardı şu an bunları konuşuyor olmayacaktık" dedi.

"Kendimizi sıkıntı zapt ediyoruz"
Duruşma salonunda davayı takip ederken sanıklarla yan yana durmanın çok güç olduğunu söyleyen Çiğdem Sarıtaş, "Aşırı stresliyiz bu bahiste. Kendimizi sıkıntı zapt ediyoruz. Düşünsenize, 78 cana mal olmuş katiller yanı başımızda. Sessiz kalarak ve metanetimizi koruyarak durmak çok zor" sözlerine yer verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin