Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Zor Değil Mi…!

Haber Merkezi tarafından
19 Mart, 2017 23:18 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:13
A+ A-

Zor Değil Mi…!

Şekilcilik sözcüğü size neyi çağrıştırır.? Bunun ifade ettiği gerçek nedir.? ……………………….. Yaşadıklarımızla hissettiklerimiz… Birisi şekil yani biçimse diğeri yaşamın kendisi olma durumu gibi bir şey…! Öyle değil mi? Bunu tartışmak gerekir diye düşünmekteyim. Bu ülkede giderek değerler üzerinden anlamlandırma ve keyfiyet belirleme başlamış durumda… Öyle ki…! Şekilcilik yüzünden kimin neye önem verdiğini bu ortamda anlamak da mümkün görünmüyor. Demek ki yaşam algısında bir takım yanlış sezinlemeler var. Buna göre… Uzun zaman kendimizi aldatarak yaşadığımız anlaşılıyor. Öyle olmasa idi özü korur,biçimi yani şekle ona uygun hale getirirdik. Ama gelinen noktada durum hiç de öyle görünmüyor. Var olanı özümsemeden yaşama ,hızlı olarak bizleri şekilsel dönüşüme uğratıyor. Ancak bu dönüşümü yapı zenginliği değil de birbirimizi anlamama noktasına getiriyoruz. Bu hiç de iyi bir şey değil.! Gelecek bu nokta da bize kaygıyla bakıyor dersek yanlış düşünmüş olur muyuz? Bunu zaman gösterecek… Demem o ki… Bizim kısa zamanda kendimizi şekilcilikten/öze yabancılaşmış olmaktan kurtarmamız gerekiyor. Bunun için eğitime el atmak zorundayız. İnsan yetiştirme düzenimizdeki çatlakları kısa zamanda tamir etme çabasına girersek kaygılarımızı aza indirebiliriz. Ama bunu nasıl başaracağız.? Elimizde bu ülke insanın ruhuna uygun projeler olması gerekir. Bir kere eğitim ve öğretim sürecinin üretimi konu alması gerekir. Burada üretim dediğimiz şey bizim özümüz. Bizi biz yapan esas değerler manzumesi… Oysa şimdilerde öylemi…! Öyle bir sistem ki bizlere sürekli tüketime özendiriyor. O’nu da bir tarafa bırakın… İnsanı keşfetmeyi,onu güzelleştirmeyi hedeflemiyor. Öyle olunca öğretim özellikle genç nesil karşısında cazibesini kaybediyor. Neden.? Çünkü verilen bilgililerin öz ile bir ilişkisi yok. Biçimle/şekille ilişkisi var. Öyle olunca da yaşam taklitçiliği/şekilciliğe kendini teslim etmek zorunda kalıyor. Bakın genç nesle… Onların yaşamı kendileri dışında hayran olduklarıyla dolu. Odalarında boy boy posterler… Kendi olamamanın huzursuzluğunu yaşayan modellerle dolu. İyi de böyle bir insan yaşadığı ortama nasıl faydalı olacak. Kendi ve toplum adına ortaya bir değer koyamadıktan sonra… O nedenle… Bugünlerde insanlarımızın olup/biten karşısında kafasının karışık olmasını normal karşılamak gerekiyor. Başkalarının kendi adına yaptığı analizlerle olup biteni anlama çabası içinde şaşkınlaşma…. Düşünce tuzağına düşme… Yanlışların içinde kulaç atma çabasına girme. Böyle bir insanın kıyıya ulaşması mümkün müdür.? Mesele ne.? Kendin olabilmekte… Şekle kendini kaptırmamakta.! Öze temayüz etmekte.

Bizi sosyal medyadan takip edin