Zirkonyum dişlerde dezavantajlara dikkat

Zirkonyum dişlerde dezavantajlara dikkat

Yayın: 23.09.2017 00:07
Paylaş:
A+ A-

Yrd. Doç. Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, zirkonyum dişlerde dezavantajlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, “Son yıllarda estetik kaplama olarak lanse edilen zirkonyum kaplamaların pek çok artı yönü olduğu doğrudur. Cad cam teknolojisiyle yani bilgisayar ortamında hazırlanan modele uyumunun kusursuz olması en önemli özelliklerinden sayılabilir. Fakat özellikle ön dişlerde estetik amaçlı restorasyon uygulamalarında tek çözümmüş şeklinde anlatılan bu materyalin de pek çok estetik ve fiziki dezavantajının olduğu da bilinmelidir” dedi.

Klasik metal destekli porselen kaplamalarda yapılan en önemli hataların başında metal alt yapı ile üzerindeki porselen arasındaki kalınlık dengesizliklerinin gelmekte olduğunu ifade eden Dr. Çakmakçıoğlu, “Kaplama yapılacak dişlerde bu tip restorasyonlar yapılacağı zaman belirli bir kalınlık gereklidir. Eğer yeterli kalınlık elde edilemezse alttaki metali maskelemek için kullanılan opak porselen tabakasının üzerinde doğal porselen renkleri yeterince güzel tabakalarda yerleşemeyecek ve bunun sonucunda da ortaya çiğ ve doğal olmayan grimtırak bir görüntü çıkacaktır. Bunun gibi problemler ancak oluşmadan engellenebilir, bu sebeple yapılacak kesimin oldukça anatomik forma uygun olması ve özellikle kontak noktalarına denk gelen yerlerin uygun aşındırmalarla metal ve porselene hazır hale getirilmesi şarttır” diye konuştu.

Zirkonyum porselenlerin alt yapısının bilindiği üzere beyaz olduğunu kaydeden Dr. Çakmakçıoğlu, “Dolayısıyla maskeleme yapılacak bir metal rengi yoktur. Buna rağmen zirkonyum çiğ beyaz bir materyal olduğu için yine de opak dentin maskelemesi ince bir şekilde uygulanır. Kullanılacak opak kısım daha az olduğu için metal altyapılı porselenlere göre daha ince ve doğal bir görünüm elde edilir. Bu tip bir avantaj yeni kesilen dişlerde oluşmakta, daha önceden çok kesilen ve metal porselen yapı için yeterli yeri olan kesimlerde ise bu avantaj ortadan kalkmaktadır. Bunun gibi durumlarda ise estetik açıdan direkt metal alt yapılı protezler ile zirkonyum protezler arasında bir farklılık kalmamış olacaktır” ifadelerini kullandı.

Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Çakmakçıoğlu, “Zirkonyumun estetik bölgedeki gerçek alternatifi ise empress ve emax gibi tam seramik restorasyonlardır. Bu materyaller tamamen güçlendirilmiş seramiklerdir ve maskeleme ihtiyacı olan bir opak iç yapı yoktur. İstenilen renkte hazırlanabilir veya boyanabilir. Bu sebeple kusursuz estetik sunarlar. Son dönemde bu tip materyallerin direkt cad cam sistemiyle hazırlanan çeşitleri de oldukça beğeni toplayan estetik çalışmalara olanak sağlamaya başlamıştır. Bu malzemeleri metal ve zirkonyum alt yapılı porselenlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de yapıştırma sisteminin farklı ve oldukça hassas bir işlem olmasıdır. Yapacağımız restorasyon tipi ne olursa olsun önemli olan her zaman anatomik kesimler yapmak ve iyi bir dişeti uyumu için uygun basamak formunu oluşturmak olmalıdır. Hastalarımızın ön estetik diş restorasyonlarda amaç sadece estetik ise muhakkak tam seramik restorasyonlar tercih edilmelidir, zirkonyumun ön bölgede sadece estetik için uygulanması kabul edilebilir bir materyal olmadığı anlaşılmalıdır” açıklamalarında bulundu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Safranbolu Turizmi, Geleneksel Eğlence Anlayışına Modern Bir Dokunuş Yapıyor

Yayın: 06.05.2024 15:42
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu Aslanlar Mevkiide açılan eğlence mekanında düzenlenen yemekli, eğlence programları ilgi görmeye başladı. Yerli ve yabancı turistlerin eğlenmek amacıyla tercih ettiği yeni açılan restoranın, Safranbolu’da farklı bir çizgiye sahip olduğu görüldü. Tarihi Çarşı’daki eğlence mekanlarından daha modern tasarımlarla ayrılan Köyiçi ve Aslanlar’daki geniş bahçelere sahip konak otelleri, turistlere yenilik ve farklılık sunmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta sonu eğlence mekanında daha çok kadınların yoğun ilgisiyle karşılanan dansözler, danslarıyla göz doldurdu. Hazar Ergüçlü’nün canlandırdığı Dilber karakterinin, Safranbolu’da da eğlence anlayışına farklı bir soluk getirdiği görüldü.  Türkiye’nin konuştuğu “İnci Taneleri” adlı dizinin başrol karakterlerinden biri olan Dilber’in dansıyla ve göz alıcı kıyafetleriyle dikkatleri üzerine çektiği gibi, Safranbolu’daki restoranın konukları arasındaki o tatlı rekabetlerin enerjisi, dansözlerle birlikte ritmini arttırdı.  Turizm kenti Safranbolu’nun eğlence gecelerini renklendiren dansözler, kentteki geleneksel eğlence anlayışını bir adım ileri taşıdı. Dansözlerin yanı sıra modern ve çağdaş bir tarzı benimseyen mekanın tasarımı, canlı müzikleri ve yemek menüsü; yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi gördü. Yeni nesil meyhane, bar ve sıra gecelerinde kentin yetersiz kaldığını, turistlerin artık eğlence anlayışlarının farklılaştığını da gözler önüne serdi.

Safranbolu’da Kaliteli Eğlence Mekanlarının Azlığı

Safranbolu 45 yıldır kültür ve turizm kenti olarak dünyaya kapılarını açıyor. Türkiye’nin turizm rotasında yer alan diğer kentlerde görülen eğlence mekanlarının kalitesi arttıkça, Safranbolu’da özellikle Kovid-19 pandemisi sonrası yeni yeni kendine geldiği görülüyor. Safranbolu’da konaklama yapmayan günübirlikçi turistlerin eğlence mekanları azlığı sebebiyle başka kentlere gittikleri ifade ediliyor.

Geleneksel Türk Geceleri Dilber Dansı ile Buluştu

Safranbolu’da eğlencenin ritmini arttıran bu kez Dilber dansı oldu. Dansözler, izleyicileri oynamaya davet ederek, birlikte oynadı. Eğlenerek, keyifli bir gece geçiren turistler, dansözlerin enerjisiyle hiç oturmadılar. Yerli ve yabancı turistler, Türkiye’de bir çok Türk gecesine katıldıklarını, dansözlerin bu tür eğlencelere renk kattıklarını belirttiler.  Safranbolu’da modern bir mekanda, geleneksel eğlenceyle bir araya gelen vatandaşlar, yemekli, danslı, sazlı, sözlü ve dansözlü unutulmaz bir gece yaşadıklarını ifade ettiler.

Dilber’in gösterisinin, hem Safranbolu’da hem de Türkiye’deki tüm eğlence mekanlarına canlılık kazandırdığı konuşulmaya devam edilirken, kadınlar arasında başlayan dans etme yarışı pek geçmeyeceğe benziyor. Geleneksel eğlence anlayışına modern bir dokunuş yaparak, gece hayatının renklerini birleştiren dansözler, izleyicileri büyülemeye devam ediyor. Gelecek günlerde turistik eğlence mekanlarında dansözlerin sayısının artıp artmayacağı ve kadınların eğlencesinin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)

Kısa Video İçin Tıklayınız..